Seyircilerden tam puan alan Netflix’in en iyi 7 dizisi

Breaking Bad Breaking Bad, düşük maaşlı bir kimya öğretmeni olan Walter White'ın, ölümcül bir akciğer kanseri teşhisi sonrası hayatını radikal bir şekilde değiştirmesini konu alır. Walter, ailesinin mali geleceğini güvence altına almak amacıyla eski öğrencisi Jesse Pinkman ile birlikte metanfetamin üretmeye başlar. Başlangıçta sadece para kazanma amacını güden Walter, zamanla suç dünyasının derinliklerine iner ve kendini giderek daha tehlikeli bir hayatın içinde bulur. Dizinin ilerleyen bölümlerinde Walter'ın karakterindeki değişim ve suç dünyasındaki yükselişi, etik ve ahlaki sınırları sorgulayan yoğun bir drama oluşturur

Peaky Blinders Peaky Blinders, 1920'lerin Birmingham'ında geçen bir suç draması dizisidir. Dizi, Birinci Dünya Savaşı'ndan dönen Thomas Shelby'nin liderliğindeki Shelby ailesinin etrafında döner. Thomas ve ailesi, şehirdeki en tehlikeli suç örgütlerinden biri olan Peaky Blinders'ı yönetmektedir. Şirket, adını şapka kenarlarına gizlenmiş jiletlerden alır ve bu jiletler, rakiplerine karşı acımasız bir şekilde kullanılır. Dizi, Shelby ailesinin suç dünyasında güç kazanmaya çalışırken karşılaştığı zorluklar, rakipler ve devlet yetkilileriyle olan mücadelesini konu alır. Thomas Shelby'nin zeki ve stratejik kişiliği, hem ailesinin hem de kendi çıkarlarının korunmasında merkezi bir rol oynar.

Stranger Things Stranger Things, 1980'lerin Indiana'sında küçük bir kasaba olan Hawkins'te geçen bir bilim kurgu ve korku dizisidir. Dizi, genç bir çocuğun gizemli bir şekilde kaybolmasının ardından başlar. Bu kaybolma olayını araştıran arkadaşları, kasabada garip olayların meydana geldiğini fark ederler. Çocukların karşılaştığı bu gizemler, hükümetin gizli deneyler yaptığı bir laboratuvar ve "Upside Down" adında karanlık ve tehlikeli bir alternatif evren ile bağlantılıdır. Bir diğer önemli karakter ise, olağanüstü telekinetik güçlere sahip ve kasabaya gelen Eleven isimli gizemli bir kızdır. Dizi, 80'ler kültürünün referanslarıyla dolu, gizemli ve gerilim dolu bir hikaye sunar, aynı zamanda dostluk, cesaret ve korkunun ötesinde bir keşif yapar.

Black Mirror Black Mirror, modern toplumun teknolojiyle olan ilişkisini ve bunun toplumsal, etik ve kişisel sonuçlarını ele alan bir antoloji dizisidir. Her bölümü, bağımsız bir hikaye sunarak, teknolojinin ve medyanın insan hayatını nasıl dönüştürebileceğini sorgular. Dizi, genellikle distopik bir bakış açısıyla, teknolojik gelişmelerin potansiyel tehlikelerini ve karanlık yönlerini keşfeder. Black Mirror'ın bölümleri, sosyal medya etkisinden yapay zekaya, sanal gerçeklikten genetik mühendisliğe kadar geniş bir yelpazede, teknoloji ve insan doğasının kesişim noktalarını dramatik ve düşündürücü bir şekilde işler.

Dark Dark, Almanya'nın küçük bir kasabasında geçen karmaşık ve gizemli bir bilim kurgu dizisidir. Hikaye, 2019 yılında 12 yaşındaki bir çocuğun kaybolmasıyla başlar. Bu olay, kasabanın karanlık geçmişine ve karmaşık aile ilişkilerine ışık tutar. Dizi, bu kaybolmanın ardından kasabadaki çeşitli ailelerin, geçmişte ve gelecekteki zaman dilimlerinde yaşanan olaylarla nasıl birbirine bağlı olduğunu araştırır. Dark, zaman yolculuğu, paradokslar ve döngüsel zaman temalarını derinlemesine incelerken, karakterlerin kişisel ve toplumsal sırlarını da açığa çıkarır. Her bölüm, zamanın ve insan ilişkilerinin karmaşıklığını vurgulayan, sürükleyici ve düşündürücü bir anlatım sunar.

The Queen’s Gambit The Queen's Gambit, yetim bir kız çocuğu olan Beth Harmon'ın hayatını ve satranç kariyerini merkezine alan bir mini dizidir. 1950'lerin Amerika'sında geçen dizi, genç Beth'in, yetimhanede satrançta doğal bir yetenek keşfetmesiyle başlar. Satranç yeteneği sayesinde kendine bir yol çizen Beth, kadın satranç oyuncuları arasında uluslararası başarıya ulaşmak için mücadele eder. Dizi, Beth'in kişisel mücadelesi, bağımlılıkları ve genellikle erkek egemen bir spor dalında kendini kanıtlama çabasını derinlemesine işler. Satranç oyununun stratejik derinliğini ve Beth'in zihinsel mücadelesini etkileyici bir şekilde sunar.

La Casa De Papel La Casa de Papel, İspanyol yapımı bir suç ve gerilim dizisidir. Dizi, “Profesör” olarak bilinen bir suç dehasının liderliğinde bir grup soyguncunun, İspanya'nın Kraliyet Darphanesi'ni ve ardından İspanyol Merkez Bankası'nı hedef alarak gerçekleştirdiği büyük soygunları anlatır. Her biri bir şehir adıyla kodlanmış olan soyguncular, soygun sırasında rehineler alır ve karmaşık bir plan dahilinde, polisle ve dış dünyayla müzakere ederler. Dizi, bu soygunların arka planında gelişen kişisel dramaları, çatışmaları ve stratejik hamleleri, hem soyguncuların hem de polislerin bakış açısından işler. Aynı zamanda, toplumun çeşitli kesimleri arasındaki dinamikleri ve adalet kavramlarını da sorgular.