Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi tarafından Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde yürütülen kazılarda, 5 bin 200 yıllık İlk Tunç Çağı yapılarının gömme uygulamalarına dair ilk örnekler bulundu. Küllüoba Höyüğü'nde yapılan kazılar, evlerin ve diğer yapıların kırmızı steril toprakla gömüldüğünü ve törenle ilgili izler taşıdığını ortaya koydu
Abone Ol
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde gerçekleştirilen kazılarda önemli bulgulara ulaşıldı. Küllüoba Höyüğü'nde yürütülen bu arkeolojik çalışmalar, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’yle özdeşleşmiş Neolitik Dönem yapı gömme uygulamalarına dair önemli ipuçları sunuyor.
Prof. Dr. Murat Türkteki'nin başkanlığındaki ekip, höyüğün batısında İlk Tunç Çağı’na tarihlenen 5 bin 200 yıllık yapılar üzerinde detaylı incelemeler gerçekleştirdi. Yapılar arasında, evlerin ve iç mekanlarda bulunan ocaklar, kül çukurları ve silo gibi öğelerin tamamen boşaltıldığı ve temizlendiği belirlendi. Ardından bu yapılar, "kaliş" adı verilen kırmızı renkli steril toprak ile gömülmüş. Özellikle dikkat çeken bulgulardan biri, çamurdan yapılmış silonun tahrip olmadan, belirgin şekilde korunmuş olarak toprak altında bırakılmış olmasıdır.
Prof. Dr. Murat Türkteki, yapılan keşiflerin literatürdeki ilk örnekler olduğunu vurguladı. Türkteki, "Küllüoba'daki bu bulgular, döneme ait bugüne kadar tespit edilen ilk örnektir. Kazılar sırasında, yapıların özellikle arka odalarının tamamen gömüldüğünü gözlemledik. Çevrede bulunan kırmızı renkli steril toprak, yapıların içini tamamen doldurmuş ve bu yöntemle yapıların duvarlarının 2,5-3 metre yüksekliğe kadar korunduğunu görmekteyiz. Normalde höyüklerde sadece yapıların temelleri ortaya çıkar, ancak burada yapıların duvarları neredeyse çatıya kadar korunmuş vaziyette bulunuyor. Gömme işlemi öncesinde kapılar ve havalandırma alanlarının taşla örüldüğü, ardından doldurma işlemi yapıldığı tespit edildi. Bu süreçte bir törensel ritüelin yapıldığı anlaşılmakta. Kapı ve pencere boşluklarına kurban edilen hayvan parçalarının bırakıldığı, ayrıca tören kaplarından birinin yapının içine atıldığı görülüyor" dedi.
Bu bulgular, Küllüoba Höyüğü'nde yapılan kazıların, tarih öncesi dönemlere ait yapılar ve ritüeller hakkında daha önce bilinmeyen bilgileri gün yüzüne çıkardığını ve arkeoloji literatürüne önemli katkılarda bulunduğunu ortaya koyuyor.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Ege Telgraf sitemize
abone olun.