Geleceğe ışık tutan bir miras: 40 yıldır günlük tutuyor
Baskil ilçesinde yaşayan 81 yaşındaki emekli öğretmen Kerim Oğraş, 40 yıldır her gün yazdığı günlüklerle hem yaşadığı çevredeki hem de dünyadaki önemli olayları kaydediyor. Okuma ve yazmanın önemini vurgulayan Oğraş, yazdığı günlüklerin geleceğe değerli bir miras bırakacağına inanıyor
Abone Ol
Oğraş, 1984 yılında kendi ailesinin geçmişini araştırmaya başlayarak şecere çıkarmaya karar verdi. Aile geçmişini belgelemek için başladığı bu çalışmanın ardından, günlük tutma alışkanlığı da hayatının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Bugüne kadar 40 yılı aşkın bir süredir, her gün Türkiye'de, dünyada ve yaşadığı ilçede meydana gelen olayları, doğum ve ölüm tarihlerini, toplumsal gelişmeleri, siyasi değişimleri ve yerel olayları düzenli bir şekilde yazıyor. Oğraş, bu yazıları bir tür zaman kapsülü olarak nitelendiriyor ve ilerleyen yıllarda bu bilgilerin gelecekteki nesillere ışık tutacağına inanıyor.
Kerim Oğraş, günlük tutmaya başlamadan önce Baskil’de uzun yıllar öğretmenlik yaptı. 25 yıl boyunca okul müdürlüğü görevini üstlenen Oğraş, 1984 yılında kendi ailesinin köklerini araştırarak şecere çıkarma kararı aldı. Bu süreç, onu yazma alışkanlığına da yönlendirdi. O günden sonra her gün yaşadığı çevredeki ve dünyadaki gelişmeleri kaydetmeye başlayan Oğraş, bu yazdıklarının zamanla çok değerli bir birikim haline geldiğini belirtiyor. Yazdığı günlükler, sadece ailesinin ve yakın çevresinin tarihini değil, aynı zamanda ülke çapında ve dünyada yaşanan önemli olayları da kapsıyor.
Oğraş’ın tutkulu bir şekilde yazdığı günlükler, sadece kişisel bir arşiv değil, aynı zamanda çevresindeki insanlara da yardımcı oluyor. Oğraş, günlüklerinde yer alan doğum ve ölüm tarihlerini hatırlayamadıkları için zaman zaman çevresinden gelen soruları yanıtlıyor. Örneğin, bazı insanlar yakınlarının ölüm tarihlerini unutmuş ve bu konuda Oğraş’tan yardım istemiş. Oğraş, bu talepleri yerine getirerek, tarihsel bilgileri kaydedip, çevresindekilerin merakını gideriyor. Bu durum, Oğraş’ın günlüklerinin ne kadar değerli bir kaynak haline geldiğini ve toplumdaki önemli bir boşluğu nasıl doldurduğunu gösteriyor.
Günlüklerini yazarken, Oğraş sadece kişisel gözlemleriyle kalmıyor, aynı zamanda toplumsal olayları da kaydediyor. Darbeler, hükümet değişiklikleri, önemli siyasi olaylar, yerel gelişmeler gibi konuları detaylı bir şekilde yazdığı günlüklerinde yer alıyor. Oğraş, yazdığı her şeyin, geleceğe dair önemli bir belge olduğunu ve bu bilgilerin sonraki nesillere aktarılması gerektiğini düşünüyor. Onun için yazı, sadece bir hobi değil, aynı zamanda bir sorumluluk.
Oğraş, yazmanın önemine vurgu yaparken okuma alışkanlığının da büyük faydalar sunduğunu belirtiyor. “Okuma ve yazma geleceğe ışık tutar,” diyen Oğraş, gençlerin daha bilinçli ve bilgi sahibi olmalarını sağlamak adına eğitim almanın gerekliliğine dikkat çekiyor. Özellikle kız çocuklarının eğitimi konusunda duyduğu hassasiyetin altını çizen Oğraş, her bireyin bilgiye ulaşmasının ve kendi dünyasını daha geniş bir perspektiften görebilmesinin önemine inanıyor. Oğraş, "Herkes okusun, bilgi sahibi olsun. Bu, geleceğe katkı sağlamak için çok değerli bir şey. Okuma ve yazma, sadece bireyi değil, toplumu da geliştirir," diyor.
Kerim Oğraş’ın 40 yılı aşkın süredir sürdürdüğü günlük tutma alışkanlığı, sadece geçmişi kaydetmekle kalmayıp, aynı zamanda bugün ve geleceğe dair önemli bir miras bırakma amacını güdüyor. Onun yazdığı her bir satır, tarihsel bir belge olmanın yanı sıra, bir neslin düşünsel ve kültürel mirasını da taşıyor. Bu anlamda Oğraş, yazdığı günlüklerle sadece çevresine değil, tüm topluma katkı sağlıyor ve yazmanın gücünü çevresine gösteriyor.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Ege Telgraf sitemize
abone olun.