Bitlis’te çamurdan gelen gelenek: Çömlekçilik kadınların emeğiyle yaşatılıyor
Bitlis’in Kavakbaşı beldesindeki kadınlar, asırlardır süregelen çömlekçilik geleneğini yaşatıyor. Çamurdan yapılan mutfak eşyaları, hem ev ihtiyaçlarını karşılıyor hem de ticarete dönüştü
Abone Ol
Bitlis’in Mutki ilçesine bağlı Kavakbaşı beldesinde, asırlardır süregelen çömlekçilik geleneği, özellikle kadınlar tarafından yaşatılmaya devam ediyor. Yüzyıllar boyunca sürdürülen bu meslek, belde kadınlarının ev ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çamurdan ürettikleri mutfak araç gereçleri sayesinde zamanla ticari bir faaliyet haline geldi.
Kavakbaşı’nın kadınları, zorlu şartlar altında toprağı çıkararak çamur haline getiriyor. Elde ettikleri çanak, çömlek, tandır, vazo ve sürahi gibi el emeği ürünler, başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu illeri olmak üzere Türkiye’nin birçok bölgesine ulaşıyor.
Sabahın erken saatlerinde, köyün yaklaşık bir kilometre uzağındaki alanlardan toprak toplayan kadınlar, "sarı kum" dedikleri özel bir kumla çamuru yoğurarak birçok ürün üretiyor. Güveç kabı, küp, tandır ve vazo gibi çeşitli ürünleri yapan kadınlar, bu sayede aile bütçelerine de katkı sağlıyor.
Uzun yıllardır bu mesleği icra eden kadınlar, çömlekçilik sanatını kızlarına, gelinlerine ve torunlarına aktarmak istediklerini belirtiyor. Günde 10 ile 20 parça çanak çömlek üreten Suphiye Özebay, “Ben daha 6 yaşındayken ablalarım yapıyordu. Onlara bakarak yapmayı öğrendim. Kumla toprağı birleştirip ayaklarımızla çamur kıvamına gelene kadar yoğuruyoruz. Daha sonra dinlendirdikten sonra mutfak eşyaları yapmaya başlıyoruz. Genelde küp, güveç kabı, yayık, tabak, tava ve sürahi gibi ürünler üretiyoruz. Ürünlerimiz kuruduktan sonra tandırda yakma işlemine geçiyoruz. Tandırda bir kez yaktıktan sonra boya yapıyoruz ve bir kez daha yaktıktan sonra kullanıma hazır hale geliyor. Diyarbakır, Batman, Elazığ, Van ve Bitlis’ten alıcılarımız çıkıyor,” şeklinde konuştu.
Suphiye Özebay, çanak çömlekçilik üzerine kurs açmayı düşündüğünü de ifade ederek, “Kurs açarsak belki genç kızlar gelip öğrenmek isteyebilir. Ancak şu anda birçok kız okula gidiyor ve bu sanatı öğrenmek istemiyor. Ben 45 yıldır bu mesleği yapıyorum,” diyerek, geleneklerinin yaşatılması için umut dolu bir gelecek hayal ettiğini dile getirdi.
Bu gelenek, ev ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çamurdan üretilen mutfak eşyalarıyla başlamışken, zamanla ticari bir faaliyete dönüşmüş durumda. Belde kadınları, zorlu koşullar altında toprağı çıkararak hazırladıkları çamurdan çanak, çömlek, tandır ve sürahi gibi el yapımı ürünlerle hem aile bütçelerine katkıda bulunuyor hem de bu kültürel mirası gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Ege Telgraf sitemize
abone olun.