Tarihi Babil Asma Bahçeleri'ne uzanan kökleriyle tanınan Suruç narının hasadı başladı. Yıllık 300 bin ton üretim kapasitesine sahip bu tek AB tescilli nar çeşidi, uluslararası pazarda giderek daha fazla ilgi görüyor. Yüksek asidik oranı ve sağlık faydalarıyla öne çıkan Suruç narı, yerel ekonomiyi canlandırırken, sağlıklı beslenme trendinin de önemli bir parçası haline geliyor
Abone Ol
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) tescilli tek nar çeşidi olan Suruç narının hasadı bu yıl başladı. Tarihinin Babil Asma Bahçeleri'ne kadar uzandığı iddia edilen Suruç narı, Türkiye’nin AB tarafından tescil edilen 21 ürününden biri olarak dikkat çekiyor. Yıllık yaklaşık 300 bin ton üretim kapasitesine sahip olan bu nar, 2015 yılında Suruç Ovası'na suyun ulaşmasıyla birlikte üretiminde yüzde 50'lik bir artış yaşadı.
Suruç narı, AB tescili sayesinde kalite standartlarını koruyarak uluslararası pazarda giderek daha fazla tanınır hale geldi. Şu anda kilosu 25 Türk Lirası’ndan satılan Suruç narı, özellikle Avrupa pazarında ve yurtdışında yoğun bir talep görüyor. Bu durum, hem yerel üreticilerin hem de bölge ekonomisinin canlanmasına katkı sağlıyor.
Yüksek Ziraat Mühendisi Mehmet Tekçe, Suruç narının tescil edilmesinin ardından Avrupa’ya nar ve nar suyu ihraç etmeye başladıklarını belirtti. Tekçe, Suruç narının ince kabuğu, iri taneleri, yüksek asidik oranı ve mayhoş tadıyla diğer nar çeşitlerinden ayrıldığını vurguladı. Özellikle yüksek asidik oranının şeker hastalarına iyi geldiğini ve vücuttaki mikropları öldürdüğünü ifade eden Tekçe, bu özelliklerin narın sağlığa olan katkılarının yanı sıra, pazarlama potansiyelini de artırdığını söyledi.
Nar üreticisi Müslüm Kaplan ise Suruç narının tarihi önemine dikkat çekerek, "200-300 yıldır bu narlar Suruç’ta yetişiyor. Bunlara deve dişi narlar da diyoruz," dedi. Kaplan, Suruç narının binlerce yıldır sadece Suruç Ovası'nda yetiştiğini ve başka bir yerde bu kadar özel bir şekilde üretilemediğini belirtti.
Suruç narı, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık faydalarıyla da dikkat çekiyor. Antioksidan özellikleri ile bilinen bu nar, birçok hastalığa karşı koruyucu etkiler sunuyor. Bu nedenle, hem yerli hem de yabancı tüketiciler arasında sağlıklı beslenme trendinin bir parçası olarak popülaritesini artırıyor. Üreticiler, bu tür sağlık faydalarını öne çıkararak ürünlerini daha geniş bir kitleye ulaştırmayı hedefliyor.
Sonuç olarak, Suruç narı, hem tarihi kökleri hem de günümüzdeki ekonomik katkılarıyla Türkiye’nin tarımsal çeşitliliğine önemli bir katkı sağlıyor. Üreticilerin, ziraat mühendislerinin ve yerel yönetimlerin bu özel narı tanıtma çabaları, gelecekte Suruç narının uluslararası pazarda daha da öne çıkmasına yardımcı olabilir.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Ege Telgraf sitemize
abone olun.