50 yıldır antika saat tamirciliği yapıyor

Mustafa Aksever, mesleğe çırak olarak adım attı ve bu süreçte kalfa olan ortağı Ahmet Sami Kalaycı ve hobi olarak saat tamiriyle ilgilenen üçüncü ortak Hüseyin Karayeli ile uzun yıllardır bu işi yapıyorlar. Türkiye'nin dört bir yanından ve yurt dışından gelen siparişlerle çalışan ortaklar, mesleklerini büyük bir aşkla yürütüyorlar. Dükkandaki en yeni saatin bile 50 yıllık olduğunu belirten Aksever, çırak yetiştirme konusunda yaşanan zorluklara dikkat çekti ve yeni neslin bu mesleğe olan ilgisinin azaldığını vurguladı. Aksever, "Bu gidişle bizim arkamızdan yetişen olmayacak. Yenilerden yetişen yok" dedi.

50 yıldır antika saat tamirciliği yapan 70 yaşındaki Mustafa Aksever, mesleğe babasının çırak olarak verdiği eğitimle başladığını ifade etti. "O zaman küçüktük, işe oradan başladık. Yan tarafımda oturan arkadaş o zaman kalfaydı. Kalfa-çırak ilişkisiyle başladık" diyen Aksever, saat tamirinin zorluğuna da dikkat çekti. "Biz antika saatlerle uğraşıyoruz, bu yüzden hazır parça alıp takmıyoruz. Çoğunu kendimiz yapıyoruz, bu da işimizi zorlaştırıyor. Malzemenin bulunması zor; çoğu malzeme yok. Çoğunu elde yapıyoruz. Parça bulursak kolayca alıp takıyoruz" şeklinde konuştu.

60 yaşındaki Hüseyin Karayeli ise saat tamirciliğine merak üzerine başladığını belirtti. Asıl mesleğinin çiftçilik olduğunu ifade eden Karayeli, "Hobi olarak yapıyorum. Asıl mesleğim bu değil, çiftçiyim. Usta, eniştem olur. Onun yanında yardım amaçlı başladım. Öyle devam ediyoruz" dedi.

Mustafa Aksever ve Hüseyin Karayeli’nin antika saat tamirciliği konusundaki özverileri ve deneyimleri, bu geleneksel mesleğin yaşatılması açısından büyük önem taşıyor. Ancak çırak eksikliği ve yeni neslin ilgisizliği, bu değerli mesleğin geleceğini tehdit ediyor.