Fiyatlar tavanda fırsatçı memnun
Taklit ve tağşiş ürünlerde yaşanan patlama sonrasında, hile ve gıda enflasyonu konusunda önemli açıklamalarda bulunan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası acil önlem çağrısında bulundu. Pandeminin ardından yaşanan ekonomik sıkıntılarla beraber artık pazar fileleri ve market poşetleri daha pahalıya doluyor. Gıdada enflasyon oranlarının gözle görülür şekilde yükselmesiyle birlikte yaşanan bu tabloyu Ege Telgraf'a değerlendiren TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Uğur Toprak, tüketicilere uyarılarda bulunurken, hükümeti de önlem almaya çağırdı. Oda Başkanı Toprak, gıda enflasyonun sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir sorun olduğuna dikkati çekerek, "Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) raporuna göre, dünya genelinde gıda enflasyonu bir düşüş eğilimi gösterirken ülkemizde ise kontrol edilemeyen bir şekilde giderek yükseliyor. Küresel gıda maddelerinin fiyatları, temel ürünlerdeki arzların güçlü olması nedeniyle düşerken ülkemizde her ay artmasının ekonomik, sosyal, coğrafi, politik gibi birçok nedeni vardır. Tarımsal üretim yapısındaki gelişmeler, her yıl etkilerini çok daha fazla görmekte olduğumuz küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan olumsuzluklar, mazot, gübre, yem ve elektrik gibi girdi fiyatlarındaki artışlar, tarım alanlarının madencilik, enerji, inşaat, sanayi vb gibi tarım dışı kullanılması, köyden kente göç, üretimin planlı ve verimli olmaması gibi etmenler gıdada fiyat artışlarına neden olmaktadır. Bu tür enflasyonun yüksek olması, gıda harcamaları toplam giderinin büyük bir bölümünü oluşturan dar gelirli kesimleri çok daha fazla etkilemektedir. Bu da özellikle gıda ithalatçısı az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en temel sorunlarından biridir” diye konuştu. ‘Sonuç olarak, enflasyon sabit bir geliri olan ve emek gücüne dayanan kesimler için yıkıcıdır’ vurgusuyla sözlerini sürdüren Toprak, “Asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı ülkemizde gıda harcamaları, çok büyük bir kesim için kira harcamalarından sonraki en fazla harcama kalemidir ve hane bütçesinde önemli bir paya sahiptir. Yükselen döviz fiyatları ve artan işsizlikle birlikte gıda enflasyonundaki artış vatandaşın alım gücünü büyük ölçüde azaltmakta, özellikle de dar gelirli kesimi daha fazla etkilemektedir. “Paramız var ki ithal ediyoruz” mantığıyla fiyatı yükselen her gıda maddesi için çözüm olarak görülen ithalat da vatandaşın ucuz, yeterli ve güvenli gıdaya ulaşmasını sağlayamamakla birlikte, yerli üreticiyi de mağdur etmektedir. Bu durum da, ülkemizde gıda egemenliğini tehlikeye atmaktadır. Oysa ki yaşamak nasıl bir insan hakkı ise, sağlıklı, güvenli ve yeterli gıdaya uygun fiyatlarla sürdürülebilir bir biçimde ulaşabilmek de bir insan hakkıdır ve bunu sağlamak da kamunun en önemli görevlerinden biridir" dedi.
Bunlar da ilginizi çekebilir