Fıstık çamlarıyla ünlü Kozak’ta bir taş ocağı daha ruhsat almasın!

Türkiye’nin en kaliteli doğal fıstık çamı ormanı taş ocağı tehdidi altına girdi. ÇED raporunda; Ayvalık Bağyüzü mahallesinin içinde bulunduğu bölge de 8 bin 882 adet ağacın kesileceği belirtildi. Bölg...

Abone Ol
”Leptoglossus occidentalis” isimli zararlının fıstık çamlarında büyük zarara yol açtığı bildirilmiştir. Kozak ve Koçarlı’ya kurulan 4 meteoroloji istasyonu ile fıstık çamı sahalarının durumu izlenmektedir. Kozak’ta Orman Genel Müdürlüğü Orman Zararlılarıyla Mücadele Dairesi Başkanlığı’nca ICP Forest Projesi kapsamında kurulan deneme alanında hava kalitesi pasif örnekleme yöntemiyle izlenmektedir. Ege Ormancılık ve Araştırma Enstitü Müdürlüğü; Fıstık çamı ve verim sorunları hakkında uzun yıllardır birçok araştırma gerçekleştirmiş ve halen farklı açılardan  bakarak konu hakkında yoğun olarak çalışmalar devam ettirilmektedir. Hüseyin Çağlar’ın yaptığı habere göre ; Bergama’nın Aşağıcuma Mahallesi ile Ayvalık’a bağlı Bağyüzü Mahallesi’nde 14 hektarlık alanda faaliyet gösteren granit ocağının 110 hektarlık alana yayılması için ÇED raporu hazırlandı. Söz konusu genişleme ile Kozak Yaylası’nda Türkiye’nin en kaliteli doğal fıstık çamı ormanı taş ocağı tehdidi altına girdi. Faaliyet alanı 10 kattan daha fazla genişleyecek olan taş ocağı Aşağıcuma Mahallesi’ne sadece 780 metre. Ayrıca granit ocağı alanına sadece 90 metre uzaklıkta fıstık işleme tesisi bulunuyor. Yine aynı bölgede bir maden şirketi tarafından işletilen ER:231..... Granit Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi, başka bir  Madencilik  Şti. tarafından işletilen RN: 201800604 Granit Ocağı, bir  maden şirketi tarafından işletilen ER: 21..... Granit Ocağı ve Mermer Ocağı projesi mevcut. Bergama ve Ayvalık Tabiat Platformu  ile diğer Çevre Platformları tarafından projeye ilişkin verilen itiraz dilekçesinde, Korona virüs pandemisinin tüm dünyada olduğu  gibi ülkemizde de etkisini ciddi biçimde devam ettirdiği, insanoğlunun yaşam biçimini gözle görülür biçimde değiştirdiği bir ortamda, madencilik faaliyetlerinin etkileri içinde bulunduğumuz durumla, neden-sonuç ilişkisi üzerinden gerçek manada ele alınmalıdır diye belirtilmiştir. Her ne kadar kamu idaresi bu gerçekliği görmezden gelse de insanoğlu içinde bulunduğu durum itibariyle artık bir tercih ortaya koymak mecburiyetindedir. Bu tercih, ekolojik dengenin gerçek manada gözetildiği bir yaşam biçim geliştirmek yahut aynı umursamaz tavrı sürdürerek insanoğlunun sonunu getirmek arasında olup tehlike bu denli ciddi ve yakındır” denilerek projeye ilişkin ÇED sürecinin sonlandırılması istendi. “ÇAMLAR FISTIK VERMEDİ” Şirketin faaliyet alanının 110 hektara çıkarılarak binlerce fıstık çamının kesilecek olması toplumda tepki uyandırdı. Çevreciler ve köylüler düşüncelerini SÖZCÜ'ye anlattı. Ayvalık'a bağlı Bağyüzü Köyü Muhtarı Doğancan Uğurlu, “Dört, beş maden şirketi 10 yıldan beri aktif şekilde çalışarak burayı mahvediyor. Onlar geldi geleli yüzümüz gülmedi, çünkü fıstık çamı üretimi büyük ölçüde düştü. Ağaçlar fıstık vermez oldu. Biz tarım üretimi ile madenlerden çok daha fazla ülke ekonomisine katkı sağlarken, yapılanlara anlam veremiyoruz. Bizim duygu ve düşüncelerimizi sormayan, yöremizdeki kaymakamlara ve belediye başkanlarına bile görüş sormayanlar işlerini Ankara'dan hallediyor. Madenleri istemiyoruz. Ama gereken duyarlılığın gösterileceğinden pek umutlu değiliz” ifadelerini dile getirdi. “NEFESİ KİM VERECEK” Bergama Okçular Köyü aktivisti Meral Yıldırım, “Biz buna kesinlikle karşıyız. Özellikle köylerimizdeki kadın grupları olarak direnişe öncülük ediyoruz. Doğamızın katledilmesine çok üzülüyoruz. Bilim insanları, böyle giderse 100 yıl sonra dünyada çam ormanı kalmayacağını söylüyor. Bu korkunç bir şey. Ben kendi adıma, gelecek kuşaklara bırakmak için tohum depoluyorum. Hal böyleyken doğamızın katledilmesine çok üzülüyoruz. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin getirdiği salgınlar ve felaketlerden hiç mi ders almadılar. Oksijen kaynağı ormanlar yok edilince bize maden ocakları mı nefes verecek” dedi. Gökmen ULU’nun haberine göre de ; Türkiye fıstık çamı üretiminin yüzde 80’ini karşılayan yöre halkı ve ekolojik yıkımı önlemek için çabalayan çevreciler isyan etti. İtiraz ve tepkilere rağmen Kozak Yaylası'nda granit ve andezit çıkarma ruhsatı verilen  Madencilik Şirketi, faaliyet alanını 14 hektardan 110 hektara çıkarmak için başvuruda bulundu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, son şeklini verdiği raporu yönetmelik gereği 10 günlük askıya çıkararak halk görüşüne açıkladı. Şirketin Bergama'nın Aşağıcuma Köyü ile Ayvalık'ın Bağyüzü Köyü'nün nitelikli tarım arazisi içinde faaliyet göstereceği ortaya çıktı. Raporun detayları orman tarımı ile geçinen yöre halkını ve doğaseverleri isyan ettirdi. ÇED raporunda 8 bin 882 adet ağacın kesileceği bilgisi yer aldı. VASIFLI TARIM ALANI Maden şirketine onay verilen 110 hektarlık saha, 1/100.000'lik imar planlarında vasıflı tarım alanı olarak görülüyor. Yaylaları, ormanları ve endemik bitki türleri ile dünyaca üne sahip coğrafyada, antik çağlardan beri Anadolu'nun en kaliteli doğal fıstık çamı ağaçları bulunuyor. 17 köy bulunan Kozak Yaylası, Türkiye fıstık çamı üretiminin yüzde 80'inini karşılıyor. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü verilerine göre ise ruhsat sahası içerisinde tarla ve fıstıklık vasıflı alanların yer aldığı bilgisi yer alıyor. Faaliyet alanı 10 kattan fazla genişleyecek taş ocağı Aşağıcuma Köyü'ne 780 metre mesafede. Ayrıca granit ocağı alanına sadece 90 metre uzaklıkta fıstık işleme tesisi bulunduğu da ÇED raporunda yer aldı. Bunlara karşın Tarım ve Orman Bakanlığı da faaliyete izin verdi.  “KESTİRMEYECEĞİZ” Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, “Kozak yaylamız da taş ocaklarının verdiği tahribat tahammül edilemez hale gelmiştir . Birinci derece tarım arazisi olan Ayvalık Bağyüzü ve Bergama Aşağıcuma köylerinin sınırları içinde kalan 8 bin 822 fıstık çamı kesilmesine onay veren Çevre Bakanlığını ve Tarım Bakanlığı'nı protesto ediyoruz. Ya tarım arazilerine ve doğaya sahip çıkacaklar ya da isimlerinin başındaki tarım ve çevre sözcüklerini çıkartacaklar. Anayasanın 56. maddesi sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı için hem devlete hem yurttaşa ödev vermiştir. Lakin ülkenin göz bebeği bu toprakları koruma konusunda devletin ilgili bakanlıkları sorumluluğunu yerine getirmiyor. Bizler yöre köylüleri, Ayvalıklı ve Bergamalı yurttaşlar olarak anayasadan aldığımız güçle bu ağaçları kestirmeyeceğiz” diye konuştu. “BURASINI KORUMALIYIZ” Ayvalık Tabiat Platformu Sözcüsü Nebahat Dinler, “Ne yazık ki bölgede üst üste ocaklar açılıyor ve bunlar gittikçe kuzeye doğru ilerliyor. Geçen yıl da  birmaden şirketine, Ayvalık, Burhaniye ve Bergama'yı kapsayan 240 hektarlık sahada granit çıkarması için ruhsat verilmişti. Dava açtık. Dosya şu anda Danıştay'da. Başka birmaden  Şirketi'ne verilen izne karşı da hukuki süreci başlatacağız. Oysa bu konuda bölgedeki iki köyde ÇED toplantısı yaptırılmadı. Fakat yetkililer bu mesajı almamış görünüyor. Halk, Kozak'ın bağrında yeni yaralar açılmasını istemiyor. Çok büyük tepki var. Burası jeo-park niteliğinde, korumalıyız” ifadelerini kullandı. ‘YENİ YARALAR AÇILMASIN’ Bölgenin en önemli geçim kaynağının fıstık çamı olduğunu ifade eden Dinler, bölge halkının da duruma tepkili olduğunun altını çizdi. Kozak'ın daha fazla tahrip edilmesini istemediklerini vurgulayan Dinler, şunları kaydetti: "Bergama Çevre Platformu ile de irtibatlıyız. Sınır komşusuyuz aynı zamanda bu bölgede. Ortak hareket ediyoruz. Kozak'ın zenginliği fıstık çamıdır. Yok olmasın diyoruz. Bölge halkı da duruma tepkili. Özellikle Okçular köyü çok şikayetçi o bölgede çok olduğu için. Aşağıcuma 2018 'de bir halkın katılım toplantısında çevre taş ocaklarında çalışanların ciğerlerinde hastalık olduğunu ve artık gençlerin çalışmak istemediğini hatta yurtdışından gelen göçmenlerin taş ocaklarında çlıştığı şeklinde cümleler ifade etmişlerdi. Biz Kozak'ın tahrip edilmesini Kozak'ın bağrında yeni yaralar açılmasını istemiyoruz. Tavrımız bu yönde ve elbet ki hukuki girişimlerimiz sürecek."dedi. “BÖLGEYE UZANAN ELLER ÇEKİLSİN” Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, bölgenin son aylarda patlayan pirina havuzları, yıkılan demir madeni duvarları ve orman yangınları ile gündeme geldiğini belirterek, “Bergama, Dikili, Ayvalık, Kaz Dağları ve Çanakkale'ye kadar uzanan ve doğal güzellikleri barındıran doğanın bize sunduğu bir bölgede yaşıyoruz. Felaketler ile değil, 22 adası, tabiat parkları, doğal güzellikleri, pırlanta kumsalları, birbirinden güzel koyları, zeytini, zeytinyağı, sabunu ve mezeleriyle gündemde kalmak istiyoruz. Bölgemiz, altın madenleri, granit taş madenleri, demir madenleriyle, kötü pirina kokuları ile anılmasın, kentimize uzanan eller çekilsin. Kaybettiklerimizi bir daha geri kazanamayız” dedi. Dünyaca ünlü kozak yaylasında bulunan  fıstık çamlarındaki hastalığın  maden ocaklarının faaliyetlerinden kaynaklandığı değerlendirilmektedir.   KOZAK YAYLASI VE BAŞKAN SOYER İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Bergama’da fıstık çamı üretimiyle ünlü Kozak Yaylası’nda Büyükşehir’in sürdürdüğü agro turizm projelerini inceledi. Başkan Soyer, Kozak Yaylası’nda taş ve maden ocaklarının oluşturduğu tehdit sürerken bir yandan da fıstık çamındaki hastalıkla mücadele ettiklerine dikkat çekerek “Burada hem tarıma ve turizme hem gelecek kuşaklara miras bırakacağımız çalışmalar yapacağız” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bergama’da fıstık çamı üretimiyle ünlü Kozak Yaylası’nda devam eden tarım ve turizm projelerini yerinde inceledi. Yukarıbey Mahallesi’ndeki RURITAGE Koordinasyon Merkezi’ne giderek Bakırçay Havzası’nın kırsal mirasıyla kalkınmasını sağlayacak “RURITAGE-Kültürel Miras Esaslı Sistematik Stratejiler Yoluyla Kırsal Yenilenme” projesiyle ilgili bilgi alan Soyer, Kozak Yaylası Doğal Yaşam Parkı proje sahasında da incelemelerde bulundu. Kozak Yaylası’nı agro turizmle yeniden canlandıracak her iki projeyle ilgili çalışmaların hızlandırılmasını isteyen Başkan Soyer, Kozak Yaylası’nın başlıca geçim kaynağı olan fıstık çamındaki verim düşüklüğünü araştırmak için yapılan çalışmaları da inceledi. Başkan Soyer Büyükşehir’in kurduğu hava ölçüm istasyonlarıyla meteoroloji istasyonlarından elde edilen sonuçlarla ilgili bilgi alarak, “Kozak Yaylası dünyanın cenneti denilebilecek bir alan. Fakat bu cennet çok ağır bir tahribat ile yüz yüze. Bir yandan taş ocakları ve maden ocakları çok ciddi bir tehdit oluşturuyor, bir yandan çam kozalaklarına dadanan bir hastalıkla mücadele ediyoruz. Fıstık çamı üretimi iki milyon tondan iki bin tona düşmüş durumda. Gerçekten çok büyük bir kayıp var. Bu hem doğal felaket hem ekonomik felaket” dedi. Fıstık çamındaki verim düşüklüğünün nedenlerini bulmak üzere ölçüm istasyonları kurduklarından söz eden Başkan Soyer, “Çok disiplinli bir çalışma yürütülüyor. Topraktan kozalağa kadar birçok ölçüm birlikte yapılıyor. Mart ayı sonunda bilim insanlarıyla beraber bu hastalıkla nasıl mücadele edileceğine dair net bir karar verebileceğimizi düşünüyorum” diye konuştu. ‘MİRAS KALACAK’ Kozak Yaylası’nın olağanüstü bir turizm potansiyeli olduğuna da dikkat çeken Soyer, “Kozak, tarımla turizmin buluşması olarak tarif edilebilecek agro turizme dünyada en iyi ev sahipliği yapacak bölgelerden biri. Kozak Yaylası hem tarım potansiyeli hem de zenginlikleriyle önemli bir turizm destinasyonu. AB ile birlikte yürüttüğümüz RURITAGE projemiz var. Bunu güçlendireceğiz. Hibe programıyla ilgili son dönemece girdik. Bu projeye de bölge vatandaşlarını dahil ederek hem tarıma ve turizme hem gelecek kuşaklara miras bırakacağımız çalışmalar yapacağız” dedi. RURITAGE PROJESİ Büyükşehir, Avrupa Birliği’nin HORIZON 2020 Programı kapsamında oluşturduğu “RURITAGE-Kültürel Miras Esaslı Sistematik Stratejiler Yoluyla Kırsal Yenilenme” projesiyle bölgede ekolojik turizmin geliştirilmesini hedefliyor. Proje kapsamında inanç turizminin geliştirilmesi, bölgenin “jeopark” olarak tanınması, yerel gıda kültürü ve markalaştırma çalışmalarının yapılması, yerel zanaat atölyelerinin canlandırılması, yerel tarım ürünü festivallerinin düzenlenmesi,  müzik kültürünü tanıtmak ve belgelemek için Bakırçay Havzası Ses Haritası oluşturulması, bölgede yeni gelir getirici ürünlerin araştırılması, “dağınık otel” gibi yeni ve dayanışmacı modellerin geliştirilmesi başta olmak üzere pek çok projeyle bölgenin ekonomik ve sosyal olarak canlandırılması hedefleniyor. DOĞAL YAŞAM PARKI Büyükşehir, RURITAGE Projesi kapsamında Kozak Yaylası Doğal Yaşam Parkı’nı kurmak için de faaliyet yürütüyor. Kozak Yukarıbey Turizm Geliştirme Kooperatifi’ne ait 100 bin metrekarelik proje alanında; karavan parkı, çadır kampı, ahşap ve yerel taş malzeme içeren bungalovlar gibi geçici ve kalıcı konaklama birimleri bulunacak. Bunların yanı sıra parkta açık festival alanı, yayla ve yörük kültürüyle ilgili sergileme alanları, doğal yürüyüş ve jeo-rota parkurları, eğitim salonu, üretim atölyeleri ve satış birimleri yer alacak. Atölyelerde üretilen dokuma, yaygı, kâğıt ve parşömen, peynir ve fıstık çamı gibi ürünler ise satış birimlerinde, kooperatiflerce üretilen diğer yerel ürünlerle birlikte satışa sunulacak. Çam fıstığı üretiminin azalması nedeniyle ekonomisi zayıflayan bölgeye can suyu olacak proje, yayla turizmini geliştirerek bölge insanına yerinde istihdam olanağı sağlayacak. İki ay içinde proje sahasının Büyükşehir’e devrolması sağlanacak. Bu iki aylık süreçte de Başkan Soyer’in talimatıyla otopark alanı, kamp alanı ve çadır alanının zemin düzenlemeleriyle yol imalatlarına başlanacak. ‘ARAŞTIRMALAR SÜRÜYOR’ Fıstık çamında yaşanan verim düşüklüğüne çözüm üretmek amacıyla Türkiye Ormancılar Derneği ile protokol imzalayan Büyükşehir, iklim değişikliğinden ve hava kirliliğinden kaynaklı olasılıkların araştırılması amacıyla 1.5 milyonun üzerinde kaynak ayırarak bölgeye ikişer adet hava kalitesi ölçüm ve meteoroloji istasyonu kurdu. Birçok parametre ve veriyi tam zamanlı izleyen Büyükşehir, bölgeden toprak, yaprak, kozalak ve yağmur suyu örnekleri de topluyor. Verim düşüklüğünün olası nedenlerinden biri olarak görülen çam kozalak emici böceğine (Leptoglossus occidentalis) karşı özel olarak geliştirilen tuzakları da kış öncesi belirlenen pilot bölgelere yerleştiren araştırma ekibi, bu tuzaklardan böceklere karşı etkili olanları tespit edecek. Mart ayında ilk veriler paylaşılarak değerlendirme süreci başlayacak. ‘KAMPANYAYA DESTEK’ Türkiye’nin en kaliteli doğal fıstık çamı ormanı taş ocağı tehdidi altına girdi. ÇED raporunda; Ayvalık Bağyüzü mahallesinin içinde bulunduğu bölge de 8 bin 882 adet ağacın kesileceği belirtildi. Bölgede antik çağlardan beri Anadolu’nun en kaliteli doğal fıstık çamı ağaçları bulunuyor. Söz konusu genişleme ile eşsiz güzelliğe sahip Kozak Yaylası’nda Türkiye’nin en kaliteli doğal fıstık çamı ormanı taş ocağı tehdidi altına girdi. Kozak (Pindasos), Antik Çağın Kaikos Irmağı (Bakırçay) Havzası’nın tacı olarak kabul ediliyor. Kentin yanı başında yükselen Kozak Yaylası, sadece Ayvalık Bağyüzü mahallesinin ve Bergama’nın içinde bulunduğu bölgenin değil, ülkemizin ve hatta dünyanın oksijen deposu olarak biliniyor. Kozak Yaylası aynı zamanda yer altı kaynakları açısından da oldukça zengin. Öte yandan Kozak Yaylası, sahip olduğu fıstık çamı ekim alanları nedeni ile toplam 17 köyden oluşan, yaklaşık on bin nüfuslu özel bir ekolojik havzadır. Havza, kendine özgü iklim, toprak ve su yapısına sahip bölge. Ekolojik zenginliğiyle, üzerinde yaşayan insanlara çok önemli bir yaşam alanı sunuyor. Kozak Yaylası ekonomik yönden ise madenlerden daha çok gelir sağlayan, dünyanın başta gelen ve Türkiye’nin tek doğal fıstık çamı ormanlarını içinde barındırıyor. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Ayvalık Temsilciliği’in de destek verdiği kampanyamıza desteğinizi esirgemeyin. https://www.change.org/p/bergama-daki-8-bin-882-adet-f%C4%B1st%C4%B1k-%C3%A7am%C4%B1-kesilmesin-csbgovtr?recruiter=43077586&utm_source=share_petition&utm_medium=facebook&utm_campaign=psf_combo_share_initial&utm_term=psf_combo_share_message&recruited_by_id=7fe7b600-57eb-0130-88e9-38ac6f16d25f&utm_content=fht-27395027-tr-tr%3A0