Evlilikte denge

Abone Ol

Bazen evliliklerde çiftler arasında görülen sorun, geleneksel kadın-erkek rollerinden beklenilen davranışlardır. Kadınların çalışma hayatına girmesiyle iş yerinde erkeklerle aynı mesai saatleri harcaması, kadının eve geldiğinde kendisinden beklenen toplumsal cinsiyet rollerini yerine getirirken çeşitli sorunlar yaşamasına neden olmaktadır.

Çiftler kendilerinden beklenen geleneksel cinsiyet rollerinin tam tersi gibi davranmaya başladığında evde sorunlar yaşamaya başlamaktadır. Kadın, kendisinden beklenen ev içi yükümlülükleri yerine getirememenin verdiği stres ve eşinin kendisinden beklediği duygusal ve fiziksel yakınlık kadının kendi içinde çelişkiler yaşamasına neden olmaktadır.

Kadının içsel olarak kendisi için istediği taleplere cevap verememesi varoluşsal sorunlar yaşamasına neden olmaktadır. İş yerinde kendisinden beklenen iş gücü ve evde kendisinden beklenen ev içi yükümlülükler, kadının iş ve ev arasında gereken dengeyi tutturmada sorunlar yaşamasına neden olmaktadır. Gerek iş yerinde gerekse evde kendisinden talep edilen işlerin giderek artması kadının daha çok stres yaşamasına ve kendini tükenmiş hissetmesine neden olmaktadır.

Her ne kadar artık kadınlarda erkekler gibi aynı işlerde mesai harcasa da eve geldiğinde ev işleri için beklenen sorumluluk kadınlarda erkeklere göre hala daha fazladır. Kadınların yaşadığı gerilimin altında yatan ana neden, ev işleri ve çocuk bakımı konusunda erkekten çok daha fazla yük almış olmalarıdır. Erkekler, ev içi işlerde kadınları her ne kadar desteklese de, kadının kendi içinde yaşadığı suçluluk, toplumun kendisinden beklediği baskı kendisini sıkışmış hissetmesine neden olmaktadır. Her şeyi aynı anda yapma ve yetiştirme isteği, farkında olmadan kadının kendine ayırdığı sosyal zamanlardan kısmasına da neden olmaktadır. Kendine iyi gelen faaliyetleri giderek azaltan kadın yaşadığı tükenmişlik hissinden dolayı eşini ve evliliğini suçlayabilir.

İş ve ev arasındaki rollerde gerekli dengeyi tutturamayan çiftler, bazen rollerine öyle kaptırırlar ki evliliklerinin devam etmesi için ihtiyaçları olan romantizmin giderek azalmasına neden olmaktadır Giderek azalan duygusal ve fiziksel yakınlık çiftlerin zamanla evliliklerinden aldığı doyumu da düşürür.

Evliliklerde ev içi sorumluluklar kadar, arkadaşlık, romantizm, duygusal ve entellektüel çekimde gibi bu tür yakınlık ihtiyaçları karşılanması önemlidir. Diğer türlü evlilk, sorumluluklar altında ezilip can sıkıcı olmaya başlar. Bu yüzden çiftlerin hem kendileri ile hem de birbirleri ile geçirecek iyi zaman faaliyetlerine en az ev içi sorumluluklar kadar önem vermesi önemlidir.

Sevgilerle