Edebiyat Fakültesi Nuri Bilgin Konferans Salonu’nda açılışı yapılan sempozyuma, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Ayönü, Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Cevizoğlu, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.  

Sempozyumun açılışında konuşan Dekan Prof. Dr. Ayönü, bu tarz sempozyumların bir gelenek haline dönüştürülmesinin planlandığını belirtti. Prof. Dr. Ayönü “Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümünün öğretim üye ve elemanlarının yürütücüsü ya da yöneticisi olduğu kazı, yüzey araştırması ve araştırma projeleriyle ilgili kapsayıcı bir etkinlik en son 2019 yılında gerçekleştirilmiştir. Pandemi sürecinin etkisiyle bölüm öğrencileriyle, hocaların  kazılarla bağlarının zayıflaması, aslında bu sempozyumun yeniden yapılması konusundaki en büyük motivasyonu olmuştur. Öncelikle bölüm öğrencilerimizle yürütülen güncel kazı ve araştırmaları tanıtmayı ve anlatmayı hedefleyen bu sempozyumun aynı zamanda bir gelenek halinde belirli periyotlarla yapılması planlanmaktadır” dedi.

1980'li yıllarda kullanılan İzmir-Balıkesir kara yolu gün yüzüne çıktı! 1980'li yıllarda kullanılan İzmir-Balıkesir kara yolu gün yüzüne çıktı!

Prof. Dr. Ayönü, “Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü, köklerini sağlam temellerden alan bir gelenekle Anadolu’nun pek çok yerinde ve yurt dışında kazı ve araştırma yürütmektedir. Sempozyum kapsamında; İzmir’in tarih öncesi yerleşimleri Yeşilova ve Yassıtepe Höyükleri, Neolitik bir yerleşim olan Ege Gübre ve Eski Smyrna, yine İzmir’de yer alan Klatos Kutsal Alanı, Metropolis, Karaburun Yarımadası, Balıkesir Antandros, Denizli Beycesultan ve Ekşi Höyük, Şanlıurfa Gürcütepe ve Siirt ilinde yürütülen kazı ve araştırmalarına yer verilecektir. Aynı zamanda kültürel miras, seramik ve amphora araştırmaları gibi bölüm öğretim üye ve elemanlarımızın yürüttüğü projelerde bu kapsamda değerlendirilecektir” diye konuştu.

EÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Cevizoğlu ise “ Bu etkinlik tam da Cumhuriyetimizin 100. yılında tekrar akademiye dönüşümüzün ruhunu ifade ediyor. Bu çerçevede, hep birlikte Cumhuriyetin 100. yılını kutlamanın ve bölümün akademik ruhunu ikinci yüzyıla taşımanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bizim bu sürece katkımız da böyle bir etkinlikle ifade bulmuştur” dedi.

"Bölümümüz dünya arkeolojisinde önemli bir konumda bulunuyor”

EÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nün tarihi gelişiminden bahseden Prof. Dr. Cevizoğlu “1962 yılında Arkeoloji Enstitüsü olarak kurulan, 1994 yılında iki anabilim dalına bölünen bu kürsü, yarım asırdan fazla bir süreç içinde Türkiye ve dünya arkeolojisinde çok önemli bir konuma yükseldi. Bunda bölümümüzün idealist, kendini devamlı yenidünya değerlerine uyum sağlayabilmesinde aramak gerekir. Yürüttüğü bilimsel projelerle tanınır bir saygınlık kazanmıştır. 2000’li yıllardan sonra bölümümüz, Balogna Süreci, Ardından Akreditasyon ve Araştırma Üniversitesi olma yolunun da içerdiği büyük bir değişimin içine girmiştir” dedi.

“Kültürel mirasın korunmasına bilimsel katkı sunuyoruz”

Prof. Dr. Cevizoğlu “Bölümümüz bir yandan akademik camiada yer kazanma çabasındayken, diğer yandan çalışma sahasında arkeolojinin etik değerlerini koruma yolunda farkındalık yaratmaktadır. Artık güncel bilimsel tartışmaların değişmez konuları arasına giren iklim, çevre, insan ilişkileri, doğa-insan-kültürel miras birlikteliği ve kültürel mirasın sürdürülebilirliği konularında da çalışmaya ve katkı sağlamaya başladık. Bölümümüz akademisyenleri, bölgemizde kültürel mirası korumak için birçok konuda kültür elçisi oldu. Seramik çalışmaları konusunda ihtisaslaşan bölümümüzün konuları içinse Cumhuriyetin ikinci yüzyılında insan-doğa ilişkisi, su, iklim, enerji ve arkeolojik mirasın sürdürülebilirliği gibi yeni konuların da girmekte olduğunu görebiliyorum. Bölümümüz evrensel değerleri temel alan bu misyon ile akademi yolunda yürümeye devam edecektir. İşte bu iki gün boyunca üstlendiğimiz görevleri burada paylaşacağız” diye konuştu.

 

Kaynak: Bülten