Mevcut iktidar 2006 yılında ‘Sosyal Güvenlik Reform’nu çıkardı. O dönem için dünyada sosyal güvenlik tarihinin en önemli ve en büyük reformunun yapıldığı dile getirilmişti. Bu kapsamda farklı norm ve standartlara göre hizmet sunan SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı tek çatı altında birleştirilmiş, tüm vatandaşları kapsayan adil bir sistemin temelleri atılmıştı. O dönem esnafı sevindiren reform adımlarının devamı gelmedi. Milyonlarca EYT’linin derdinin çözülmesiyle Türk toplumunun nüvesi niteliğindeki esnaf ve sanatkar Emeklilikte Prime Takılanlar (EPT) grubunu oluşturdu. Ülke genelinde yaklaşık 2 milyon Bağ-Kur’lu esnaf, reformun devam etmediği sistemin tek çatı altında birleşmediği görüşünü taşıyor. İzmir’deki yaklaşık 150 bin esnafı temsil eden İzmir Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği, Emeklilikte Yaşa Takılanlar yasa tasarısı kapsamında sorunlarının çözülmesini istiyor. NORM BİRLİĞİ’ Esnafın, bir toplumun temel direği olduğunu hatırlatan İzmir Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı (İESOB) Zekeriya Mutlu, “Bugüne kadar norm birliği sağlanamadığı için EYT düzenlemesinden esnaf sanatkarın yararlanamadığı görülmektedir. Üyelerimiz 9 bin iş gününde emekli olabilmektedirler. Oysa SSK'lılar 7 bin 200 iş gününde emekli olduğu için 5 bin gün sigortalı olan vatandaş ve aynı şekilde kadınlar düzenlemeden yararlanıp emekli olabilmektedirler. Bu çerçevede, ayrım yapılmadan sosyal devlet ilkelerine göre aynı haktan üyelerimizin de yararlanması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca 2008 yılından önce oda, sicil ve vergi kaydı olduğu halde Bağ-Kur kaydı bulunmayan esnaf sanatkara, bundan faydalanma imkanı tanınmalıdır” dedi. izmirde-esnafin-baskani-normallesme-kararlarini-degerlendirdi KANAYAN YARA’ İş ekmek kapısı olan esnafa sosyal güvenlik anlamında da destek olunması gerektiğini belirten İzmir Gevrekçiler ve Pideciler Odası Başkanı Mehmet Şükrü Erişen, “Bu çağda girişimci olmak zor iş. Esnaf olarak hayatını sürdürebilmek pek kolay değil. Bir işi yapabilmek için o zanaata hakim olmak önemli. Ama onun sürdürülebilir olarak devam ettirilmesi daha da önemlidir. Bir esnaf olarak girdi-çıktı, müşteri memnuniyeti, ahi geleneği gibi konulara tam hakim olmak gerekir. Esnafımız tüm yönleriyle marka olarak ayakta kalmaya, yanındaki çalışanlarına iş ekmek kapısı olmaya çalışıyor. Ama bu kesimin sosyal güvenlik problemi bir türlü çözülemüyor. Bizim için sosyal güvenlik kanayan bir yara. Yanımızdaki işçi daha az gün primiyle emekli oluyor. Daha iyi maaş alabiliyor. Gerek biz gerekse üzerinde işletmesi olan eşlerimiz maalesef çok uzun gün prim ödemek durumunda kalıyor. Ve emekli olduğumuzda maaşlarımız da düşük oluyor. Çözülmesini istiyoruz” diye konuştu. sukru-erisen Kahvehane işletmenin zor bir çalışma gerektirdiğine dikkati çeken İzmir Kahveciler Esnaf Odası Başkanı İsmail Hakkı Kırdı, “Kahvehane işleten esnafımızın çalışma şartları çok zor. Meslektaşlarımız sabaha karşı işlerinin başında. Müşteriler gelmeden çaylar demleniyor. Temizlik yapılıyor. Müşterilerin gelmesiyle başlayan yoğunluk geç saatlere kadar devam ediyor. Kahvehane işletmecisi için ne işin başlama ne de işin bitme saati var. Bu kadar yoğun bir çalışmayı ortaya koyan esnafımızdan prim gün sayısının yüksek istenmesi bana göre büyük bir haksızlık. Yanımızda çalıştırdığımız işçilerimiz kıdem tazminatlarını alıyor. Emekli oluyor. Aradan yıllar geçtikten sonra esnaf emekli maaşı almaya başlıyor. Ama bu kez de aldıkları maaşlar düşük oluyor. Zaten insan kendi kendinden kıdem tazminatı alacak değil. Esnaf olmak şu anda sosyal güvenlik açısında dezavantajlı bir durum. Bu olumsuzluğu düzeltmek ülkeyi yönetenlerin asli görevi. EYT kapsamında bunu çözerlerse bizi çok mutlu etmiş olurlar” ifadelerini kullandı. ismail-hakki-kirdi murat-yavuz GEREKSİZ BİR FORMÜL’ Esnaflığın çok yıpratıcı bir iş kolu olduğunu belirten İzmir Fotoğrafçılar Odası Başkanı Murat Yavuz, “Bir kişi okuldan kalan dönemde bir esnafın yanına iş öğrenmeye gidecek. Askere gidecek. Daha sonra kendine güveniyorsa bir iş yeri açacak. Uğraşacak, didinecek, bir sektörde tutunacak. Sadece kendi branşım için söylemiyorum, tüm branşlara baktığımda esnaflığın yıpratıcı bir iş olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliyorum. İlerleyen yaşlarda aynı iş kollarında çalışabilmek pek kolay değil. İlerleyen yaşlarda elektronikçi olup titremeden bir lehim yapabilmek, titretmeden fotoğraf çekebilmek, hassas işlerde bedeni faaliyet gösterebilmek zor. Esnafın yanında çalıştırdığı kişiye devlet belirli haklar tanıyor. Ama o işi yapmasına vesile olan esnafa aynı haklar tanınmıyor. Esnafa sosyal güvenlik açısından daha fazla haklar tanınmalı. Esnaflık teşvik edilmeli ki daha fazla kişiye iş ekmek kapışı olalım. Bugünkü haliyle esnaf cezalandırılıyor. Çok sayada kişi emeklilik dönemi yaklaştığında dükkanını kapattı göstermek, başkasının yanında çalışıyor görülmek için değişik formüller üretmek durumunda kalıyor. Dükkan aynı dükkan. İyi yapan aynı kişi. Dükkan başkasının adına gösteriliyor. Bağ-Kur’dan değil de SGK’dan emekli olabilmek için insanlar kapsamını değiştiriyor. Bu hoş olmayan gereksiz formüllerden işlerden yurttaşlar en kısa zamanda kurtarılmalıdır. EYT yasası bunun için bir fırsattır. Bu fırsatı siyasi partiler iyi değerlendirilmelidir” dedi. NİHAT AK-ÖZEL HABER
Editör: TE Bilisim