Politika

Eski başkan Utku Gümrükçü’den A’dan Z’ye dobra dobra açıklamalar: Kimse meydanı boş zannetmesin!

Geçmişin İzleri programının yeni haftadaki konuğu Çiğli Belediyesi’nin önceki başkanı Utku Gümrükçü oldu. Eski başkan Gümrükçü, kendi döneminde yaptığı çalışmaları anlattı, siyaset gündemine dair çok konuşulacak açıklamalarda bulundu

Abone Ol

Yağmur Daştan / EGE TELGRAF- Çiğli Belediyesi’nin önceki dönem başkanı Utku Gümrükçü, Ege Telgraf TV’ye konuk oldu. Geçmişin İzleri programında Ege Telgraf Genel Yayın Yönetmeni Aylin Suphandağlı, gazeteci Cihad Taysi ve program yapımcısı Erhan Ayhan Önel’in sorularını yanıtlayan Gümrükçü, siyaset yolculuğu ve kent gündemine dair çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.

¨Belediye başkanlığı çok farklı bir görev, insanın önce nereye geldiğini bir anlaması gerekiyor¨ sözleriyle açıklamalarına başlayan Gümrükçü, geçmiş dönem çalışmalarını anlattı. Belediyelerin bir işletme, siyasi parti ya da başkanlığı olmadığının altını çizen Gümrükçü, şunları söyledi: ¨Göreve geldiğinizde bir önceki belediye başkanı tarafından yapılmış teorik bir bütçeniz var; belli harcamalara paylar ayırılmış, belirli gelirlerin alınacağı tahmin edilmiş bir bütçe. Önce onu görmeye çalışıyorsunuz. İşletme değil ama paranın da döndüğü bir yer. Ankara’dan her ayın 10’u gibi bir pay geliyor, İzmir’de ‘katı atık bedeli’ konusu var o da 20’si ila 25’i arasında geliyor. Siz de 15’inde memur maaşını, 20’si ila 25’i arasında da işçi maaşını ödemekle mükellefsiniz. Sonra oradan bir şey artarsa yol, park, sosyal yardımları yapmak durumundasınız. İlk geldiğinizde bunları yapmak durumunda kalıyorsunuz. Genelde İzmir özelinde tüm belediyelerde geçmişten günümüzü Ankara’dan gelen pay az bulunur ve çok bir işe yaramaz. ‘Katı atık yaraya merhem olur’ dersiniz ve her ay gelirinizle giderinizi dengelemekle geçer. Bizim için de beş sene böyle geçti. Hayata dair ne varsa belediye başkanı olarak da onun içindesiniz; düğünde, doğumda, cenazede… Bu herhangi bir meslek gibi değil. ‘Ben çok iyi başhekimim, iyi belediye yönetirim’, ‘İyi siyasetçiyim, bürokratım’ değil. Ben ilçe başkanıydım, mühendistim, iyi siyasetçiydim ama iki yıl boyunca sabah 6’dan öğlen 12’ye kadar yerel yönetim çalıştım. Kendime göre biliyordum ama başkan olunca bambaşka bir dünyadasınız. İyi bir iş insanının bir haftada vereceği mesaiyi belediye başkanı olarak bir günde vermek zorundasınız. Biz de belediye başkanlığını böyle yaşadık.¨

‘ZİGZAGLI BİR SİYASİ HAYATIM OLDU’

¨Belediye başkanlığı süreciniz bittikten sonra kendinize dair özeleştirileriniz oldu mu?¨ sorusuna da yanıt veren Gümrükçü, ¨Benim kendime göre iyi bir özelliğim olduğunu düşündüğüm bir özeleştiri kültürüm var. Bunun herkeste olması gerektiğini düşünüyorum, başarının da anahtarı budur. Genellikle zigzaglı bir siyasi hayatım oldu. 2014 yılının 6 Temmuz’unda ilçe başkanı oldum, 2015 yılının 26 Kasım’ında ilçe başkanlığı seçimini kaybettim. 21 gün sonra yapılan il kongresinde Alaattin Bey’in (Alaattin Yüksel) listesi kazandı, ben Nevzat Bey’in (Nevzat Kavalar) listesinden tek delen kişi olarak il yönetimine girdim. Sonra il başkanlığını kaybettik, belediye başkanı olduk. Şimdi belediye başkanlığını kaybettik, konuşuruz, siyaset uzun soluklu… O özeleştiri olmasa aradaki süreçlerde başarıyı yeniden yakalayamazsın, eleştiri de olacak, özeleştiri de olacak. Hayatta başarılı olmak isteyen herkesin yapması gereken şey bu. Ben hatayı dışarıda arayan birisi değilim. Hatayı dışarıda ararsan yeni başkan da olsan eski başkan da olsan hata yapmana vesile olan şeylerden biri budur. Hatayı genelde kendimde ararım. Tabii ki bizim bu dönem yerel yönetimlerde görevlendirilmemizin özellikle İzmir’deki büyük değişimin nedeni içsel bir konu değil. O bir dışsal etkenden kaynaklanıyor. Ancak buna rağmen bu makamda kendime göre yanlışlarım var… Görevlendirmelerimde yaptığım hatalar var, insan ilişkilerinden yaptığım, önceliklerimde verdiğim yanlış kararlar olabiliyor. Bunları düşündüm, düşünüyorum. Vaktim de bol artık, bol bol düşünüyorum. İnsan hatalarını bilir, ondan da ders alırsa kendini geliştirir ve yanlışlarını öğrenirse, dış şartlar da yeniden oluşursa belki yine siyaset devam eder. Ancak önemli olan hem kendine güvenmek hem de kendini geliştirebilmek¨ dedi.

HARMANDALI İÇİN YOL HARİTASINI ANLATTI

‘Çiğli’ denildiğinde akla ilk gelen yerlerden biri olan Harmandalı Çöp Tesisi hakkında da açıklamalarda bulunan Gümrükçü, kendi döneminde izlediği yol haritasını ve sürecin şimdiki durumunu yorumladı. ¨Harmandalı artık ‘Gitse de kurtulsak’ denilen bir noktada¨ sözleriyle görüşlerini paylaşan Gümrükçü, ¨‘Buraya çöp dökülmesin’ diye bir mahkeme kararı var. Bir de gerçeklik var, bu çöpler nereye dökülecek? Bir diğer gerçeklik de bu alanda bir kayma sorunu var. En son Tunç Başkan’dan (Tunç Soyer) 2024 yılında kapatılacağının sözünü aldık. Ödemiş’e ve Tire’ye açıldı, Menderes de yolda. Bizim istememizin nedeni tesisin teknolojisinin çok geri olması. Beş yıl içerisinde önceki dönemden avantajımız, teknoloji ile bir elektrik enerji tesisinin kurulması ve bunun çevreye verilen zararı azaltmasıydı. Ancak biz de toprak kayması ile karşı karşıya kaldık. Şimdi mahkeme kararı da var. Acil olarak hukuken de kapatılması gerekli. Geçen dönem hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile hem AFAD hem İzmir Büyükşehir belediyesi hem de sivil toplum örgütleriyle çok sayıda toplantı yaptık ve ciddi yol aldık. Manisa’nın çöp tesisinin karşısında, İzmir sınırları içerisinde bir yerde bu tesisin yapılabileceğine dair şifahi anlaşıldı da. Geçiş dönemlerinde kurumsal hafızada kesilmeler olabiliyor, yeni gelen başkanın da konuya hakim olması belirli bir süre alıyor, kurumlar arası diyalog da kopuyor ve onun yeniden kurulması zaman alıyor. 6 aydır belediye başkanlığında yeni belediye başkanı. Gelir, stratejik planını yapar, bütçesini geçirir ondan sonra da bahanesi kalmamıştır mevcut belediye başkanının. Şu anda çözüm bulunması için de tam zamanı. Ben Cemil Bey’in konuyla çok ilgili olduğunu biliyorum. Aynı kurumlarla o şeyi yakalarlarsa… Bunu neden diyorum, çünkü ÇED isteyecek, alınması yıllar sürdü. Bir yer bulacağız, bizim tavsiyemiz arşivlerde var, kamuoyu ile paylaştım, soran olursa yeniden de söylerim ama ilgili genel sekreter yardımcısı görevde, hanımefendi de bu konuya oldukça hakim. Bunu bir siyasi konuya dönüştürmeden İzmir meselesi olarak ele alıp Çiğli’nin ve İzmir’in gündeminden çıkarmamız gerekir. Bu diyalog kurulursa hızlı olur, kurulmazsa bir beş sene daha geçer ve 35 sene olduğu gibi Harmandalı Çöplüğü’nü konuşmaya devam ederiz¨ dedi.

‘İNSAN İÇİNE ÇIKACAK YÜZLERİ YOK’

Döneminde ilçedeki kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında da bilgiler veren Gümrükçü, ¨İlçe belediyelerinin aslında bu noktada kanunen çok bir fonksiyonu yok. Bir plan yapsanız, Büyükşehir Meclisi’nde onaylanması ve vatandaşta ciddi kabul görmesi gerekiyor. Sizin doğru anlatamamanız ve vatandaşın anlamak istememesi gibi başlıklarla karşılaşıyorsunuz. 6306 Sayılı Kanun’a göre kentsel dönüşümde riskli bölge ilan edip ‘Burası taşabilir’, ‘Burası kayabilir’ diyorsunuz. Yine bu çalışmayı sizin yaptığınızı farz edersek bu sefer bakanlığa başvuruyorsunuz, onlar inceliyor. Önce buranın riskli olup olmadığına eğer riskliyse de nasıl dönüştürüleceğini belirtiyorlar ve bir başka süreç başlıyor. Yani onaylansa bile hazırlık aşaması yıllar sürüyor. Sadece ilçenin hazırlığı ile bakanlığın onayı minimum beş sene sürüyor. 2020’de ve 2021’de yolladığım Balatçık Mahallesi ile ilgili çalışma hala onaylanmadı; bire bir kendim de görüşüp teknik olarak bir sorun olmadığını bana ifade etmelerine rağmen… Güzeltepe Kentsel Dönüşüm projesiyle ilgili çalışma da yıllarca sürdü. Biz en son vatandaşla uzlaşma aşamasına geldik, hatta yüzde 70’leri gördük. Ancak sonuçlanmasını görmek ne Tunç Bey’e ne de bize nasip oldu. Bölgedeki vatandaştan da yüksek talep var, hak sahibi olan 300 kişi falan. Orada bile uzlaşma görüşmeleri iki yıla yakın sürdü. Belediye eliyle bir revizyon planı başlatalım dedik, Çiğli’nin kalbi Köyiçi… Oranın değişmesi demek, Çiğli’nin değiştiğinin netleşmesi demek. Orada herkese eşit, kimseyi kayırmadan yüzde 30 emsalle bir şey yaptık. Biz de anlatamamış olabiliriz ama bir yapı, hatta o dönem bunu ‘Siyasi dolandırıcılık’ olarak nitelendirmiştim, nitekim o gün bu işi organize eden arkadaşlar yok, gördüğüm kadarıyla insan içine çıkacak yüzleri de yok, buradan bir rant elde etmek, burayı siyasi ranta çevirmeye çalıştılar. Kendilerine bir faydası oldu ancak Çiğli’nin geleceği ile ilgili çok olumsuz bir kararın alınmasına aracı oldular. Orası da öyle kaldı… İnşallah yeni dönemde arkadaşlar burasıyla ilgili de çalışma yapar. Dönüşümde çok başarılı olamadık ama Çiğli’nin marka değerini ve ilçenin yaşam kalitesini yükseltmeyi başardık¨ ifadelerini kullandı.

‘BELKİ YAPMIŞIMDIR, SEHPANIN ALTINDA DURUYORDUR!’

Bu dönemde yerel yönetimlerde yaşanan ‘borç ve personel’ sorunlarının hatırlatılarak¨Çiğli’yi devraldığınızda ne kadar borcu vardı ne kadarlık bir borç bıraktınız ve ne kadar personel işe aldınız?¨ sorusuna da Gümrükçü şu yanıtı verdi: ¨Belediye başkanı görevdeyken sadece o kentte yaşayan insanlara ve dönemin meclis grubuna hesap verir. Belediye başkanı bıraktıktan sonra yeni gelen arkadaşların böyle bir tavra girmeleri çok ilginç, bence doğru da değil. Sonuçta siz yaşarken gördüler beş yıl boyunca, ne konuşursan konuş değiştiremezsin. Yıpratmaya, karalamaya çalışabilirsin ‘Sen doğru dur, eğri belasını bulur’ diye güzel bir laf var ama bir yerde ayağına dolaşır. Siyasette yalan söyleyerek insanları kandıramazsın, gerçeklerin bir gün açığa çıkmak gibi bir huyu vardır. Ben bunu Çiğli özeli için değil, genel söylüyorum. Bir başka siyasi partiden devraldığında ‘Benim durumum buydu, bunu da böyle bulmayı ummuyordum’ diyebilirsin ama aynı partinin çatısı altında yarıştığın rekabet değil. Ankara’ya gidiyorsun, belli bir rakam yatırıyor, ekine de dosyanı koyuyorsun. Genelde onun içinde bir proje olmuyor, diploman ve özgeçmişin oluyor, Ankara da bir şekilde karar veriyor. Sen çok yakışıklısın, uzun boylusun ya da bu işi çok iyi yaparsın diye oradaki yönetici seni görevlendirmiyor. Yöneticinin kendine göre matematiği var, belki seçmene belki siyasi arkana bakıyor. Dolayısıyla senin diğer adaylarla aranda bir rekabet ilişkisi oluşmuyor, bu ömür boyu süren bir kan davasına dönüştürülebilir bir noktada olmaması lazım. Bir belediyenin borcu varsa, açıkladıysan asarsın. Bunu yapan arkadaşlar da var. Biri ‘Rakamlar yalan söyler mi?’ diye sordu: Rakamlara yalan söyletilir! Yazarsın yanlış yanlış rakamları, adam ‘O öyle değildi’ diye anlatır durur. Kendi söylemiyor, yanındaki toplama ve çıkarma bilmiyor, başka bir şey yapıyor. Mesela AK Parti milletvekili SGK borcu çıkardı, Bornova Belediyesi aynı gün ‘Rakam yanlış’ dedi. Rakamlar yanlış olabiliyor. Bu işin sorumluluğu Sayıştay’daysa onun raporları var. Orada zaten borç yazmıyor mu borç, personel. Bütçene, faaliyet raporuna, bütçe kesin hesabına yazıyorsun. Yeni gelen arkadaşlar senin bütçenin gerçekleşip gerçekleşmediğini oyluyorlar. Seni zaten devlet denetlemiyor mu? Aslında bunlar şeffaf ama görmek istemeyenler görmüyor, onlar bilinçli. Sonuçta bu bakkal dükkanı da değil. Kaç kişinin işe alındığının dökümü de SGK’da var. Belki yapmışımdır, SGK’ya bir vatandaş olarak ‘Bu belediyede kaç personel şu tarihler arasında alındı?’ diye sormuşumdur. Belki sehpanın altında duruyordur… Bu rakamlar öyle kolayca yalan söylemez, rakamlara yalan söyletilebilir¨ diye konuştu.

‘KİMSE ZANNETMESİN Kİ UTKU GÜMRÜKÇÜ SİYASETİ BIRAKTI’

Bundan sonraki siyasi hedefleri hakkında da açıklamalarda bulunan Gümrükçü, ¨Yerel seçim sonuçlarına baktığınızda kazanılan belediye sayısı ve alınan oy noktasında ciddi bir artış olduğu açık. Eksiklikler, yanlışlıklar var mı, var. Ancak onu parti içinde kendimiz konuşuruz. Birinci yılı da gelmek üzere, herhalde bir yıl sonra ne olup bittiğini herkes net şekilde ortaya koyar. Ben siyaseti, Türkiye’yi Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda ilerletebilmek için yaptım. Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı sayesinde siyasete girdim, onun sayesinde Atatürkçü oldum ve o gün ‘Bu düzeni değiştireceğiz, bu yolda mücadele edeceğim’ diye bir söz verdim. 25 senedir bazen mahkemelik olduk, bazen ceza yedik, bazen belediye başkanı olduk ama yolumuzdan vazgeçmedik. Aynı yoldan yürümeye devam edeceğim. Bu yolu yürümek için de bana mevkii makam gerekmiyor. Belediye başkanı olmadan önce de yapıyorduk, belediye başkanlığı sürecinden sonra da yapacağız. Şimdi Atatürkçü Düşünce Derneği’nde genel merkez üyesiyim, onun bazı çalışmalarına katılıyorum. Kimse zannetmesin Utku Gümrükçü siyaseti bıraktı, öyle bir şey yok! Meydan boş değil. Ben siyaseti bıraksam, siyaset beni bırakmıyor¨ diye konuştu.

¨CHP’DE BİRLİĞİ SAĞLAMAMIZ LAZIM¨

¨CHP içinde dörtlü beşli saflara ayrılma gibi bir durum var. Umuyorum, genel başkan bu süreci iyi bir şekilde yönetir, geçmişteki hatalar yine yapılmaz¨ mesajı da veren Gümrükçü, ¨Bu seçim bitti, beş sene yine krizle, tartışmayla, başkanlık sistemi ile geçecek. Zaman da daralıyor, zaman daraldıkça siyaset de sertleşmeye başlar. Böyle bir endişem var. İçerideki birliği sağlayamazsak yine seçime olumsuz yansır diye düşünüyorum. Önce CHP’nin kendi içinde birliği sağlayıp sonra sistem yüzde 50 artı 1 ise ittifakları kurmaya başlamamız gerekiyor¨ dedi.

‘BİZİM DOSTLUKLARIMIZ 25 SENE SINANMIŞTI…’

Son olarak ¨Bu dönem size neler öğretti?¨ sorusunu da yanıtlayan Gümrükçü, şöyle konuştu:

¨Ben dostumu iyi seçtiğimi düşünürdüm. Çünkü bizim dostluklarımız 20 yıllık siyasi mücadele ile sınanmıştı. Orada iktidarı görünce tam dostlarımı iyi seçemediğimi anladım. Makamdaki dostlukların çoğu sahte. Sonuçta insanlar taleple geliyor, sahte gülücükler… Ona inanırsan ayvayı yedin. Ama 20 yıl, 25 yıl mücadele ettiğin oturup kalktığın… Bizim ekip Çiğli’de ilk defa belediyeyi aldık, hep eski belediye başkanları ile tartışmalıydık. Daha farklı olmasını gerektiğini söylüyorduk ama onun da verdiği etkenler oldu, nasıl yönetileceği ile ilgili… Yönetmek başka şey, muhalefet etmek başka bir şey. Dostu seçmekte eksiğim olduğunu anladım…¨