Memduh GÜNEY/EGE TELGRAF- Memur ve emeklilerin merakla beklediği haziran ayı ve altı aylık enflasyon rakamları Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıkladı. Rakamlara göre aylık bazda yüzde 1,64 olan enflasyon yıllık 71,60 oldu. Memur ve emeklilerin zam oranını belirleyen altı aylık enflasyon oranı yüzde 24,73 olarak açıklandı. Rakamlar sonucunda SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin zam oranı yüzde 24,73 olarak kalırken memur ve memur emeklilerinin alacağı zam oranı yüzde 19,31 oldu. 
Enflasyon rakamlarıyla birlikte yılın ilk aylık ve ikinci aylık sürecine dair değerlendirmelerde bulunan ekonomist Bülent Toptaş, haziran ayı enflasyonunda bayram döneminde yapılan tüketimin yoğun olmasının etkilerinin görüldüğünü aktardı. Toptaş, “Ekonomi politikasında ihtiyatlı bir şekilde frene basıldığını görüyoruz. Memurlara yüzde 19 oranında zam yapılacak olması fedakarlık göstergesi. Emekliler ise satın alma konusunda toplumun en zayıf kesimi ancak onlara da enflasyon oranında zam yapılıyor. Ekonomiyi yönetenlerin düşüncesi fiyatların düşmeye devam edeceği. Şu an enflasyonda yaz mevsiminin etkisini görüyoruz. Bu yaz ve önümüzdeki birkaç ay sabit ve dar gelirliler için rahat geçebilir ancak eylül ayından sonra satın alma gücünde kaybın devam edeceğini düşünüyorum” dedi. 

ALGI YÜZDE 45-50

“Enflasyona ilk altı ayda yüzde 24 diyoruz ama vatandaşın algısı yüzde 45-50” diyen Toptaş, “Konu yine enflasyonunun yükünü dar ve sabit gelirlilerin yaşaması. Eylül ayından itibaren okul, elektrik ve doğalgaz masraflarının artması hem zamlanan maaşları hem de zam gelmeyen asgari ücretliyi derinden etkileyecek. 17 bin liralık asgari ücret önümüzdeki süreçte eriyemeye devam edecek. Gerilemesi 10 bin ya da 11 bin seviyesine doğru gelecek. Yıllık enflasyonun düşüşü önümüzdeki altı ay için önemli bir işaret. Bu noktada alınacak kararlar son derece önemli olacak” ifadelerini kullandı. 
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bir yılını değerlendiren Toptaş, “Makro ekonomik dengesizliklerin giderilmesi konusunda verilen bir çaba var. Bu süreç yavaş gelişti, bunun da temel sebebi yerel seçimlerdi. Seçimlerde ağır basan siyasi kaygılar ekonomiyi de etkiledi. İvmedeki dengesizliklerin giderilmesi konusunda artış olduğunu görebiliyoruz. Bunu da asgari ücrete yapılmayacak zamdan, memur ve emekliye enflasyon oranından yapılacak zamdan anlayabiliriz. Burada makro ekonomik dengesizlikler giderilebilir, enflasyon aşağıya çekilebilir ancak burada yükü çekecek olan geniş halk kesimi. Aslında cin şişeden çıkmamalıydı. Cin, 2021 yılında başlayan faiz indirimiyle şişeden çıktı ve bu yapılan büyük hatanın telafisi çok zor. İsteyerek ya da istemeyerek şu an yükün büyük kısmını dar ve sabit gelirliler çekiyor” diye konuştu.

YAPISAL SORUNLAR

Maaşlarda yapısal bir sorun olduğunu aktaran Toptaş, “Emeklilik sisteminin baştan sona ele alınması gerekir. 30-35 yıl boyunca yatırdığınız primlerin maaş karşılığını bilmiyorsunuz ve daha sonra 10 bin lirayla geçinmeye çalışıyorsunuz. Mutlaka buna bir çözüm getirilmeli. Aynı zamanda kamuda ücret sisteminin elden geçirilmesi lazım. Bu nokta ciddi sorunlarımız var ve bu sorunların çözümüyle ilgili makul açıklamalar yapılabilecek bir sistemimiz yok” ifadelerini kullandı. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı "kayıt dışılıkla mücadele" verilerini açıkladı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı "kayıt dışılıkla mücadele" verilerini açıkladı

‘BÜYÜME YAVAŞLATILMALI’

Enflasyonu esas tetikleyen faktörlerden birinin büyümenin kontrol altına alınmaması olduğunu aktaran ekonomist Hale Tok Savaşer, “Enflasyonu baskılamak için büyümenin yavaşlatılması gerekiyor” dedi. Savaşer, “Büyümeyle birlikte oluşan enflasyondaki rakamların sebebi üretimden kaynaklanan satışlar yerine ithalattan kaynaklanan satışlar. Bu noktada ilk altı ay ile geçen yılki veriler birlikte değerlendirilerek reçeteyi yazmalıyız. Geçtiğimiz yılın verilerine baktığımızda düşüş gözlemliyoruz ve burada ithalata dayalı satışlar ön plana çıkıyor. Sanayide üretim olmadığı zaman ilk iş işten çıkarmak oluyor bunun sonucunda da işsizlik oranı artış gösteriyor fiyatlarda dengesizlik yaşanıyor” dedi. 

KURUN BASKILANMASI

Haziran ayı dış ticaret verilerinde ihracatta yüzde 10,6’lık, ithalatta yüzde 1’lik bir düşüş olduğunu söyleyen Savaşer, “İlk altı aylık verilere göre ithalatı kontrol altına alamıyoruz. Bundan dolayı dış ticaret açığı artış gösteriyor. Sonuçta dış ticaret hacmimiz düşerken dış ticaret açığımız da büyüyor. Enflasyonu kontrol altına alabilmemiz için ithalatı kontrol almamız gerek. Bunun için de öncelikle kur üzerinde yaratılan baskıdan vazgeçerek kurun kendi seviyesine gelmesini sağlamalıyız. Bunu yaptığımız takdirde ihracat tarafında maliyet kontrolünü sağlamakta güçlük çeken sanayici elini güçlendirebilecek” ifadelerini kullandı. 

‘DENETLENME ŞART’

Enflasyonun diğer etkenlerinin gıda ve hizmet sektörleri olduğunu aktaran Savaşer, yaz döneminde enflasyonun yüksek seviyede olmasına dikkati çekti. Savaşer, “Yüksek enflasyon kaynaklı yabancı turist gelmiyor, yerli turist yurt dışına çıkıyor. Gıda enflasyonunda kontrolü kaybetmiş durumdayız. Bu noktada turizm ve gıdada denetimlerin artırılması şart” diyerek atılması gereken adımları aktardı. 

‘POLİTİKA DOĞRU’

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in asgari ücret politikasını değerlendiren Savaşer, bu noktada izlenen politikanın doğru olduğunu aktardı ve “Asgari ücrete yapılacak her zam tüketim ve enflasyon olarak geri dönecek. Bu sebeptle yaklaşım doğru. Asgari ücrete zam yapıldığı takdirde enflasyon sarmal şekilde devam edecek. Eğer bu politikada devam kararı alınırsa 2025 yılının başında pozitif etkiler görebiliriz” dedi. 

Kaynak: EGE TELGRAF