Emlakçılar, galericiler, nasıl inanacağız?

Abone Ol

Türkiye’nin durumu meydanda. Coğrafya olarak bulunduğumuz bölgede etrafımızda savaşlar bitmiyor. Amerika ise ne Türkiye’den, ne de Orta Doğu’dan elini çekmiyor. Ülkeler arasında önce kışkırtıp savaş çıkarttırıyor sonra diğer kuvvetli tarafı tutarak savaşın sürmesi için silah satışına devam ediyor…
Ülkemizin ekonomik tablosu da ortada. Yüksek enflasyon, hayat pahalılığı, şehir içerisine mantar gibi yayılan marketler, “serbest piyasa” adı altında günlük fiyat etiketi değiştirir oldu. Asgari ücret ve işçi emeklisi maaşlarının düşük tutulmasıyla adeta “açlık sınırının” altında yaşıyor. Parası olanlar hariç, millet kan ağlıyor!
Ailelerin refah düzeyleri düşüyor...

Bırakın diğer giderleri, elektrik, su, doğalgaz, internet, telefon, mutfak harcamaları bile zor yapılıyor! İnsanların ev sahibi olmaları hayal oldu. Araç sahibi olmaya çalışanlar ise artık daha ucuz, neredeyse hurdaya çıkacak araçlara yöneliyor...

Lüks araç sahiplerini elbette bir yana koyuyoruz! Ama çok da iyi biliyoruz ki lüks araç alanların birçoğu banka kredilerini ödeyemez hale geldi. İcra vasıtasıyla araçlar ‘Yedimin depolarını’ doldurmuş. İcrada olan araçların sayısı da her geçen gün artıyor!
Ama bu olumsuz şartlarda çelişkili durumlar yaşanmaya başladı. Ülkenin dört bir yanında galeri üzerine galeri açılıyor! Ortalık tam bir galeri dükkânları ve önüne gelen galeri açmaya başlıyor. Mevcut büyük galeriler bir yana! Memuru, emeklisi, polisi, gardiyanı, nedendir bilemeyiz yurt dışından araç getirtip galeri açıyorlar. Veya el altından satmaya başladıkları yolunda ihbarlar alınıyor...

Birçok galeri sahibi satışların düştüğünden yakınırken peki bu araç alım satım işine yönelmek nedir? İddialar çoğalmaya başladı. Güzellik salonlarından sonra şimdi de gelen iddialar ise o ki, “Bazı galeri sahipleri yurt dışındaki kara paraları bu şekilde aklamaya mı çalışıyorlar?” kanaati güçlenmeye başlıyor…
Refah düzeyinin hayli düştüğü bir süreçte öyle araçlara ilgi de pek yok ama önüne gelen galeri sahibi oluyor veya müteahhitlik yapıyor veya emlakçılık yapıyor. Bu normal bir durum değildir... Şehirlerde neredeyse her köşe başında bir emlakçı dükkânı olamaya başladı. İnsanlar, ev kiraları ve ev satışları fiyatlarının yükseltilmesinde ise emlakçıların yükselttiğini anlatıyor…

Bu konuda başta İçişleri Bakanlığı, Maliye ve Ticaret Bakanlıklarına önemli sorumluluklar düşüyor! Bu işletmeleri mercek altına yatırılmalıdır! Son günlerde bu kara para işleri çoğalmaya başladı ama bir yandan da mide bulandırmaya başladı…

Bu emlakçı ve galeri açılması konularında hiçbir önlem alınmaması devletin ve belediyelerin zafiyetini de ortaya koyuyor. Şehirlerde galericiler için siteler kurulmasına rağmen hala şehir içlerinde araç satışları yapılıyor. Ayrıca yukarıda yazdığım gibi emlakçı dükkânları çoğalmaya başlandı. Kiraya verdiği bir konuttan bir kira bedelini emlakçı alıyor. Durduğu yerde nerdeyse bir asgari ücret dolayında ve yüksek kiraya verdiyse verdiği kira kadar emlakçı kendisine ücret alıyor. Bu da emlakçılıkta iştah kabartmaya başlıyor. Bunun önüne geçilmesi ise kanunlarla gerçekleştirilir...

Şimdi bu ihbarlar bu şikâyetler gazeteciler ve yazarlar olarak bizlere geliyorsa, belediyelere, hükümet yetkililerine gitmiyor mu?
Eğer bu şikâyetler devlet kurumlarına da gidiyorsa ve duyarsız kalıyorlarsa, gözlerimi yumarım, kulağımı kaparım, vazifemi yaparım mı oluyor?