Ekonomi

‘Emekçilere kaşıkla verip kepçeyle alma’

Emekçinin derdi geçinebilecek bir ücret almakken yeniden değerlenme oranı karşısında olası en yüksek asgari ücret bile eridi. Şimdiden boşalan cüzdana vatandaş tepkili

Abone Ol

Memduh Güney / EGE TELGRAF- 2025 yılının asgari ücreti, memur maaşı ve emekli maaşının belli olacağı bu dönemde geçtiğimiz ay açıklanan yeniden değerleme oranı önümüzdeki yılın sinyallerini veriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından her yıl ekim ayı sonunda bir yıllık ortalama üretici fiyat endeksi (ÜFE) artış oranı önümüzdeki yılın yeniden değerleme oranı olarak belirleniyor. 2025 yılı için bu oran yüzde 43,93 olarak belirlendi. Yeni yılın gelmesiyle birlikte en düşük motorlu taşıtlar vergisi 347 liradan 499,44 liraya çıkarken en yüksek motorlu taşıtlar vergisi 160 bin 285 liradan 230 bin 698 liraya çıkacak. Son yılların en çok gündem olan iki konusu pasaport harcı ve yurt dışı çıkış harcı da yeniden değerleme oranıyla birlikte artışta. 6 aylık pasaport harcı bin 638,4 liradan 2 bin 358 lira 15 kuruşa çıkarken 4 yıl ve üzeri pasaport harcı 7 bin 833 liradan 11 bin 274 liraya çıkıyor. Yurt dışı çıkış harcı ise 2024 yılında 500 lira iken 2025 yılında 720 lira olacak. Vatandaşın maaşından önce belli olan yeni zamlar tepki toplarken akıllardaki soru neden yeniden değerleme oranından fazla zam alamıyoruz oluyor.

“İKİ KAT FARK VAR”

“Gelecek dönemin vergi ve harçlarına uygulandığı için bu sene kazanılanların gelecek sene vergisini veriyoruz” diyen ekonomist İbrahim Attila Acar, “Yeniden değerlenme oranının enflasyona yakın olması bekleniyor. Devlet kendi alacaklarını yüksek belirliyor asgari ücret ya da emekli maaşı neden düşük tepkisi oluşuyor. 2025 yılının enflasyon oranı orta vadeli programda revize edildi. Önümüzdeki yıl enflasyonun yüzde 21 olması bekleniyor ancak yeniden değerleme oranı yüzde 43. Arada iki kat fark var” dedi.

“MALİYET UNSURLARI”

Yeniden değerlenme oranının işletmeler açısından farkını da anlatan Acar, “İşletmeler çok gelir elde etmiş gibi görünecekler bu yüzden de yeniden değerlendirecekler. Aldığı bir ürünün değeri bu yıl 20 lirayken seneye 60 liradan satacak. Makinenin bugünkü değeri artmış olacak burada da maliyet unsurlarının giderleri belirlenmiş olacak” ifadelerini kullandı.

‘FİRMALARI İLGİLENDİRİYOR’

Yeniden değerlenme oranıyla birlikte şirketlerde günlük yemek istisnası, ulaşım giderleri ve gelir vergisi tarifesi gibi ücretlerde değişikliğe gidilecek. 2024 yılında 170 liraya kadar yapılan günlük yemek istisnası ödemeleri gelir vergisinden istisna olarak değerlendirilirken son oranla birlikte 2025 yılında 240 lira ödenecek. Yemek ücretleri, maksimum yüzde 40 asgari ücret zammı düşünüldüğünde bu ödeme miktarı da tartışmaya açık. Ulaşım giderleri de yeniden değerlenme oranı içinde şirketler tarafından kullanılmakta. 2024 yılında 88 liraya kadar olan kısmı gelir vergisinden istisna olarak değerlendirilirken 2025 yılında 126 lira olarak uygulanması bekleniyor. Ulaşıma ve akaryakıta son dönemde gelen zamlar da yine maaş zamlarıyla eşdeğer olmamasından dolayı şirketler ve çalışanlar için son derece kritik.

“ENFLASYON NE İSE…”

İşçinin durumunu değerlendiren Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak yeniden değerlenme oranıyla yapılacak asgari ücret zammını değerlendirdi. Asgari ücretin 2024 yılında sadece bir kez zam aldığına dikkat çeken Çakmak, “Enflasyon ne ise onu vermek zorundalar” dedi. Zamlara karşı emekçinin ve emekçiye ödenen maaşın direnecek gücünün kalmadığını vurgulayan Çakmak, “İşverenler o bahsettikleri düşük ödemeleri yaparlarsa bu ülkeyi kaosa sürüklerler. Asgari ücretin yeniden değerlenme oranları karşısında geçinebilecek bir ücret olduğu düşünülemez. Biz geçinebilecek ve yaşanabilecek bir ücret istiyoruz. Hep birlikte bir çözüm arayışı içerisindeyiz. En az yüzde 44 oranında bir zam istiyoruz” ifadelerini kullandı.