İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Grand Plaza A.Ş.’nin 35 milyon lira karşılığında ihalesini kazandığı ancak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) Grand Plaza A.Ş.’nin belediye şirketi olması sebebiyle satışını onaylanmadığı Alsancak’taki Tarihi Elektrik Fabrikası ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı. ÖİB tarafından yapılan duyuruda elektrik fabrikası yeniden satış portföyüne konuldu. Satış için gerekli adımın ise yakın zamanda atılabileceği öğrenildi. Konuyu daha önce meclis gündemine de getiren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir ve Karşıyaka Belediye Meclis üyesi Saadet Çağlın, Ege Telgraf’a özel açıklamalarda bulundu. Elektrik Fabrikası’nın kamu yararına kullanılması için sonuna kadar mücadele edeceklerini belirten Çağlın, İzmirliler’e de çağrı yaptı.
‘YAPILAŞMAMALI’
İzmir’in sanayinin her alanında öncü bir şehir olduğunu söyleyen Çağlın, Elektrik Fabrikası’nın da bunun en güzel örneklerinden biri olduğunu vurguladı. Fabrikanın temellerinin 1928 yılında Belçikalı bir firma tarafından atıldığını söyleyen Çağlın, “Enerji üretmek özel bir süreçtir. Bu İzmir’de başlamış ve fabrika 1998’e kadar faaliyet göstermiş. O yıllardaki teknoloji ile çalışmış, enerji üretmiş, İzmir’e katma değer sağlamış. Enerjinin günümüzde ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. İşte, o yıllarda da Elektrik Fabrikası’nın ürettiği enerji aydınlatmada, troleybüslerde kullanılmış, kentin her türlü ihtiyacını karşılamış. O fabrikanın bir de mimarisini gözünüzde canlandırdığımızda ne kadar özel bir yapı olduğunu görüyoruz. Yeri de şu anda kentin en gözdesi sayabileceğimiz bir bölgede. Hal böyle olunca insanların, özellikle inşaat sektörünün, bu bölge ile ilgili çok hayalleri olduğunu biliyoruz. En büyük korkumuz ise bu alanın konuta açılması… Alan da büyük, yanlış kullanımlar sebebi ile belki de orada birden fazla yüksek yapı oluşturulacak. Trafiği, enerjisi, kent estetiği… Her şey bir sorun haline gelebilir. Zaten İzmir’de son yıllarda yaşanan yüksek yapılaşma nedeniyle ulaşım, su, atık su ve enerji gibi ihtiyaçlar planlamaların çok üzerine çıktı. Tüm bu sebeplerle oranın yapılaşmasını istemediğimiz gibi tarihi bir alanın yok olmasına da içimiz elvermiyor. O alan bilim, sanayi, tarih kısacası bir kültür varlığıdır. Bize kalmış bir mirastır. Bu mirasın korunması hatta eski ihtişamlı günlerindeki gibi görünür kılınması, halka açılması, bir eğitim, kültür, sanat merkezi olması, bilim ve sanayi müzesi ile kompleks haline getirilmesi gerekiyor” dedi.
‘MÜCADELE EDECEĞİZ’
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer’in de bu yapı için çok hassas olduğunu sözlerine ekleyen Çağlın, “Biliyorsunuz, başkanımızın da göreve geldiği günden bu yana bu yapının İzmir’e, kamuya kazandırılması için çok büyük bir savaşı oldu. Onun için ihaleye girildi. İhaleye giren sadece bir firma oldu. Geçtiğimiz günlerde de Grand Plaza’nın bir kamu kurumu bağlantısı olması sebebiyle de iptal edildi. Özelleştirmek de açık açık bir özel mülkiyete vermek oluyor. Özel mülkiyet sizce bunu nasıl değerlendirir, kamu yararı için mi o araziye milyonları verir? İhalenin tekrar yapılması ve bu alanın özel mülkiyete geçmesi durumunda, kamu yararının ortadan kalkacağı ve alan kişi, firma ya da kurumun kendi çıkarları doğrultusunda bu alanı kullanacağını düşünüyoruz. Ben, Karşıyaka’da da meclis üyesiyim. Orada da Toplu Konut İdaresi’nin halk için ayrılan yerleri satışa çıkarmasını uzun süre konuştuk. TOKİ Mavişehir’i planlıyor, planlama sırasında halk için ayrılan bölgeleri 10 yıl sonra yine bir özel mülkiyete satmaya çalışılıyor. Elektrik Fabrikası’nda da yaşadığımız durum aynı… Kamuya ait olan tüm bu alanların korunması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Önümüze çıkacak olan engelleri ya da sürecin nasıl gelişeceğini şimdilik çok net bilmiyoruz. Ancak bu doğrultuda, kamuda kalması, kamu yararının esas alınması noktasındayız. Bu konuda da mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
SİVİL DAYANIŞMA!
Son olarak, “Yaklaşık 17 aydır onay beklerken fabrika için tekrar ihaleye çıkılacağını öğrenmek büyük bir hayal kırıklığı oldu” diyen Meclis üyesi Saadet Çağlın, “Bu hem Büyükşehir Belediyesi’nin, diğer ilgili belediyenin ve çok farklı diğer kurumların ortak karar alarak yürüyeceği bir yol… Onun için bu konu için ne gibi bir mücadele verileceği ileriki günlerde daha net ortaya konulacaktır. İzmirli, kendi öz değerlerine sahip çıkar. Haberle ilgili vatandaşımız da bilgi edindikten sonra gerekli hassasiyeti ortaya koyacaktır. Bunun yanında İzmir’de sivil dayanışma da güçlü bir inisiyatiftir. Sivil toplum anlamında zengin ve hassas bir kentiz. Aleni bir şekilde böyle bir yapının ve alanın yüksek yapılaşmasını kabul etmeyeceklerdir. Bu konuda bizlerinde kamuoyu oluşturmak adına, kurumları ve sivil toplumu bilgilendirme çalışmalarımız olacaktır. Yaratılacak farkındalıktan sonra İzmirlinin kentin mirasına sahip çıkacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.
Yağmur Gülü / Özel Haber
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Ege Telgraf sitemize
abone olun.