Eğer aracınızla Ege Üniversitesi Hastanesine gidiyorsanız daha hastanenin kapısından girer girmez otopark sıkıntısıyla başlıyorsunuz. Yol kenarlarına konulan dubalar sizi doğruca, saat karşılığı ücret alınan, ücretin de oldukça yüksek olduğu paralı otoparka yönlendiriyor.
Binlerce metrekare alanı olan kocaman hastanede hastasını getiren vatandaşın ücretsiz aracını park edebileceği bir alan var ama, yok. Çünkü birilerinin para kazanması gerekiyor. Kulaktan gelen bilgilere göre yönetimin gerekçesi bir yangın durumunda itfaiyenin rahat yol alabilmesiymiş. İnandık mı? Hayır. Vatandaşa göre sebep ise otoparka ücret ödenmesinin sağlanması.
Hastaneye sürekli gelip gitmek zorunda kalan ya da, kronik hastalığı olan veya yatarak tedavi gören yatan hastası olan vatandaşların çok yüksek miktarlarda otopark ücreti ödediği de bir gerçek.
Tam gün yasasıyla pek çok hocanın görevinden ayrılarak özel hastanelere ya da muayenehaneleri tercih etmesiyle vatandaşların kamuda doktora ulaşamaması da oldukça sıkıntılı.
Ve hastanelerin olmazsa olmazı olan, sağlık hizmeti sunan doktorundan, hemşiresine, teknisyeninden memuruna, temizlik personeline kadar tüm çalışanların emeklerinin karşılığı olan ek nöbet ücretlerinin iki aydan bu yana ödenmemesi de çalışanları oldukça zor durumda bırakmaktadır.
Ay içerisinde fazla çalışma karşılığı ödenmesi gereken fazla mesai ücretlerinin ve ek ödemelerin takip eden ay içerisinde ödenmesi gerekirken yaklaşık iki ay gibi uzun süre sarkması tüm çalışanları zor durumda bırakmaktadır.
Ekonomik olarak zor durumda olan pek çok sağlık çalışanın bir nebze de umudu olan fazla mesai ücretlerinin ve ek ödemelerin zamanında ödenmesi için çaba harcaması gereken hastane yönetiminin vurdumduymazlığı, kanun tanımaz bir tavırla sendikalarla görüşmemek için diretmesi ise anlaşılır gibi değil.
Daha önceki süreçlerde de çalışanlar ile ilgili pek çok sıkıntının yaşandığı hastanede, 36 saat kesintisiz çalıştırılan, nöbet ertesi izin haklarının kullandırılmadığı izin kullandırılması durumunda ücret kesintisine gidildiğini ve yasal sınırın üzerinde çalışmanın dayatıldığı asistanlarla gündeme gelmişti.
Hastanenin bazı bölümlerinde aylarca çalışmayan klimalar ve malzeme eksikliği de sıkça gündeme gelen konular arasındaydı.
9 Mart 1956 tarihinde, İzmir'de Ege Bölgesi’nin ilk, Türkiye'nin 5. üniversitesi olarak eğitim-öğretim hayatına başlayan ege üniversitesinin, 1955-1956 öğretim yılında lise mezuniyet derecelerine ve başvuru sırasına bakılarak kayıtları yapılan 20'si yabancı uyruklu 90 öğrenci ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğretime başlanmıştı.
Yıllarca ege bölgesine hizmet vermiş olan tıp fakültesinin bugün geldiği durum oldukça üzücüdür.
Sebep her ne olursa olsun sağlık kurumlarında öncelik çalışanın hakkıdır. Bunun ötelenmesi hiçbir şekilde kabul edilemez. Kurum; çalışanlara ücretlerinin ne zaman ödeneceğini ilan ederek çalışanları rahatlatmalıdır. Çalışanın hakkı hukuku belirsizlik içerisinde bırakılmamalıdır.