Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU- EGE TELGRAF/ Foça’nın 7 kilometre doğusunda yer alan ve tarih tutkunlarını kendine çeken Pers Mezar Anıtı, Anadolu’nun geçmişine ışık tutan önemli eserlerden biri olarak dikkat çekiyor. M.Ö. 4. yüzyıla tarihlenen bu anıt, Pers, Lydia ve Lykia kültürlerinin izlerini taşıyor. Bölgedeki eşsiz yapılar arasında yer alan anıt, hem mimarisiyle hem de hikayesiyle ziyaretçilerini etkiliyor.
Pers Kültürünün Anadolu’daki İzleri
Pers İmparatorluğu’nun Anadolu üzerindeki egemenliği (M.Ö. 546-334) sırasında yapılan bu mezar anıtı, güçlü Pers etkilerini yansıtıyor. Taş Ev ya da Taş Kule olarak bilinen yapı, büyük bir kaya kütlesinin oyulmasıyla oluşturulmuş ve iki katlı olarak tasarlanmıştır. Mezar odası alt katta yer alırken, anıtın genel tasarımı Lydia ve Lykia kültürünün Pers mimarisiyle harmanlanmış halini gözler önüne seriyor.
Abrahatas ve Panthea’nın Hüzünlü Hikayesi
Mezar anıtının hikayesi de bir o kadar dikkat çekici. Bu eser, Pers Kralı Abrahatas ve karısı Panthea için inşa edilmiştir. Rivayete göre, Abrahatas bir savaşta hayatını kaybetmiş ve bu acıya dayanamayan Panthea, onun ardından intihar etmiştir. Anıt, çiftin bu trajik hikayesini ölümsüzleştirmek için yapılmış ve Ege Bölgesi’ndeki tek Pers eseri olarak literatürdeki yerini almıştır.
Restorasyon Çalışmaları ile Yeniden Hayata Döndü
2000 yılında başlayan restorasyon çalışmaları, 2001 yılında tamamlanarak anıt ziyarete açılmıştır. Ancak anıt, maalesef zaman zaman bilinçsiz ziyaretçilerin tahribatına uğramaktadır. Yerel halk ve tarih severler, bu eşsiz eserin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için daha fazla bilinç oluşturulması gerektiğini belirtiyor.
Tarihi Yolculuğa Davet
Eski Foça-İzmir yolu üzerinde, 8. kilometrede yer alan bu anıt, hem mimari özellikleri hem de taşıdığı derin anlamla ziyaretçilerini bekliyor. Foça’ya yolunuz düştüğünde bu tarihi yapıyı keşfetmek, Anadolu’daki kültürel zenginlikleri daha yakından anlamak için harika bir fırsat sunuyor.
Tarihin izlerini taşıyan bu önemli eser, korunmaya değer bir hazine olarak ziyaretçilerini bekliyor. Gelecekte daha bilinçli bir şekilde korunması ve değerinin anlaşılması umuluyor.