Aquilaria, bilinen adıyla Öd ağacı, üzerine bilinçli olarak zarar verilerek elde edilen değerli agarwood reçinesi ile dikkat çekiyor. Bu alışılmadık süreç, ağaçların hastalandırılması yoluyla yüksek değerde bir reçine üretimi sağlıyor.
Agarwood, Aquilaria malicensis türünden elde edilen, son derece nadir ve değerli bir reçinedir. Sağlıklı bir Aquilaria ağacının iç odunu, enfekte olana kadar soluk ve kokusuz bir özellik taşır. Doğada, hayvanların veya diğer dış etkenlerin neden olduğu hasarlarla ağaçlara Phialophora parasitica adlı özel bir küf enfeksiyonu bulaşır. Bu enfeksiyon, ağacın reçinesinin aromatik bir hale gelmesini sağlar ve ortaya çıkan agarwood, sandal ağacı, sedir ağacı ve vanilya gibi notalar içeren karmaşık bir koku profili sunar.
Agarwood’un değeri oldukça yüksektir. Bir kilogram agarwood, yaklaşık 100.000 dolara alıcı bulabilir, bu da onu altından bile daha değerli kılar. Hasat işlemi zahmetli olup, odun parçaları ağaçtan dikkatlice ayrılır ve bu işlem çoğu zaman saatler süren el işçiliği gerektirir. Bu reçine, özellikle Orta Doğu'da misafirperverliğin sembolü olarak tütsü şeklinde kullanılırken, parfüm olarak da işlenmektedir. Yakıldığında yayılan duman, eşsiz bir koku sunarak odada 3 ila 5 saat boyunca kalabilir.
Agarwood, ayrıca saf hâliyle damıtılarak esansiyel yağ haline getirilir ve bu en saf formu, litre başına 80.000 dolara kadar çıkabilir. Ancak, doğal agarwood bulmak zor ve tehlikeli olabilir; çünkü tahminlere göre yabani Aquilaria ağaçlarının sadece %2’si doğal olarak enfekte olup agarwood üretebiliyor.
Bu nedenle, Vietnam gibi ülkelerde ormancılık alanlarında ağaçlara yapay olarak mikroorganizma enjekte edilerek reçine üretimi teşvik edilmektedir. Agarwood’un binlerce yıllık geçmişi ve birçok kültürde zenginlik ile lüksün sembolü olarak görülmesi, yüksek talep ve değerinin artmasına neden olmaktadır. Yapılan tahminlere göre, 2029 yılına kadar agarwood pazarının iki katına çıkarak 64 milyar dolara ulaşması beklenmektedir.