Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoteknoloji Bölümü'nden Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Türker, danışmanı Prof. Dr. Bengü Türkyılmaz Ünal ile birlikte, nesli tehlike altında olan Dumanlı kantaronu bitkisini korumak için özel bir mikro çoğaltım yöntemi geliştirdi. Yöntem, bitkinin laboratuvar ortamında, doğal çevre faktörlerinden bağımsız olarak korunmasını sağlıyor. Yüksek verimli mikro çoğaltım yöntemi, yaklaşık %90 etki derecesine sahip olup, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından ulusal patent tescili aldı. Bu yöntem, yalnızca Dumanlı kantaronu değil, aynı cinsten ve aynı familyadan birçok bitki türünün de korunmasına olanak tanıyor.
BİTKİ KORUMADA YENİ ADIM
Prof. Dr. Bengü Türkyılmaz Ünal, bu yenilikçi yöntemin sadece Dumanlı kantaronu için değil, benzer tehditler altında bulunan diğer bitki türlerinin korunması adına da önemli bir adım olduğunu belirtti. Küresel ısınma ve insan etkisiyle doğal yaşam alanlarının yok olmaya başlaması, bitki türlerinin hızla tükenmesine yol açıyor. Ünal, bu sebeple nesli tehlike altındaki ve endemik bitkilerin laboratuvar ortamında korunarak doğaya yeniden kazandırılmasının kritik önem taşıdığını vurguladı.
"Doğal ortamda artık bitkileri korumak mümkün değil," diyen Ünal, laboratuvar ortamındaki çalışmalarla bitkilerin mevsimsel etmenlerden etkilenmeden korunabildiğini belirtti. Ayrıca, bitkilerin doğaya adapte edilmeden önce biyoteknolojik yöntemlerle sürekli genetik kaynak olarak saklanabildiğini ifade etti.
ÖZEL MİKRO ÇOĞALTIM PROTOKOLÜ
Dumanlı kantaronu bitkisi, bölgedeki otlatma faaliyetleri ve diğer insan etkileri nedeniyle tehdit altında. Bu bitki, tıbbi özellikleri ve endemik olması nedeniyle büyük önem taşıyor. Dr. Hüseyin Türker, bu bitkiyi koruma amacıyla özel bir mikro çoğaltım protokolü geliştirdiklerini söyledi. Türker, "Dumanlı kantaronu, genellikle diğer Hypericum türlerinde uygulanan protokollerle çoğaltılamaz. Her bitki türü farklı özellikler taşıdığı için, her birine özgü yöntemler geliştirilmesi gerekti. Biz de Dumanlı kantaronu için özel bir protokol oluşturarak, bu bitkiyi doku kültür yöntemleriyle çoğaltıp, laboratuvar ortamında koruma altına aldık" dedi.
ÜÇ YILDA GELİŞEN YÖNTEM
Mikro çoğaltım yönteminin, özellikle Dumanlı kantaronu gibi özel türler için ilk kez oluşturulduğunu belirten Türker, bu protokolün geliştirilmesinin yaklaşık 3 yıl sürdüğünü söyledi. Nihai hedeflerinin, Dumanlı kantaronunu laboratuvar ortamında sürdürülebilir bir şekilde korumak ve bitkinin genetik kaynağını sürekli olarak muhafaza etmek olduğunu ifade etti. Bu sayede, bitki hem tıbbi kullanım alanında sürdürülebilir şekilde kullanılabilecek hem de doğal yaşam alanlarında tekrar yetiştirilmek üzere çoğaltılabilecektir.
HEDEFLER…
Bu çalışmalar, sadece Dumanlı kantaronu için değil, aynı zamanda nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan birçok endemik bitki türünün korunmasına yönelik önemli bir adım. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Biyoteknoloji Bölümü'ndeki araştırmalar, doğaya olan katkılarıyla ekosistem dengelemelerinde kritik bir rol üstlenmeyi hedefliyor.