Doğu ve Batı kültüründe yaşanan “çaresizlik” farkı
Öğrenilmiş çaresizlik teorisinde bireyler deneme yanılma sonunda çaresizliği öğrenir. Öğretilmiş çaresizlikte ise kişi herhang...
Öğrenilmiş çaresizlik teorisinde bireyler deneme yanılma sonunda çaresizliği öğrenir. Öğretilmiş çaresizlikte ise kişi herhangi bir “deneme yanılma” yaşanmadan, toplum tarafından “çaresizlik kültürü” bireye “yüklenir". Öğretilmiş çaresizlik kültüründe, bireylere neleri yapmamaları gerektiği o kadar güçlü bir şekilde öğretilir ki, o kişi o alanda yeni bir denemede bulunmayı aklından bile geçirmez. Kişi deneyip yanılmadan “doğuştan” kaybetmeyi kabul eder!Batılılar deneyip yanılıp çaresizliği öğrenir, bizim toplumumuz çaresizliği doğar doğmaz bize öğretir ki, deneyip yanılmayalım! Bu kadar çaresizlikler içerisinde yaşamamızın temel nedeni budur!
Daha önce deneyip kaybetmiş birileri sınırlayıcı önyargılarını beynimize doldurmuştur. Öğretilmiş çaresizliğe “bulaştırılmış başarısızlık bilgisi” de diyebiliriz.
Çaresizlik “gizli” öğrenilir
Çaresizlik öğretimi resmi okullardan daha çok kulaktan kulağa, yani gizli öğrenme yoluyla yapılır. İki türlü öğrenme vardır: Açık öğrenme ve gizli öğrenme.
Açık öğrenme “ne öğrendiğinin farkında olarak” yaşanan öğrenmedir. Okullarda verilen eğitimler buna örnektir. Derste ne öğrendiğimizi bilerek bir şeyler öğreniriz.
Gizli öğrenme bir arkadaş sohbetinde, bir film izlerken, bir şey öğrendiğimizin farkında olmadan yaşadığımız öğrenmedir. Başarısızlık, çaresizlik genellikle “gizli öğrenme” yoluyla öğrenilir.
Sözün özü, Doğu toplumlarında çaresizlik ve atalet genellikle deneye yanıla öğrenilmez; evde anne babadan, okulda öğretmeninden, kışlada komutandan, camide din adamlarından, sohbette en yakın arkadaştan öğrenilir.
Doğu kültüründe yaşam tarzı
Çaresizliğin anlamı Doğu ve Batı kültüründe farklılıklar gösterir. Öğrenilmiş çaresizlik Batı toplumları için “psikolojik bir problem”, Doğu toplumları için “bir kimlik”tir. Doğu toplumlarında öğrenilmiş çaresizlik “psikolojik bir arıza” olarak görülmez, “bir yaşam tarzı”dır. Dini inançların bir parçasıdır. Türküler onu anlatır, atasözleri onu öğretir. İçli şarkılar, romantik filmler onun üzerine kuruludur. Öğrenilmiş çaresizlik Doğu toplumlarında normalleştirilmiştir. Öğrenilmiş çaresizlik gelenektir, töredir. Öğrenilmiş çaresizlik tarihi, öğrenilmiş çaresizlik coğrafyası vardır.
Öğrenilmiş çaresizlik, kaybedenlerin kimliği, kaderi, hayatı açıklama tarzı ve içinde yaşattığı hayat arkadaşı gibidir. Tüm hayatı öğrenilmiş çaresizlik içinde geçmiştir. Doğu insanının içinden öğrenilmiş çaresizliği çıkardığınız zaman “kendine ait bir parçayı kaybetmenin hüznü”nü yaşar. Hatta birçoğu onsuz nasıl yaşayacağını şaşırır, çünkü onsuz hemen hemen hiç yaşamamıştır. Ondan kopamaz çünkü en kötü günlerinde yanında hep o vardır!
Sağlıcakla kalın…