Ekonomi

Dericilik sektörüne nefes, üretime de umut gerekiyor!

Kan kaybeden deri sektörü, yükselen maliyetler ve düşen talep arasında sıkışırken, zanaatkâr eller umutla çare arıyor; 2025'in kayıp değil, diriliş yılı olması için üretime nefes, ihracata güç, esnafa can suyu gerekiyor

Abone Ol

Nihat AK/EGE TELGRAF- Geçen yılı yüzde 18’lik ihracat kaybı ile kapatan deri ve deri mamulleri sektörde, ayakkabıda yüzde 21.9, saraciyede yüzde 12.3, kürk ve konfeksiyonda yüzde 2.9, mamul deri ve kürk grubunda ise yüzde 2.2’lik düşüş yaşandı. Sektör genelinde kapasite kullanım oranları da yüzde 67.3’ten yüzde 62.1’e geriledi. Üretim, ihracat ve istihdam, kara bir tabloda buluştu; sektör temsilcileri, 2025'in yeni bir kayıp yıl olmaması için uyarılarda bulundu! 

ÜRETİCİMİZ İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Kan kaybeden ayakkabı sektörünü eski şaşalı günlerine kavuşturmak için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Ege Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Erdal Durmaz, “Türkiye ayakkabı sektörü son yıllarda artan maliyetler ve enflasyonun altında kalan kur nedeni ile önemli oranda güç kaybetti. 3 yıl içinde Türkiye ayakkabı ihracatı 1,3 milyardan 1 milyar dolara gerilerken ithalat ise 500 milyondan 1,5 milyar dolara yükseldi. Trump döneminde Çin’den uzaklaşmak isteyen markalar için Türkiye önemli bir alternatif. Kur enflasyon oranında arttığı, emek yoğun sektörlere özel destek verildiği ve yan sanayide vergiler kaldırıldığı takdirde ayakkabı sektörü 1-2 yıl içinde 5-6 milyar dolarlık ihracata çok kolay ulaşır. Biz dernek olarak UR-GE projesi kapsamında önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İzmir Ticaret Odası ile birlikte ayakkabı üreticilerimizin Uluslararası Rekabetçiliği Geliştirmek için uğraşıyoruz. Uluslararası alım heyetlerinin ayakkabı üreticilerimizden tedariklerini karşılaması için çalışma yürütüyoruz. Balkan ülkelerine olan ihracatın artırılması için çalışmalarımız var” dedi. 

REKABETÇİ FİYAT ŞART

Yıllarca deri ürünlerinin ekonominin önemli yapı taşlarından bir olduğunu hatırlatan İzmir Terziler ve Konfeksiyoncular Odası Başkanı Mustafa Güvenli, “Son dönemde, birçok dışsal ve içsel faktör, sektörümüzü olumsuz şekilde etkilemekte ve hepimizi büyük bir mücadeleyle karşı karşıya bırakmaktadır. Özellikle son yıllarda artan maliyetler, en başta hammaddelerin fiyatlarının yükselmesi, üretim süreçlerimizi zorlaştırmış ve maliyetlerimizi ciddi şekilde artırmıştır. Deri ürünlerine bu nedenle talep azalmıştır. Tüketiciler, artan fiyatlar karşısında, deri ürünlerini "pahalı" bulmakta ve tercihlerinden uzaklaşmaktadır. Bu durum, sektördeki üreticilerin ciddi bir kan kaybı yaşamasına neden olmaktadır. Döviz kuru üzerindeki baskılar, Türk deri ürünlerinin uluslararası piyasalarda rekabet edebilmesini zorlaştırmaktadır. Üreticilerimiz, fiyatlarını rekabetçi seviyelere çekmekte güçlük yaşamaktadır” diye konuştu. 

ESNAFA CAN SUYU

Sektöre can suyu olacak tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğini belirten Başkan Güvenli, “Döviz kuru ve enflasyon artış oranları dengelenmelidir. Deri ve konfeksiyon sektöründe maliyetlerin düşürülmesi için ciddi tedbirler alınmalıdır. Hammadde temininde, üretim süreçlerinde ve lojistik aşamalarında maliyetleri azaltacak politikalar geliştirilmeli, yerli üreticinin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Üreticilerimize yönelik teşvikler sunulmalı, vergi yükümlülükleri hafifletilmelidir. Sektörümüzdeki istihdamın artırılması, yeni iş alanlarının oluşturulması için özel teşviklerin sağlanması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Genç iş gücünü sektöre kazandırmak, nitelikli eleman yetiştirmek için daha fazla yatırım yapılmalı ve istihdam odaklı politikalar izlenmelidir. Bu, sadece sektörün büyümesini sağlamayacak, aynı zamanda işsizlik sorununa da çözüm sunacaktır. Küçük esnafa uzun vadeli, düşük faizli kredi muslukları en kısa zamanda açılmalıdır. Deri ve deri mamulleri sektöründeki sorunların daha net belirlenmesi ve bütüncül çözümler oluşturulması için geniş çaplı bir çalıştayın yapılması da büyük yarar sağlar kanaatini taşımaktayız” ifadelerini kullandı. 

EN ÇOK KAYBETTİREN SEKTÖRÜZ

Geçen yılın en çok kaybettiren sektörü olduklarına vurgu yapan Ege Deri ve Deri Mamülleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Zandar, “Kur baskısı nedeniyle artan genel gider ve işçilik maliyetleri, sektörün dış pazarlarda rekabet edebilirliğini olumsuz etkiledi. Geçen yılın başında öngördüğüm şekilde 2024 senesi negatif geçti. Türkiye genelinde yüzde 18-19’luk bir kayıp yaşadık. Ege Bölgesi geneline baktığımızda ise kayıp yüzde 9 seviyelerinde oldu. Ege bölgesi, Avrupa pazarlarına yoğunlaşan bir ihracat stratejisi izlediği için belirli dinamiklerden ve bazı ülkelerdeki negatif sonuçlardan etkilenmedi. 2025 yılı, benim tahminime göre 2024 ile aynı seviyelerde ya da biraz altında olabilir. Bunun temel nedeni, sektör içindeki kapasite ve üretim kayıpları” dedi. 

YAPAY ZEKA BİR YERE KADAR 

Olası bir piyasa hareketlenmesine Türk deri sektörünün talepleri karşılamaktan uzak olduğunu dile getiren Başkan Zandar, “Olası bir piyasa hareketlenmesinde hemen yanıt verebilecek durumda değiliz. Bugün gelebilecek bir dış talebi karşılayacak üretim gücünü yeniden oluşturmamız şart. Suudi Arabistan’da denediğimiz organizasyonu yeniden tekrar edeceğiz Değişen dünyaya ayak uydurmaya çalışıyoruz. Emek yoğun sektörüz. Bizim sektörümüz insansız olmuyor. Avrupa bunu kaybetti. Üretimlerin hepsi oradan çıktı çimdi tekrar nasıl kazanırız diyorlar. Mümkün değil, hiçbir insanı bu sektöre alamıyorlar. İstediğimiz kadar yapay zeka kullansak da insansız bir ceket bir ayakkabı yapılması mümkün değil” diye konuştu.