Ekonomi

‘Değişen dengeler fırsata dönüşmeli’

Teknolojik yenilikler, çevresel kaygılar, tüketici beklentileri ve küresel ticaret dinamiklerindeki değişim, otomotivdeki kartların yeniden karılmasına neden oluyor

Abone Ol

Nihat AK/EGE TELGRAF- Çin, Hindistan ve Güney Kore gibi Asya ülkeleri, otomotiv sektöründe önemli oyuncular haline geldi. Elektrikli ve otonom araçlar alanındaki yenilikçi çözümler sektöre yeni bir soluk getirdi. ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin Çin'e karşı siyasi ve ekonomik baskı uygulamak amacıyla başlattığı kotalar pazardaki dengeleri değiştirdi. Uzmanlar, Avrupa ve ABD otomotiv pazarında Türkiye’nin etkili olabilmesi için mevcut sorunlarını çözmesi gerektiğine dikkati çekiyor. 

KARTLAR KARILIYOR

Otomotiv sektöründe kartların küresel düzeyde yeniden karıldığını vurgulayan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Otomotiv Yan Sanayi Meslek Komitesi Meclis üyesi Suha Kahraman, “Ticaret savaşları ve ekonomik rekabetin yoğun olduğu bu dönemde, kotalar stratejik bir araç olarak değerlendirilir. ABD, Çin'e karşı siyasi ve ekonomik baskı uygulamak amacıyla kotaları kullanmakta. ABD kota koymasının temel nedenlerini, ticaret dengesizliğini azaltmak, haksız rekabeti önlemek, yerli sanayiyi korumak, ulusal güvenliği artırmak, teknoloji ve fikri mülkiyet haklarını korumak ve çevresel kaygılar olarak dillendiriyor. Öyle ya da böyle ABD otomotivde ciddi bir ithalat gerçekleştiriyor. Çin'e kota koymasıyla ABD otomotiv pazarını bizim değerlendirmemiz gerekir. Bu pazarda kalıcı bir yer edinmemiz için 1 ila 3 yıllık sürdürülebilir bir ihracat yapmamız gerekir. Bizim ilgili bakanlıklarımızın hedef pazar olarak ABD’yi seçerek sektörel destekler vermesi gerekir. Bu yolla ülkemize ciddi döviz girdisi sağlanır” dedi. 

‘SORUNLARI ÇÖZMELİYİZ’

Oto yedek parça üretiminde yerli markaların olduğuna dikkati çeken Kahraman, “Türkiye, otomotiv sanayisinde dünya çapında tanınan ve güvenilen bir tedarikçi konumunda. Türk otomotiv endüstrisi, çeşitli otomotiv parçalarının üretiminde yüksek kalite standartlarına uymaktadır ve bu parçalar global otomotiv üreticilerinin ana montaj hatlarında kullanılmakta. Pistonlar, silindir kapakları, motor blokları ve krank milleri gibi motorun temel bileşenleri. Şanzıman dişlileri, senkronizatörler ve şanzıman kutuları. Debriyaj diskleri, baskı plakaları ve debriyaj rulmanları, amortisörler, yaylar, süspansiyon kolları ve bağlantı elemanları, direksiyon kutuları, direksiyon milleri ve direksiyon simitleri, fren diskleri, fren balataları ve fren kaliperleri, ABS sensörleri ve kontrol üniteleri, sensörler, devre kartları ve elektronik kontrol modülleri, farlar, arka lambalar, sis farları ve sinyal lambaları, farklı tiplerde araç aküleri ve enerji depolama sistemleri, koltuk sistemleri, iç ve dış trim parçaları, lastik, jant, egzoz, yakıt, klima ve ısıtma sistemleri üretimini yapabiliyoruz. Kaliteli geniş ürün yelpazemize rağmen ihracatta arzu ettiğimiz yerde değiliz. Ekonomide önümüzü göremiyoruz. Üretimde kullanabileceğimiz kredi faizleri çok yüksek. Nitelikli işgücünde ciddi eksiğimiz var. Avrupa ve ABD’de kaliteli otomotiv kalemlerinde Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan, Macaristan ve Romanya gibi ülkelerle rekabet etmek durumundayız. Buralardaki fabrikalar aslında Avrupa’nın önde gelen bazı ülkelerinin firmaları” diye konuştu.  

ARAÇ SAHİPLİĞİ TANIMI

Otomotiv sektöründeki değişimin kavramlara yine anlamlar kattığını belirten Ege Otomotiv Derneği (EGOD) Başkanı Enver Mehmet Torun, “Otomotiv endüstrisindeki hızlı değişimler, sektörün dengelerini önemli ölçüde etkiliyor. Teknolojik yenilikler, çevresel kaygılar, ticaret politikaları ve tüketici tercihlerindeki değişimler bu dönüşümde rol oynayan başlıca faktörler. Elektrikli araçların yükselişi, otomotiv sektöründe köklü bir dönüşüm yaratıyor. Tesla, Nissan, Chevrolet gibi markalar liderlik yaparken, birçok geleneksel otomobil üreticisi de elektrikli araç üretimine geçiş yapıyor. Bazı önemli markalar ise elektrikli araç üretimi AR-GE çalışmalarını sonlandırıyor. Otonom araç teknolojileri, sürücü müdahalesine gerek kalmadan araçların kendi kendine hareket etmesini sağlıyor. Bu teknoloji, güvenlik, verimlilik ve kullanıcı deneyimini önemli ölçüde değiştirebilir. İnternet bağlantılı araçlar, sürücülere ve yolculara yeni hizmetler sunarak, araç içi deneyimi geliştiriyor. Küresel çapta artan çevresel farkındalık, hükümetlerin daha sıkı emisyon standartları getirmesine neden oluyor. Bu, otomobil üreticilerini daha çevre dostu ve enerji verimli araçlar üretmeye zorluyor. Fosil yakıtlara bağımlılığın azaltılması hedefleniyor. Uber, Lyft gibi hizmetler, araç sahipliğini yeniden tanımlıyor. Tüketiciler, artık sadece araç satın almakla ilgilenmiyor; mobilite hizmetlerine (car-sharing, ride-hailing vb.) olan ilgi de artıyor” dedi.

‘YALPALANMAMAK ŞART’

Küresel pazarda dengelerin alt üst olduğuna dikkati çeken EGOD Başkanı Torun, “ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşları, otomotiv sektörü üzerinde önemli etkiler yaratıyor. Gümrük tarifeleri ve kotalar, üretim ve ithalat stratejilerini yeniden şekillendiriyor. Birçok ülke, yerli otomotiv üretimini teşvik eden politikalar uyguluyor. Bu, yerel ekonomilere katkı sağlarken, global ticaret dinamiklerini de etkiliyor. Çin, Hindistan ve Güney Kore gibi Asya ülkeleri, otomotiv sektöründe önemli oyuncular haline geliyor. Özellikle Çin, hem üretim kapasitesi hem de iç pazar büyüklüğü ile dikkati çekiyor. Start-up şirketleri, özellikle elektrikli ve otonom araçlar alanında yenilikçi çözümler sunarak sektöre yeni bir soluk getiriyor. Dengelerin hızla değiştiği bu süreçte Türkiye yalpalamadan ilerleyebileceği bir yolu kendine seçmelidir. Haziran ayında Türkiye Çin'den ithal edilen içten yanmalı ve hibrit binek otomobillere ithalat değerinin yüzde 40'ı ilave gümrük vergisi uygulanmasına karar verilmişti. Şimdi düzenlemeye eklenen yeni maddeyle yatırım teşvik belgesi kapsamında gümrük muafiyetinden yararlanarak gerçekleştirilen Çin menşeili otomobil ithalatında, ek mali yükümlülük uygulanmayacak. Buna göre, Türkiye'de yatırım yapanlar, söz konusu vergiden muaf tutulacak. Bir ayda ne değişti?” ifadelerini kullandı.

‘SÜRDÜRÜLEBİLİR ÖLMALI’

Otomotivde sürdürülebilirliğin sağlanması gereğine vurgu yapan Başkan Torun, “Temmuz ayının 7’sinde iç pazarda satılacak araçların kriterlerinin artırılacak olması nedeniyle Türkiye'de otomobil satışları patladı. Otomobil satışları, bu yılın ocak-haziran döneminde geçen yıla göre yüzde 7,3 artarak 462 bin 955 adete çıktı. Kriterlerin uygulanması bir ay daha ötelendi. Sektörün isteği yıl sonuna kadar veya ithalatı yapılmış gümrükte bekleyen araçların satılmasına kadar kriterlerin ötelenmesi. Şu anda satışların patlama nedeni otomobil firmalarının ellerindeki araçları maliyetinin bile altında kampanya fiyatlarıyla piyasaya sürmesinden. Yeni kriterlere göre piyasaya girecek araç fiyatları 3-5 bin Euro daha yüksek olacak. Şu anda yurttaşın alım gücü azaldığı için oto sanayi sitelerinde çekiç sesi duyulmuyor” şeklinde konuştu.