Dünya

Çin’de akıl almaz cinayet| 1931 işgalini hatırlatan bir eylem miydi?

Çin’de yaşayan 10 yaşındaki Japon çocuğun korkunç bir cinayete kurban gitmesinin ardından Japonya harekete geçti. Çin ve Japonya arasında gerilim tırmandı.

Abone Ol

18 Eylül 2024'te, Çin’in Shenzhen kentinde bir Japon okulunun yakınında 10 yaşındaki bir öğrencinin bıçakla öldürülmesi, Japonya’nın Çin’deki vatandaşlarının güvenliğini sağlama çağrısında bulunmasına neden oldu. Bu, son aylarda yaşanan ikinci bıçaklı saldırı olayı olarak kayıtlara geçti.

Olay, çocuğun okuluna giderken, yaklaşık 200 metre mesafede bir adam tarafından bıçaklanmasıyla gerçekleşti. Çocuk hastaneye kaldırıldı ancak hayatını kaybetti. Shenzhen polisi, 44 yaşındaki saldırganı olay yerinde yakaladığını açıkladı.

Saldırı, Japonya'nın 1931'deki işgalini mi hatırlattı

Japonya Dışişleri Bakanı Yoko Kamikawa, bu "aşağılık eylemin" son derece üzücü olduğunu belirterek, Çin hükümetinden Japon vatandaşlarının güvenliğini sağlama konusundaki taleplerini yineledi. Ayrıca, Pekin'deki Japonya Büyükelçiliği ve Guangzhou Başkonsolosluğu'nun olayın detaylarıyla ilgili bilgi istediğini vurguladı. Saldırının, Japonya'nın 1931'deki işgalinin hatırlatıldığı bir tarihe denk gelmesi, durumu daha da hassas hale getirdi. Bu olay, Çin’de Japonya’ya karşı artan ulusal duygular ve yabancı düşmanlığının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Okullardaki güvenlik önlemleri artırılmalı

Önceki bir saldırıda, 25 Haziran 2024'te Suzhou'da bir Japon anne ve çocuğu bıçaklı bir saldırıya uğramıştı. Olayların ardından, Japonya Dışişleri Bakanlığı, Çin'deki Japon okullarının güvenlik önlemlerinin gözden geçirilmesini talep etti.

Çin Dışişleri Bakanlığı, saldırının araştırıldığını ve tüm yabancıların güvenliğini sağlama konusunda etkili önlemler alacaklarını açıkladı. Ancak son dönemde artan aşırı milliyetçilik ve Japon karşıtı duygular, Japon aileleri arasında endişeye neden olmaya devam ediyor.

Japon okullarına yönelik eleştiriler artarken, bazı sosyal medya platformları nefret söylemine karşı önlemler almayı sürdürdü. Ancak Japon karşıtı söylem ve saldırılarla ilgili kaygılar, özellikle çocukların hedef alındığı durumlarda daha da belirginleşiyor.