Çevremiz ve sağlığımız
İnsan, fiziksel ve biyolojik yapıya sahip bir canlı olması ile birlikte aynı zamanda kendine münhasır bir kültüre, bilişsel ve ruhsal yapıya da sahiptir. Bu onu diğer tüm canlılardan ayıran en önemli...
BİRİNCİ DERECE ETKİLİ
Çevresi günden güne artan bireyin, etrafında olup biten her şeyden olumlu ya da olumsuz etkilenmesi, sağlık başta olmak üzere anatomi, fizyoloji ve psikoloji anlamında da etkilenmesi yadırganamaz. Öyle ki, çevresel koşullar, insanın her yönden sağlıklı ve dinç hissetmesinde; mutlu ve huzurlu bir hayat sürmesinde birinci derece de etkilidir.
İnsanı insan yapan unsurların herhangi birinde eksiklik, yetersizlik veya yokluk oluşması, sadece bireyi değil; onunla beraber içinde yaşadığı aile ve toplum açısından da tehlike arz edecektir. Sağlıklı bir ruhsal yapıya sahip olmayan kişinin hem çevresini hem de çevresindekileri rahatsız edeceği aşikardır. Bu sebeple her canlı gibi insan da belli koşullar altında yaşamak zorundadır.
Yapılan bilimsel çalışmalar göstermektedir ki; insanın düşük zeka seviyesinde olmasının, anti sosyal olmasının, dil öğrenmesinin, toplumla olan iletişiminin ve uyumunun sadece genetik yapısıyla ilgili olmadığı aynı zamanda çevresel etmenlerinde farklı oranlarda etkisinden etkilendiği yönündedir.
GENETİK YAPI
Genetik yapı, sosyoekonomik düzey, eğitim düzeyi, beslenme, iklim, rakım, jeolojik yapı, bitki örtüsü gibi faktörler insanın çevreden etkilenmesinde büyük rol oynamaktadır. Yanı sıra yaşadığı toplumun gelenek, görenek, örf, adet, dil, din, sanat ve tarihiyle gelişip yoğrularak kişiliğini oluşturur.
Beden, ruh ve fiziksel olarak iyi gelişmiş bir insan sadece kendisine değil; ailesine, çevresine, yaşadığı topluma ve tüm insanlığa yararlı bir kişi haline gelir. Çevrenin insan sağlığına etkileri üzerine yapılan çalışmalar, hava, su, toprak, gürültü ve görüntü kirliliğinin, ruh ve beden sağlığı konusunda son derece olumsuz etki yarattığını ortaya koymuştur. Bu nedenle sağlıklı olmak istiyorsak işe çevremizin sağlığından başlamalıyız.
DSÖ’ nün sağlık tanımında, “sağlık, sadece hastalık veya sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir” denmekte, sağlığı bir bütün olarak ele almak gerektiği vurgulanmaktadır.