Güncel

Çeşme’deki yangın arıcıları derinden yaraladı: Zarar büyük, kurtarma izni yok

İzmir Çeşme’de meydana gelen orman yangınında üç vatandaşımız hayatını kaybederken arı kovanları da büyük zarar gördü. Arı kovanlarının alevlere teslim olması sonucu bölgedeki arıcılar zararlarının büyük olduğunu söyledi.

Abone Ol

SAFANUR ÖZTÜRK-EGE TELGRAF-İzmir’in Çeşme ilçesinde 15 Temmuz Pazartesi günü Delikli Koy mevkisinde büyük bir yangın meydana geldi. Alevlerin büyümesiyle gökyüzüne kadar ulaşan dumanlar tüm bölgeyi etkilerken yangında 3 kişi hayatını kaybetti. Yangının diğer etkisi de bölge halkının ve Çeşmelilerin özel kekiklerden ürettiği ‘Çeşme Kekik Balı’ üretiminde büyük rol oynayan arılara oldu. Bölgedeki arıcılar yangın felaketi sonrası yaşadıkları süreci anlattı.

Bölgenin makilik bir alan olduğunu ve yangının rüzgarın etkisiyle hızla büyüdüğünü anlatan Arıcı Devrim Kıyak, “Biz gittiğimizde güvenlik tedbiriyle bizi içeri almadılar. Yangına müdahale konusunda hatalar var. Yangına müdahalede belirli sıralar var. Canlılar, insanlar ve sonra evcil hayvanlar kurtarılır. Bizim arı kovanlarımız ormanın içerisine giden yolların kıyısında. O yollar 8-9 metrelik büyük araçların geçebileceği şekilde. Yolların kıyısında yaklaşık 50 santimetrelik kovanlarımız var. Kovanların üst kısımları sac olduğundan dolayı gökyüzünden çok rahat görülebilir durumda ayrıca kovanların kenarlarının boyaları da renkli. Kovanlara müdahale edilip korunabilirdi. Hem bir canlıdan hem de bir gelir kaynağından bahsediyoruz. Yangının önü bir hat şeklinde kesilmiş olsaydı yangın bu kadar yayılmazdı. Geçiş hatlarındaki yollardan yangına müdahale edilebilirdi. Hadi yangının yayılması önlenemedi, yangının içerisinde kalan canlıların zarar görmesi en aza indirilebilir ve arıların zarar görmesi engellenebilirdi. Yangın sürecinde bizim arılarımız büyük oranda telef oldu. Birinin hatasından ziyade yangına müdahale konusunda sistemsel sorunlar var. Makilik bölgedeyiz ve deniz kenarındayız. Burada denizden su alınıp yangına müdahale edilemiyor. Geniş bir yol ağı sayesinde burada yangının büyümesi önlenebilirdi” ifadelerini kullandı.

“ARILARI KURTARMAYA İZİN YOK”

Yangın sonrası kalan arı kovanlarına müdahale etmek istediğini söyleyen Kıyak, izinler sebebiyle yaralı hayvanlara müdahale edemediklerini aktardı. Yaşanan sorunlarla ilgili olarak Kıyak, “Kaymakamlıktan kayıt tutulmasını istedik ancak onlar bizi Mal Müdürlüğü’ne yönlendirdi. Bizim tüm işlemlerimiz Arıcılık Kayıt Sistemi’nde. Ancak Kaymakamlık bizi başka yere yönlendiriyor. Oraya gidiyoruz oradaki yetkililer başka bir devlet dairesine yönlendiriyor. Bütün bu olaylar sırasında yangın bölgesindeki arılarımızın bir kısmı yaşıyor bir kısmı yaralı durumda ancak biz müdahale edemiyoruz. Çünkü bürokrasi yaralı arılarımızı kurtarmamızı engelliyor. Yangın sonrası kovanların üzerinde sadece sac kapağı kalmış bazısı çökmüş bazısını rüzgar uçurmuş bazısı da müdahale esnasında zarar görmüş. Akan ballar su akıntısı gibi toprağa karışmış” diye belirtti.

“KOVANLAR ORADA FAKAT MÜDAHALE EDEMİYORUM”

Yaptıkları üretim ile ekonomiye katkı sağlamaya çalıştıklarını ifade eden Kıyak, “Ülkemize katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Yaşanan afet durumunda bize karşı öyle bir davranış sergileniyor ki biz yükmüşüz gibi hissediyoruz. Kovanlar orada fakat arılarıma müdahale edemiyorum. Benim arılarımın kovanlarının üst kapakları yanmış, üst tahtaları yanmış, benim gidip onları değiştirmem lazım ki o bölgeden arılarımı çıkarabileyim yoksa arılar çıkar ve herkese saldırır ben onların naklini yapamam” dedi. Çıkan yangın sonrası o bölgede Çam ve Ardıç ağacının seçildiğini ifade eden Kıyak, o ağaçlar yerine Kestane, Ihlamur ve Keçiboynuzu gibi daha dayanıklı ağaçların ekilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kıyak, “Bizim balımız Çeşme Belediyesinin tescillemeye çalıştığı “Çeşme Kekik Balı”. Burada bulunan kekik çok nadir bir türdür. Biz değerimize sahip çıkmak için mücadele ediyoruz” dedi

“ZARARIMIZ KARŞILANMALI”

Gerçekleşen yangın sonrası tüm kovanlarının yandığını söyleyen Arıcı Nihat Beykurt, zararının çok büyük olduğunu vurguladı. Beykurt, “Yangından sonra bölgeye gidip oradaki durumu görüntüledik. Kekik bitkisi bu dönem çiçeklenme yapıyor. O yüzden arılarımızı Urla’dan Çeşme bölgesine taşıdık. Mahsulümüz oluşmuştu, bu hafta sonu sağım yapacaktık ancak çok kötü bir şeyle karşılaştık. Hem ürünümüz gitti hem de arılarımız gitti. Arıların yerini değiştirirken nakil kağıdı almamız gerekiyormuş. Bizim bildiğimiz kadarıyla il sınırları içerisinde böyle bir kağıda gerek yoktu, o yüzden bizde öyle bir kağıt almadık. Bir arkadaşımız Urla İlçe Tarım ve Ormancılık Müdürlüğüne danışmış, oradaki yetkili arkadaşta öyle bir kağıda ihtiyacınız yok diye aktarmış. Onun üzerine bizde herhangi bir girişimde bulunmadık. Ancak Çeşme İlçe Tarım ve Ormancılık Müdürlüğündeki arkadaş arılarınızı buraya getirdiğinizi bize bildirmeniz gerekiyordu dedi. Ben yıllardır Çeşme bölgesine arılarımı getiriyorum böyle bir şeyle karşılaşmadım. Urla İlçe Tarım ve Ormancılık Müdürlüğünün dediği gibi il sınırları içerisinde nakil kağıdı almadan arılarınızı taşıyabilirsiniz diye biliyordum” diyerek yaşadığı mağduriyeti anlattı. Hükümetten destek beklediğini söyleyen Beykurt, zararının karşılanmasını istediğini ifade etti.