Bugün açıklanacak 2021 enflasyonu, ekonomide yeni yılın rotasını belirleyecek
Siyasette ve ekonomide çok önemli olaylara gebe olacak 2022 yılına merhaba dedik.
Yeni yılın ilk mesai gününde tüm okurlarımıza sağlıklı, huzurlu ve keyifli bir yeni yıl dileyelim.
Ve elbette ekonom...
Abone Ol
// ENFLASYON YÜZDE 30’A YAKLAŞIYOR
Mevcut veriler, bugün açıklanacak Aralık ayı enflasyonu ile 2021 yılında enflasyonun yüzde 30’a, birkaç ay içinde ise yıllık yüzde 40’a yaklaşacağımızı gösteriyor. Geçen ekim ayında yılın son Enflasyon Raporu’nu açıklayan Merkez Bankası’nın, güncel enflasyonun yarısı kadar faiz açıklaması dikkatlerden kaçmıyor. Banka, asıl hedefi olan “fiyat istikrarı” hedefini ertelediğini, büyümeye destek olacak bir politika uygulamasının tercih ettiğini, bunun için cari dengenin sağlanmasını gözettiğini biliyoruz. Bu gerçekleştirdiği takdirde, kurların ve dolayısıyla fiyatların da istikrar kazanacağı öne sürülüyor. Merkez Bankası, 2021 enflasyonuna bakarak nasıl yıllık enflasyon hedefi belirleyecek, bilemiyoruz. Ekim ayı revizyonunda bir önceki ay yüzde 14.1 olarak ilan ettiği yıl sonu enflasyon hedefini, Ekim ayında yüzde 18.4 olarak (4.3 puan artırarak) revize etmişti.
// GÜVENMEK MÜMKÜN MÜ?
Bu manzaraya bakarak, ulusal ve uluslararası piyasaların bankanın tahminlerine güvenmesi mümkün olur mu sizce?
Para politikası uygulanırken enflasyon hedefi öteleniyor, kurların hedef olmayacağı açıklanıyor, maliye politikasının bu süreçte daha etkin biçimde katkı sağlayacağı düşünülüyor.
Eş anlı olarak
Yapılan tercihlerle parasal genişleme sağlanırken, yıllardır çok övünülen mali dengeden de vazgeçileceği ve bütçenin daha fazla kullanılacağı yani açık vereceği anlaşılıyor.
Bu mali genişlemenin enflasyonist sonuçlar doğuracağı her nedense görmezden geliniyor.
Bugünkü veriler herhalde Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflemesinden vazgeçtiğinin de kanıtı olacak. Sayın Merkez Bankası Başkanı’nın “enflasyonun geçici olduğunu düşündüklerini” açıklaması hiç kimseyi ikna etmiyor. Giderek artan sayıda ekonomistin ve finansal kuruluşun, enflasyonun kalıcı ve yapışkan olacağına ilişkin açıklamaları doğrulanıyor.
// FAİZDE İNDİRİME DEVAM MI?
Üstelik, Türkiye’de enflasyonun dinamikleri incelendiğinde, kur üzerinden gelen fiyat artışı etkisinin güçlü ve yüksek olduğu anlaşılıyor. Bu sonuç, iç talebin canlandırılması halinde tüketim üzerinden de fiyatlara baskı geleceği gerçeği ile birlikte değerlendirilmesi gerekiyor.
Ocak ayında Merkez Bankası’nın bir 100 baz puan daha faiz indirimi yapacağına ilişkin beklentiler güçleniyor. Bu durumda kaynakların para, gayrimenkul, döviz, altın, hisse senedi gibi alanlara yöneleceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok.
Ya yatırımlar?
Ya üretim?
Ya katma değer?
Bu kelimeler, önem sıralamasının en sonunda yer bulabiliyor.
Açıklamalar, yatırımların finansmanının iç tasarruflarla sağlanacağını anlatıyor bize.
Bugün ticari kredi faizlerinin yüzde 30’larda olduğu dikkate alındığında aklı başında bir iş insanının kredi ile yatırıma kalkışması olası görünmüyor.
BOSTANLI’DA 40 YILLIK DÜĞÜMÜ ÇÖZEN BAŞKAN
İzmir’in Karşıyaka ilçesinin Bostanlı Mahallesi’ndeki “yamuk binalar” meselesini, bu sütunların gedikli okurları iyi hatırlar.
Geçmişte Ege Telgraf sayfalarında sayısız kez konu edip manşete taşıdığımız bu sorunu gündeme taşımakla kalmamıştık. Somut ve uygulanabilir çözüm önerilerimizi de sıralamıştık. “Ada bazlı imar planı değişikliği”nden başka bir çözüm olmadığını defalarca ifade etmiştik.
Netice itibarıyla –yaşanan sık depremlerin de etkisi ile- akıl ve bilim galip gelmiş, adeta ölümle burun buruna yaşayan insanlarımızın hayatları kurtulmuştu.
// ELEŞTİRENLER KİMDİ?
Yeri gelmişken küçük bir sitemimi de kayda geçirmekte fayda var.
Bu sorun özelinde yaptığımız tüm haberlerde sayısız tebrik mesajları alırken; eleştiri, hatta hakaret sınırlarını zorlayan cümleler de işitmiştik. “Karşıyaka’daki müteahhitlerin adamı olduğum”, “Evimi yüksek fiyata kiraya vermek için bu evlerin yıkılmasını istediğim” gibi deli zorlaması ithamlara da maruz kaldık.
İlginçtir, bu cümleleri kuranlar arasında bu ucube yapılarda senelerdir Azrail ile dans ederek oturan vatandaşlar da vardı.
Dışarıdan bakan bir kişinin başını döndürecek kadar eğilen bu binaların tümünün altında kafe, restoran ve oyun salonları bulunuyordu. Binalarda yaşayan yüzlerce kişinin yanında; her gün binlerce insan bu kafe ve restoranlarda oturuyordu. İşin garibi, restoranlar bu çürük binalara çok yüksek kira bedeli verdikleri gibi, kimi zaman da yüzlerce bin TL’ye varan tadilatlara girişiyorlardı.
İlginçti gerçekten…
Bostanlı’nın her sokağında üç-beş bina “yerinde dönüşüm” denilerek yıkılıp yeniden yapılır, pek çoğu sapasağlam olan bu binalar yenilenirken; meşhur ucube binaları her nedense kimse umursamıyordu.
// HAKKINDIR CEMİL BAŞKAN
Neyse…
Bunlar artık geçmişte kaldı.
Kimsenin burnu kanamadan akıl ve bilim galip geldi.
Geçen günlerde karşılaştığımız Karşıyaka Belediye Başkanımız Cemil Tugay, laf arasında dokundurmadan geçmedi…
“40 yıllık düğümü kim çözecek diye defalarca yazmıştınız, bakın ben çözdüm. Bir tebriği hak ettim sanırım” dedi Karşıyaka’nın Doktor Başkanı…
Eee, ne der büyüklerimiz?
Marifet iltifata tâbidir…
Cemil Başkan haklı.
Tebrikler de teşekkürler de helaldir kendisine.
Bu aralar bizim mahallede hummalı bir yıkım faaliyeti devam ediyor.
Son birkaç bina kaldı Cemil Başkanım.
Ha gayret!
TEMİZ ENERJİ BAŞKENTİ İZMİR, BU YIL DEV BİR FUARIN EV SAHİBİ OLACAK
2021, yenilenebilir ve temiz enerji sektörü için yatırım ivmesinin hız kazandığı bir yıl oldu. Yıl içinde devreye alınan tesislerin yüzde 98’inin de yenilenebilir kaynaklı olması, çok önemli başarıyı ifade ediyor.
Bu büyük başarıda payı olan tüm temiz enerji yatırımcısı ana ve yan sanayi temsilcilerine güçlü bir alkış gönderelim. Bu başarıda hiç kuşkusuz pandemi nedeniyle başlangıcı altı ay ertelenen yeni YEKDEM-Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destek Mekanizması’nın da etkisi büyük oldu. Dolar bazlı destek mekanizmasından yararlanmak isteyen yatırımların hızla başlatılması ve aşama aşama devreye alınması ile sektördeki yatırım yoğunluğu artış gösterdi.
// MAYIS AYINDA DEV FUAR
2021 yılı, rüzgâr enerjisinde psikolojik eşik noktası olan 10 bin Megavat sınırının aşıldığı bir yıl olarak da tarihe geçti.
Başta rüzgâr enerjisi olmak üzere “Temiz Enerjinin Başkenti” ünvanını bihakkın elinde bulunduran İzmir, 25-27 Mayıs tarihleri arasında dev bir uluslararası buluşmaya hazırlanıyor.
Kısa adı MARENTECH olan “Deniz Üstü Enerji Teknolojileri Fuarı ve Konferansı”, yerli ve yabancı yüzlerce prestijli firmanın katılımı ve binlerce profesyonel yatırımcı ve alıcının ziyaretiyle, İzmir’de sektör profesyonellerine kapılarını açacak. Avrupa, Orta Doğu ve Körfez ülkelerinden profesyonel yatırımcı ve alıcılar, deniz üstü enerji pazarındaki en yenilikçi ürün ve teknolojilerinin sergileneceği Marentech Expo ile ticaret ve yatırım hacmini genişletme şansı yakalayacak.
// MARBLE GİBİ OLSUN
BİFAŞ Fuarcılık tarafından düzenlenecek MARENTECH Expo, 24 ülkeden 20 binin üzerinde yerli ve yabancı firmayı ağırlamasının yanı sıra, özel yatırımcılarına ve önde gelen üretici firmalarına sağladığı B2B toplantıları ile uluslararası iş ağını oluşturarak eşsiz bir buluşma platformu sağlayacak. MARENTECH EXPO, ziyaretçilerine ve katılımcılarına eşsiz bir ticaret ve yatırımcı ağı sunmasının yanı sıra sektöre vizyon kazandıran konferans programı ile dünya enerji pazarının son gelişmelerini ve yenilikçi ürünlerini keşfetme fırsatı sunuyor olacak.
Mavi Vatanımız denizlerimizin aynı zamanda büyük bir enerji kaynağı olduğu farkındalığına hizmet etmesini beklediğim MARENTECH; tıpkı MARBLE gibi İzmir’i uluslararası arenada tanınırlığa ulaştıracak bir fuar olma potansiyeli taşıyor.
İzmir iş dünyasının da tam destek vermesi gereken MARENTECH’e şimdiden “yolun açık olsun” diyoruz…
KÜLTÜRPARK’TA EKONOMİ DERSİ
Atatürk’ün ekonomi ile ilgili sözleri hep dikkatimi çeker…
Birkaç gün önce Kültürpark’ta yürüyüş yaparken mermere kazınmış bu yazı dikkatimi çekti. “Bu vatan çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır. Bu da iktisadi faaliyetle mümkündür” diyor Gazi Mustafa Kemal.
Özetle, “Çalışın” diyor… Askeri zaferlerin, ekonomik zaferlerle taçlandırılmadığı sürece, kalıcı olmayacağını çok iyi biliyor. Okurlarım deyimi bağışlasın ama, giderek beleşçi bir toplum olmaya evrilen Türk Milleti’nin alması gereken çok ders var bu sözlerden…
Kültürpark 1936’da açılırken, Atatürk ve İsmet İnönü’nün bazı sözleri, mermerlere yazılarak, ziyaretçilerin görüp okuyacağı merkezi yerlere konulmuş. Ancak bugün bu mermerlerin pek çoğu, Kültürpark’ın en kuytu köşelerinde kalmış. Çalışmayı adeta unutan, beleşçiliğe alışan bir toplum olduğumuz anlatılmak istenmiş sanki...
Kültürpark’tan sorumlu olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden ricamız, bu tarih kokan mermerleri önce temizleyip, sonra en görünür yerlere koyup, herkesin okuması sağlaması…
HAFTANIN SÖZÜ
Bilgi derindir, cehalet ise sığ;
Bilgi kazanılır, cehalet ise bulaşır…
Anooshirvan Miandji