Kültür-sanat

Bu merdivenleri çıkmak ciğer istiyor! Tam tamına 1700 basamak çıkmak gerekiyor

Dik yamaçlara konuşlandırılmış, dünyadan ve Türkiye’den binlerce insanın ziyaret ettiği bu manastıra çıkmak ciğer istiyor. Tam tamına 1700 basamak! Bu basamakları çıkmak için iyi bir ciğer gerekiyor...

Abone Ol

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU- EGE TELGRAF/ Trabzon'un Maçka ilçesinde yer alan Sumela Manastırı, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Pontus Dağları'nın eteklerinde, Altındere Vadisi'nde bulunan bu eşsiz manastır, tarihi boyunca birçok efsaneye ve hikâyeye ev sahipliği yapmıştır.

Tarihi Derinlik: Sumela Manastırı’nın Kuruluşu

Sumela Manastırı, yaklaşık 4. yüzyılda iki Atinalı keşiş olan Barnabas ve Sofronios tarafından kurulduğuna inanılmaktadır. Manastır, Meryem Ana'ya adanmış olup, Panagia Soumela adıyla bilinen önemli bir ikona barındırır. İkonun, Sankt Lukas tarafından çizildiği ve manastırın kuruluş döneminde keşişler tarafından bulunduğu rivayet edilmektedir.

Mimari Harika: Yeniden İnşa ve Genişletme

Manastır, Bizans İmparatoru I. Justinian döneminde 6. yüzyılda yeniden inşa edilerek genişletilmiştir. 13. yüzyılda Trebizond İmparatoru III. Aleksios döneminde ise bugünkü haline kavuşmuştur. Sumela Manastırı’nın mimarisi, hem tarihi hem de sanatsal açıdan büyük bir öneme sahiptir. Kayalara oyulmuş yapıları, ziyaretçilerine tarihin derinliklerine bir yolculuk sunar.

Ziyaretçilerin İlgisini Çeken Eşsiz Konum

Sumela Manastırı’na ulaşmak için yaklaşık 1,700 basamak çıkmak gerekmektedir. Bu yüksek sayıda basamak, manastırın stratejik konumunu ve korunaklı yapısını pekiştirmektedir. Ziyaretçiler, bu zorlu ama heyecan verici yürüyüşü tamamladıktan sonra büyüleyici manzaralarla karşılaşacaklardır. Manastırın etrafındaki doğal güzellikler, yürüyüşü daha da keyifli hale getirmektedir.

Tarihi Freskler ve Kültürel Miras

Sumela Manastırı’nın içindeki freskler ve Bizans dönemine ait kalıntılar, ziyaretçilere tarihi ve kültürel bir deneyim sunar. Bu sanat eserleri, manastırın geçmişine dair önemli ipuçları vermektedir. Her bir fresk, geçmişin derin izlerini taşırken, tarih severler için büyük bir keşif alanı oluşturur.

Doğanın Kalbinde Bir Yolculuk

Sumela Manastırı, sadece tarihi bir yapı olmanın ötesinde, aynı zamanda doğanın kalbinde yer alan bir cennettir. Ziyaretçiler, bu eşsiz manzarada hem ruhsal bir deneyim yaşarken hem de tarihin derinliklerinde kaybolmanın tadını çıkaracaklardır. Sumela Manastırı, tarih ve turizm severler için kaçırılmaması gereken bir destinasyondur. Hem kültürel zenginlikleri hem de muhteşem doğal manzaraları ile bu büyüleyici yer, her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır.