Bu masalların tümünü okuyan var mı?
“Binbir Gece Masalları” dünya kültür mirasının en önemli parçalarından biri olarak hâlâ dolaşımda. Peki nedir bu masa...
Binbir Gece Masalları” dünya kültür mirasının en önemli parçalarından biri olarak hâlâ dolaşımda. Peki nedir bu masalların fazileti ve ülkemizde ne denli yaygınlıkta okunuyor?
“Binbir Gece Masalları”nı bir bütün olarak okumadan önce ilkokul yıllarımda büyük resimlerle basılmış parçalar halinde okumuştum. Bu parçalı okuma yıllarca sürdü. Günü geldi üniversiteye başlayacakken YKY’den çıkan baskısı elime geçti. Âlim Şerif Onaran’ın çevirisi ve Orhan Pamuk’un önsözüyle okuduğumda yine baştan sona okuyamadım. Ciltlerin hangisi denk geldiyse ve hangi sayfasını açtıysam oradan okudum. Masallar ile ilgili vardığım nokta şu ki, şiirin, romanın, sinemanın hâlâ buradan beslendiğidir.
Peki bu masalların kaynağı neydi? En çok hangi yönleriyle öne çıkıyorlar. Bir bakalım.
KAYNAĞI HAZÂR AFSÂNA
8. yüzyılda, Abbasi Halifesi Harun Reşid zamanında Bağdat önemli bir kozmopolit şehirdi ve İran, Hindistan, Çin, Afrika ve Avrupa'dan gelen tüccarlar ve âlimlerle dolup taşmaktaydı. Bu dönemde şehrin kültürel yapısı da gelişmiş ve Arap kültürü, özellikle diğer Doğu kültürleriyle harmanlanmıştı. Binbir Gece Masalları'ndaki hikâyeler işte bu dönemde, halk hikâyeleri olarak ortaya çıkmıştır. Sözle aktarılan bu hikâyeler, sonunda tek bir eserde derlenmiştir. Hikâyelerin çekirdeğini, eski bir Fars kitabı olan Hazâr Afsâna (Bin Efsane) oluşturmuştur. 9. yüzyıl dolaylarında hikâyeleri derleyenin ve Arapçaya çevirenin masalcı Ebu Abdullah Muhammed el-Gahşigar olduğu söylenmektedir. Eserdeki hikâyelerin çerçevesini oluşturan Şehrazad öyküsünün ise, esere 14. yüzyıl dolaylarında katıldığı düşünülmektedir.
Eserin yabancı bir dile ilk çevirisi, Türkçeye 15. yüzyılda Abdi tarafından yapılır. Bu çeviriden sonra bu hikâyeler, Binbir Gece Masalları olarak anılmaya başlanır. Eser, Fransızcaya 1704 yılında çevrilmiş, ilk modern Arapça derlemesi ise 1835'te Kahire'de yapılmıştır. Fransızcaya 1704'te çevrilmişse de, eserin ve ihtiva ettiği hikâyelerin bir kısmının daha önceden Batı'ya geldiği düşünülmektedir.
ŞEHRAZAD’IN SADAKATİ
Binbir Gece Masalları, Arap edebiyatının en güzel eserlerinden biri olarak görülür. Gerek eskiliği gerekse anonim oluşu, bu masalların hızla yayılmasına yol açmıştır. Hatta çok sonraları "Binbir Gündüz Masalları" adında başka bir seri de ortaya çıkmıştır. Hemen hemen tüm dünya dillerine çevrilen masallar arasında "Ali Baba ve Kırk Haramiler" ve "Alaaddin'in Sihirli Lambası" da yer almaktadır.
Hikâyeye göre Fars kralı Şah Şehriyar, Hindistan ile Çin arasındaki bir adada hüküm sürer. Şehriyar, karısının kendisini aldattığını öğrenir, öfkelenir ve tüm kadınların sadakatsiz, nankör olduğuna inanmaya başlar. Kadınlardan intikam alma düşüncesiyle önce karısını öldürtür, sonra da vezirine her gece kendisine yeni bir hanım bulmasını emreder. Her gece yeni bir kadın alan Şehriyar, geceyi hanımıyla geçirdikten sonra, tan vaktinde hanımını idam ettirir. Bir süre bu böyle devam eder.
Vezirin akıllı kızı Şehrazad, bu kötü gidişata son vermek için bir plan kurar ve Şehriyar'ın bir sonraki eşi olmaya aday olur. Evlendikleri geceden başlayarak, kardeşi Dünyazad'ın hikâye dinlemeden uyuyamadığını söyler ve her gece Dünyazad'ın da yardımıyla çok güzel ve heyecanlı hikâyeler anlatmaya başlar; ama tam şafak vakti geldiğinde, hikâyenin en heyecanlı yerinde, hikâyeyi anlatmayı keser. Hikâyenin sonunu merak eden Şehriyar, Şehrazad'ın hikâyeye ertesi gece devam edebilmesi için, o gecelik Şehrazad'ın idamını erteler. Her gece bir önceki masalın devamını anlatıp yeni bir hikâyeye başlar ve yine tam tan vakti hikâyenin en heyecanlı yerinde anlatmayı bırakır. Kitabın sonuna kadar yer alan hikâyeler, Şehrazad'ın Şehriyar'a anlattığı hikâyelerdir. Sona gelindiğinde, Şehrazad üç erkek çocuğu doğurmuştur ve evliliklerinden uzunca bir süre geçmiştir. Kralın kadınlara olan öfkesi ve kötü düşünceleri dinmiş, Şehrazad'ın sadakatine inanmıştır.
ÜÇ YÜZ YILLIK BASKI SERÜVENİ
Eserin bir Avrupa dilindeki ilk baskısı, Antoine Galland tarafından yapılmış Fransızca çevirisidir (1704-1717). Bu çeviri eserin daha önce derlenmiş bir Arapça sürümünden yapılmıştır. 12 ciltten oluşan bu ilk çeviri, Les Mille et une nuits, contes arabes traduits en français, büyük ihtimalle çevirinin yapıldığı Arapça nüshada bulunmayan fakat çevirmen tarafından bilinen bazı Arapça hikâyeleri de içermekteydi.
850 yılı civarında ortaya çıkan Arapça derleme, Alf Layla (Bin Gece) ise büyük ihtimalle, daha önce yazılmış olan Hazar Afsanah (Bin Efsane) isimli Fars eserinin özetlenmiş bir tercümesiydi. Eserin günümüzdeki ismi olan Alf Layla wa-Layla (Binbir Gece) ise Orta Çağ'da ortaya çıkmıştır. Bu isim büyük ihtimalle sonsuzluk ötesi sayı düşüncesini sembolize etmekteydi, zira o zamanlar Arap matematik çevrelerinde 1000 sayısı kavram olarak sonsuzluğu sembolize ederdi. Belki de buradan yola çıkarak, eserdeki tüm hikâyeleri okuyan kişinin delireceğine dair bir efsane ortaya çıkmıştır.
Eser geleneksel Fars, Arap ve Hint hikâyelerinin bir derlemesi olarak görülür. Fakat, eserde bulunan ünlü hikâyelerden Denizci Sinbad, Alaaddin'in Sihirli Lambası ve Ali Baba ve Kırk Haramiler, eserin Avrupa baskısına Antoine Galland tarafından eklenmiştir. Galland bu hikâyeleri Halepli, Marunî bir masalcıdan duyduğunu yazmıştır. (Fakat metinde bu üç masala konu ve içerik olarak benzer masalların bulunması, bu üç masalın da aslında daha eskiden orijinal metnin parçası olduklarını göstermektedir.)
İngilizce'ye çevirisi Sir Richard Burton tarafından The Arabian Nights olarak yapılmıştır. Kendinden evvelkilerden farklı olarak bu çeviri özgün malzemeyi sansürlememiştir. İngiltere tarihinin muhafazakâr Victoria döneminde yayımlanmasına rağmen bu çeviri, kaynağında bulunan erotik incelikleri ve cinsel tasvirleri içermektedir. Bu çevirinin yanı sıra, daha yakın zamanlarda Fransız doktoru J.C. Mardrus'un da bir çevirisi vardır. Mevcut çevirilerin en doğru ve güzeli olarak değerlendirilen, Fransa'daki Bibliothèque Nationale'de bulunan 14. yüzyıldan kalma bir Suriye el yazmasından Hüssain Haddawy'nin yaptığı Arapça derlemedir. Günümüzde Binbir Gece masalları zevkle okunmaktadır.
DÜNYADAKİ UYARLAMALAR
Binbir Gece Masalları'nın televizyon ve sinemaya pek çok uyarlaması yapılmıştır. Bunların asıl öykülere olan bağlılığı çok değişkendir. Fritz Lang'in 1921 yapımı Der Müde Tod, 1924 Hollywood yapımı (Douglas Fairbanks'ın başrolünde olduğu) The Thief of Baghdad ve onun 1940'taki İngiliz ikinci yapımı, Binbir Gece Masalları'ndan etkilenmişlerdir.
Hollywood'un Binbir Gece Masalları 'na dayandırılmış ilk konulu filmi 1942 yapımı Arabian Nights'dır. Başrollerde Şehrazad rolünde Maria Montez, Ali Ben Ali rolünde Sabu Dastagır ve Harun Reşid rolünde Jon Hall vardır. Filmin konusunun Binbir Gece Masalları ile neredeyse hiç ilgisi yoktur. Filmde Şehrazat, Halife Harun Reşid'i devirip kardeşiyle evlenmek isteyen bir dansözdür. Şehrazadın ilk suikast girişimi başarısızlığa uğrar ve esir olarak satılmasının ardından pek çok macera gelişir. Maria Montez ve Jon Hall 1944 yapımı Ali Baba ve Kırk Haramiler 'de de rol almışlardır. Bu film Moğol istilası sırasında geçmektedir ve Halife'nin oğlu olan Ali Baba'nın Kırk Haramiler'le beraber Hülagü Han'ın adamlarına karşı mücadelesini anlatmaktadır.
ALADDİN FİLMİ
Binbir Gece Masalları'ın en başarılı sinema uyarlaması 1992 Walt Disney yapımı çizgi film Aladdin sayılabilir. Filmde Scott Weinger ve Robin Williams seslendirme yapmıştır. Bu filmi devam bölümleri ve televizyon serileri izlemiştir.2019'da Disney, Guy Ritchie yönetmenliğinde 1992 yapımı Alaaddin'in canlı aksiyon yeniden çevirimini yapmış, baş rollerine Will Smith, Mena Massoud ve Naomi Scott gibi isimlere vermiştir.
Sinbad'ın yolculukları, televizyon ve sinemaya birkaç kere uyarlanmıştır. Bunlardan en sonuncusu, seslendirmesini Brad Pitt ve Catherine Zeta-Jones'un yaptığı 2003 yapımı animasyon Sinbad: Legend of the Seven Seas dir. 1958 yapımı The Seventh Voyage of Sinbad en meşhur Sinbad filmi sayılabilir. Japon Nippon Animation stüdyosu'nun hazırladığı Sinbad'ın anime serisi içerik olarak Sinbad'ın en sadık uyarlamasıdır.
İngilizce olmayan uyarlamalar arasında çeşitli Hint (Bollywood) yapımları, İtalyan yönetmen Pier Paolo Pasolini'nin 1974 yapımı Il fiore delle mille e una notte'si ve 1990 yapımı Fransız Les 1001 nuits sayılabilir.
1971'de kadrosunda Hayao Miyazaki'nin de bulunduğu Ali Baba ve Kırk Haramiler'e dayanan bir anime filmi çekilmiştir. Bu filmde Ali Baba'nın Bağdat sultanı olan zalim torunuyla mücadele eden küçük bir hırsızı anlatmaktadır. Bu filmde orijinal masal gölge oyunu sekansında flashback'le anlatılmıştır.
Televizyon ve sinema uyarlamaları arasında aslına en sadık kalmış olanı 2000 yılında Amerikan ABC ve İngiliz BBC kanallarında gösterilen Arabian Nights dizisi sayılır. Emmy ödülünü alan bu iki bölümlük dizide Şehrazat rolünde Mili Avital, Şehriyar rolünde Dougray Scott oynamıştır.
Ayrıca 2006-2009 tarihleri arası Türkiye'nin bir kanalında Binbir Gece adlı televizyon dizisi yayınlanmıştır. Dizi diğer dünya ülkelerinde de yayınlanıp meşhur olmuştur.