Bu kavga ne zaman bitecek!

Abone Ol

İzmir'de iktidar ile muhalefet arasındaki çekişmelerin bu kenti geriye götürdüğünü, en azından ilerleyemeyip yerinde saydırdığını bu köşede defalarca yazdık. "Aman  ne olur, kent için, bu kentte yaşayan 4,5-5 milyon insanımız için en azından asgari müştereklerde birleşin, el ele verin" dedik.

Zaman zaman umutlandığımız anlar oldu. İki taraf, kah kentin meydanında kucaklaştı, kah el ele verdi Ankaralar'a kadar giderek sorunlara çözümler aradı. Biz de buna "İşte bu ya" diyerek kentimiz ve kendimiz için sevincimizi dışa vurduk.

Ama bakıyorum ki, bizleri sevindiren bu anlar kısa sürüyor. Her ne oluyorsa, el ele kucak kucağa fotoğraf veren siyasetçi ve belediye başkanları, bir anda kanlı bıçaklı oluveriyor. Kürsülerden, meydanlardan zehir zemberek açıklamalar yapılıyor. O açıklamalara sağdan soldan "ateşe körükle gidenler" oluyor.
Tüm bunları görünce, "Ne oluyoruz yahu?" demekten kendinizi alamıyoruz. Tıpkı biz gazeteciler gibi olayları medyadan öğrenen İzmirliler şaşkınlıklarını gizleyemiyor. İnsanlar giderek zorlaşan hayat şartlarıyla mı mücadele etsinler, "Filler tepişir çimenler ezilir" misali maküs talihlerine mi yansınlar.
Bendeniz kimin ne için ne dediğine hiç mi hiç bakmıyorum. Baktığım şey; bu kent neden çok daha yaşanabilir, sorunları giderek azlan bir cennet şehir haline getirilemiyor. Bu kentin seçtiği belediye başkanları, iktidarın atadığı vali ve kaymakamlar, bürokratlar, kentin yaralarını sarmak, sorunlarını gidermek için neden "yeterince" kendilerini işlerine veremiyor. 

Şimdi size bu kentin en önemli sorunlarını yazacağım ve soracağım. 
- Giderek hayatiyetini kaybeden Körfez, neden temizlenemiyor?
- Milyarlar harcanan Büyük Kanal neden 25 yılda işlevini yitirdi?
- Her yağmurda kentin hemen hemen her noktası neden göle dönüyor? 
- 4,5 milyonluk kentin neden bir tane bile modern atık (çöp) bertaraf tesisi yok?
- 1.derecede deprem kuşağındaki İzmir'de "kentsel dönüşüm" 11 yıldır neden başarılamıyor?
- Giderek artan trafikte, ikinci bir çevre yolu neden yapılamadı?
- Toplu ulaşım sistemleri, karada ve denizde neden yetersiz?
- Her kış bu kentte insanlar neden "kirli hava", "koku" solumak zorunda kalıyor?
- Otopark sorunu giderek artarken, yeni otoparklar neden yok?
Bunlar sadece belli başlıları. Aslında daha sıralanabilecek o kadar çok sorun var ki...
Şimdi bir kez daha soralım. Bu kentte bu kadar çözüm bekleyen mesele varken, herkes bu olumsuzlukları iliklerine kadar hissederken, bu kentin yönetici koltuklarında oturanlar, ister iktidar isterse muhalefet olsun sanki herşey "güllük gülistanlıkmış" gibi oturabilir mi?
Ben, yöneticilerimizin "o iğneli fıçı" koltuklarında rahat olduklarına, olabileceklerine ihtimal vermiyorum, vermek istemiyorum. 
Bakın beyler, bayanlar...
Gün vakit harcayacak zaman değildir. Bu kentin sorunları giderek ağırlaşıyor. Lütfen, çiçek-böcek, konser, monser, konferans, işe yaramaz çalıştayları şimdilik bırakın da kafa kafaya verip sorunlara odaklanın. Milletten topladığınız kaynakları bunlara harcayın. Ve en çok 5 veya 10 yıl içinde bu kenti sözünü verdiğiniz "Akdenizin Yıldızı" yapın da göreyim.
Bunun sorumluluğu sizlerin omuzlarındadır. Artık "kısır ve kendini yaldızlamaya matuf" siyasi kısır çekişmelere son verin. Yoksa gelecek nesiller sizleri hiç de iyi anmaz, affetmez de. 

Haa, bu kente gerçekten hizmet edenleri, etmeye çalışırken koltuktaki ömrü vefa etmeyenleri tenzih ederim. Halkımız onları biliyor, gönlünde yaşatıyor zaten. Ama ya yıllarca makamda olanlar...
Söylediklerimi yabana atmayın.

Hoşçakalın, sağlıkla kalın...