Hollanda’daki Leiden Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, gözlerin algımız üzerindeki etkisini derinlemesine inceledi. Araştırma, daha parlak irisler ve büyük göz bebeklerinin, insanları daha sevimli ve arkadaş canlısı olarak algılanmasına yol açtığını ve bu algının hayır kurumlarına yapılan bağışları artırdığını gösterdi.
Araştırma, iki aşamalı deneysel çalışmalarla gerçekleştirildi. İlk aşamada, 64 katılımcıya primatların fotoğrafları gösterildi. Bu fotoğraflarda göz bebeklerinin büyüklüğü ve iris parlaklığı değiştirildi. Katılımcılar, bu fotoğraflara ne kadar para bağışlayacaklarını ve primatları ne kadar sevimli, arkadaş canlısı ve çekici bulduklarını değerlendirdiler.
BAĞIŞ EĞİLİMLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİ
Sonuçlar, genişlemiş göz bebekleri ve parlak irislerin, primatların daha fazla bağış almasını sağladığını ortaya koydu. Katılımcılar, büyük göz bebeklerine ve parlak irisli primatlara daha fazla bağış yaparken, bu özelliklere sahip olmayanlara daha az bağış yapma eğilimindeydi.
ALGILANAN SEVİMLİLİK VE SAMİMİYET
Araştırmanın ikinci aşamasında, göz bebeği boyutu ve iris parlaklığı birlikte değerlendirildi. Parlak irisler ve geniş göz bebekleri, katılımcılar tarafından daha sevimli, arkadaş canlısı ve çekici olarak algılandı. Özellikle genişlemiş göz bebekleri, primatların algılanan samimiyetini artırdı.
ÖNCEKİ ARAŞTIRMALARLA PARALELLİK
Araştırma, Londra Üniversitesi'nden Zachary Estes’in daha önceki bulgularını da destekliyor. Estes, insanların gözlerindeki irislerin daha parlak ve büyük olduğunda daha çekici göründüğünü vurgulamıştı. Klinik uzmanlar, algılanan iris parlaklığının ve göz bebeği boyutunun bağış davranışını ve duygusal tepkileri anlamlı şekilde etkilediğini belirtti. Parlak irisler ve büyük göz bebekleri, en yüksek sevimlilik ve samimiyet algısını yarattı.