Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeliler meselesi sık sık gündeme geliyor. Muhalefet Suriyelileri ülkelerine gönderilmesi konusunda ısrar ederken, hükümet kanadı ise gönüllü ol...
Abone Ol
FACİANIN TANIĞI ANLATTI
Boraltan Köprüsü faciası esnasında askerlik görevini yapan 98 yaşındaki Bekir Doğan orada yaşananları şöyle anlatıyor: "Biz bunları köprüden teker teker isimleri okunarak teslim ettik. Sürüye sürüye köprüden geçirildiler. Karşıya geçince 'Hoş geldiniz.' demiyorlar. Ellerinde ne varsa süngü mü tüfek mi, vurduğu zaman 'Allah' diye bağırıyorlardı. Keşke gitmeseydim, görmeseydim, bilmeseydim. Alnımız yerde, gözümüzde yaş, onların üzerimizdeki manevi etkiler bizi küçülttükçe küçülttü. 'Keşke biz de gidip ölseydik' dedik. Rusların ellerine geçtikten sonra biz uzaktan bakıyoruz, öyle bir muamele ki hayvana yapılmayacak bir muamele. Haksız, insafsız, vicdansız bir muamele... Hepsini sıraya dizdiler makineli tüfekle taradılar. Mısır sapı gibi hepsi yere yığıldı."
Boraltan Köprüsü Olayı olarak bilinen konuyu mecliste ilk kez gündeme getiren kişi, DP Tekirdağ milletvekili Şevket Mocan’dı. Şevket Mocan’ın sorularına cevap veren kişi de dönemin Adalet Bakanı olan Rükneddin Nasuhioğlu idi. Nasuhioğlu, bu vakanın maalesef doğru olduğunu da verdiği bu cevapla belirtmişti: Ankara’daki Sovyet Sefareti ile mütekabiliyet esasını tespit eden bir nota teatisi suretiyle (237) Sovyet askerî mültecisinden 195’i ilk parti olarak 6.8.1945 tarihinde Tıhmıs kapısından Sovyetlere iade edilmiştir.