Bolu Dağı, Türkiye'nin en önemli kara yolu güzergahlarından biri olan D-100 karayolu üzerinde yer alıyor ve özellikle İstanbul ile Ankara arasında ulaşım sağlayan sürücüler için büyük bir öneme sahip. Bolu Dağı Tüneli'nin açılmasından sonra alternatif güzergah olarak kullanılmaya başlanan eski yol, doğasıyla göz kamaştırıyor. Sürücüler, yolculuk sırasında sıklıkla Bolu Dağı'nın zirvesine yakın dinlenme tesislerinde mola vererek, çevreyi seyretme imkanı buluyor.
Doğanın İçinde Büyüleyici Manzaralar
Bolu Dağı'nın geçiş noktaları, sarıçam, köknar, karaçam ve meşe gibi ağaçlarla çevrili zengin orman dokusuna sahip. Özellikle sonbahar ve kış aylarında, bölgeyi kaplayan sis bulutlarıyla birleşen doğa manzarası sürücülere adeta bir görsel şölen sunuyor. Bolu Dağı'ndan geçen sürücüler, dinlenme tesislerinde kısa bir ara verip zirveden bu eşsiz manzarayı izleyerek yolculuklarına keyifle devam ediyor.
"Zirve Manzarasında Terapi Gibi"
Bartın’dan İstanbul’a giderken dinlenme tesisinde mola veren Taner Girgin, manzaranın güzelliği karşısında hayran kaldığını belirterek, "Bolu Dağı'nın bu yol güzergahında yolculuk yapmayı tercih ediyoruz. Özellikle sisin ve sonbahar renklerinin arasındaki doğa harika görünüyor. Gerçekten muazzam bir manzara" dedi.
Sürüş yolculuklarında dinlenme tesislerini sıklıkla kullandığını belirten Mustafa Paşahan ise, "Bolu Dağı, benim için bir dinlenme yeri. Burada mola verdiğimde yorgunluğum tamamen geçiyor, adeta bir terapi gibi. Hem dinlenmek hem de güzel bir manzarada çay içmek için mükemmel bir nokta" dedi. Abdullah Kılık ise Abant Gölü Milli Parkı'nı gezdikten sonra dönüş yolunda Bolu Dağı'nın sisle örtülü zirve manzarasını görünce mola verdiklerini söyleyerek, "Burası harika bir yer. Doğası gerçekten çok etkileyici, bu manzara çok özel" ifadelerini kullandı.