Birleşmiş Milletler üyesi olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14. defa katıldığı BM Genel Kurulu’nda yaptığı her konuşmada “Dünya Beşten büyüktür” diyordu. Bugünün şartlarında Ortadoğu’nun ateş çemberine dönmesine sebep olan Amerika ve İsrail ile dünya başa edemiyor. Gazze, Filistin bitmeden şimdi de Lübnan’a top yekun saldırmaya başladı…
BM Genel Sekreteri Guterres, Katar merkezli ‘El Cezire’ye verdiği röportajda, BM Güvenlik Konseyi’nin modasının geçtiğini adil olmayan ve etkisiz bir sistem olduğunu belirtti. Genel Sekreter tarihi itirafında, Güvenlik Konseyi’nin güncelliğini yitirdiğini ifade ederken, İsrail’in, Gazze’ye yönelik işgalini sona erdirmedeki başarısızlığının, insanlığın vicdanında, örgütün bütün olarak güvenilirliğini zedelediğini söyledi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği gibi; “Beş üyenin mutlak veto yetkisine sahip olması, karar tasarılarının kabulünü güçleştiriyor ve konseyi işlevsizleştiriyor. BM Genel Kurul kararlarının da bağlayıcılığının olmaması, dünyanın kaderinin bu beş ülkenin eline terk edilmesi anlamına geliyor.” diyen Guterres, Güvenlik Konseyi’nin bugünün dünyasına uygun olmadığını söyledi.
Gazze’de sergilenen cezasızlık kültürünün yayılmasında büyük güçlerin de payı olduğunu söyleyen BM Genel Sekreteri, “ABD İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurması için daha fazla baskı yapmalıdır” dedi…
Genel Sekreter bu açıklamasıyla, birkaç yıldan beri “Dünya beşten büyüktür” tezini dile getiren Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleri dillendirdiğini teyit etmiş oluyordu. Erdoğan, “Dünya 5’ten büyüktür” doktrinini birçok platformlarda olduğu gibi BM Genel Kurul toplantılarında da bizzat kürsüden 14. Defa gündeme getirmiştir. Bunun üzerine birçok ülke, küresel ve bölgesel pek çok örgüt, BM’nin yapısında reform yapılması talebinde bulunmaya başladı…
Geç de olsa, Genel Sekreter Guterres’in bu açıklamaları, dünyadaki sorunların neden çözümlenemediğinin göstergesidir. Nitekim Guterres, Güvenlik Konseyi’nin, Sudan, Gazze ve Ukrayna’daki dramatik çatışmalara son verme kapasitesi konusunda sistematik olarak başarısız olduğunu itiraf etmektedir…
Düşünün, İsrail Gazze’de 41 bin kişiyi öldürecek Şimdi Lübnan’ savaşı kaydırıyor ve dünya buna seyirci kalıyor. ABD’nin vetosu nedeniyle kimse kılını kıpırdatamıyor. Maalesef böylesine bir dünyada yaşıyoruz. Güvenlik Konseyi’nin önüne gelen soruna insanlık açısından değil de çıkarlar üzerinden bakılıyor. Fransa, işine gelmedi mi vetosunu kullanıyor. ABD, İngiltere, Rusya, Çin de öyle! Dünya ülkelerinin kaderi bu beş ülkenin elinde… Onun için sorunlar çözümsüz kalmaktadır…
Dünya ülkeleri ve mağduriyeti yaşayan hiçbir ülkenin, BM de kürsüye çıkıp konuşmaktan başka hiçbir kararda oyları geçerli değil. Beş ülke her türlü kararı destekleyip veya veto hakkıyla BM’leri ele geçirmişler. Bu ülkelerin mağduriyetleri 5 daimi üyenin masasına konulmalı ve ısrarla bu ülkelerin tazminatı talep edilmelidir. Savaşları durdurmalıdırlar…
ABD diyor ki, “Biz veto hakkından vazgeçmeyiz. ABD öyle der de, diğerleri demez mi? Çünkü et de ellerinde, bıçak da! “Varsın bu devran böyle dönsün” havalarındalar. Dünyayı yeniden şekillendirerek, ‘parselleme’ siyasetine devam etmek istemektedirler. BM Genel Kurul kararlarının bağlayıcılığı olsaydı, Genel Sekreter’in ifade ettiği gibi, Sudan, Gazze ve Ukrayna’daki dramatik çatışmalara son verilmez miydi?
Eski Portekiz Başbakanı BM Genel Sekreteri Guterres, dünyanın kaderinin 5 ülkenin eline terk edilmesinin haksız bir durum olduğunu dile getirirken, öyle inanıyoruz ki, haksızlığa uğrayan ülkeler de bu saatten sonra yeni arayışlar içine gireceklerdir. BM işlevini çoktan bitirmiştir…