Biraz da Gediz’e baksanız…

Abone Ol

İzmir Körfezi, Batı Anadolu’nun en görkemli, en bereketli coğrafyasının Batı’ya ulaştığı, yeni yollar ve rotalarla kavuştuğu göz bebeğimiz. Binlerce yıldır Körfez çevresinde kurulan yaşam, birçok medeniyetin katkısıyla sayısız tarihi olaya, yepyeni gelişmeye kucak açmış. 

Cumhuriyet döneminde özellikle 60’lı yıllardan itibaren köyden kente göçün artması ve plansız kentleşme İzmir Körfezi’nin zaman içerisinde çok büyük bir kanalizasyon çukuruna dönüşmesine sebep oldu. 

Yıllar boyu Körfez’deki kirlenmeye müdahale etmeyen, alt yapı yatırımlarına önem vermeyen tüm yerel yönetimlerin bugün yaşadığımız bu kabus dolu günlerde emeği var.

İzmir altyapısındaki en büyük sorunlardan biri yağmur suyu ve atık suyu ayrıştırma sisteminin günümüz koşullarına göre yapılmaması aslında. Alelacele, daha düşük maliyetle birleşik mantıkla yürütülen atık su sistemi özellikle yağışın arttığı dönemlerde arıtma sisteminin boşa düşmesine ve yağmur suyu ile kanalizasyon suyunun tahliye edilmesine neden oldu-hala da oluyor.

Aziz Kocaoğlu ile başlayan önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 5 yıllık döneminde de ayrıştırılmaya çalışılan atık suyu sisteminde bir hayli yol alınsa da tek başına İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yapacağı altyapı yatırımları İzmir Körfezi’nin temizlenmesi için maalesef yeterli değil.

İzmir Körfezi’nin en önemli kirleticileri arasında Gediz Nehri geliyor. Kütahya’dan başlayarak kaynağını Murat Dağından alan ve 401 kilometre uzunluğu olan Gediz Nehri kendi adını taşıyan ovayı suladıktan sonra İzmir Körfezi'nin dış kesiminde büyük bir delta çizerek Ege Denizi'ne dökülüyor.

KÜTAHYA, MANİSA, UŞAK…

İzmir Körfezi’ne ulaşana kadarki olan 401 kilometrelik rotada ise Uşak ve Manisa’nın sanayi ile öne çıkan ilçeleri yer alıyor. Deri işleme tesisleri, sanayi tesisleri ve tarıma bağlı olarak çok yönlü olarak kirletilen Gediz Nehri, tüm topladığı bu atıkları İzmir sınırlarına taşıyor.

Dünyanın en önemli sulak alanlarından biri olan Gediz Deltası, bu zehrin izlerini görebileceğiniz bir çöplüğe dönüyor maalesef. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Gediz Deltası rotası boyunca nehri kirleten-kirletme ihtimali bulunan tüm sanayi tesislerini denetim altına alması, bu tesislerin arıtma sistemlerinin 24 saat aralıksız çalışması-çalıştırılması şart.

Aksi takdirde bir gün masmavi gördüğümüz İzmir Körfezi, ertesi gün yine kapkara, zehir saçan haline dönecek. Bu noktada İzmir’in Türkiye’nin en yüksek arıtma sistemine sahip olmasının da bir manası anlamı yok maalesef.

İklim değişikliği konusunda uzman, İzmir’in alanında tanınan bilim insanlarından Prof. Dr. Doğan Yaşar’ın bu konudaki tespitleri önemli. Doğan Yaşar Hoca, Körfez çevresindeki arıtmaların tam kapasite, aralıksız olarak çalıştırılması halinde İzmir Körfezi’nin bir yıl gibi kısa bir sürede eski haline geleceğini söylüyor. Anahtar kelime arıtma sistemlerinin çalıştırılması…

İzmir Körfezi’nin geleceği için kurulan Bilim Kurulu’ndan somut ne çıkacak bilinmez ancak ‘Safinaz I’ adlı deniz süpürgesinin Körfez yüzeyindeki çöpleri toplamaya başlamasının müjde olarak duyurulması soruna ne kadar yabancı olduğumuzu gösteriyor fazlasıyla…