A. Buğra TOKMAKOĞLU/EGE TELGRAF- Türkiye’de son yıllarda birbirinden başarılı festivaller, etkinlikler düzenleniyor. Küçük bir bölgeye sıkışan ve birbirini tekrar eden organizasyonları bir kenarı bıraktığınızda hazırlık süreciyle, etkinlik tasarımıyla, içerik organizasyonu ve sunduğu alternatiflerle öne çıkmayı başaran az sayıda etkinlik ‘başarılı’ sıfatını hak ediyor. Bu başarılı organizasyonlar destinasyon tanıtımına önemli ölçüde katkı sunarken, bugüne kadar yapılanlardan farklı şeyler ortaya koyan hem katılımcısına hem de ev sahibi konumunda olanlarda heyecan yaratanlar ise geleceğe iz bırakmayı başarıyor. Bu yıl ikincisi düzenlenen Kuşadası Sokak Festivali tam da böyle bir başarı öyküsü aslında. Kuşadası’nın gastronomi alanındaki zenginliğinin müzik ve eğlence ile birleştirilmesinden ortaya çıkan Kuşadası Sokak Festivali, açılış kortejinden lezzet duraklarına Kuşadası sokaklarında ciddi bir hareketlilik yarattı.

SADECE GASTRONOMİ DEĞİL

Kuşadası’nın doğal ve tarihi güzellikleri, mavisi ve yeşiliyle eğlenmek, dinlenmek, keşfetmek, deneyimlemek isteyen binlerce kişi 28-29-30 Temmuz tarihlerinde Kuşadası Sokak Festivali’nin heyecanını yaşadı. O şanslı kişilerden biri de bendim. Türkiye’nin önemli isimlerinden Ayhan Sicimoğlu’nun yüzü olan Kuşadası Sokak Festivali’nde ilçenin farklı noktalarında kurulan lezzet noktalarında Anadolu’nun yöresel tatları tanıtıldı. 11 farklı lezzet noktasından elde edilen gelirin deprem bölgesi ile dayanışmaya katkı sağlamak amacıyla paylaşılması takdire şayan bir konu. Kuşadası Sokak Festivali yalnızca gastronomiyi önceleyen bir etkinlik değil. Atölye, seminer, söyleşilerin gerçekleştirildiği festivalde aynı zamanda sokak müzisyenleri ve sanatçıları kentin dört bir yanında performans sergiledi. Kuşadası’nın kozmopolit yapısını göz önüne çıkaran etkinlik boyunca Kuşadası halkı ve Kuşadası’nın yerli ve yabancı konukları ilçenin dört bir yanında keşfedecek onlarca farklı etkinlikte bir araya geldi.

Kuşadası’nın müthiş günbatımı manzaralarının yanı sıra tarihi yapıları ve hoş mekanlarının deneyimlendiği festival boyunca tek bir ağızdan ‘Kuşadası’nda yaratılan bu başarılı organizasyona övgü vardı. Kuşadası Belediyesi ve Kuşadası Altın Güvercin Kültür Sanat ve Tanıtım Vakfı’nın ev sahipliğinde, Kahyaoğulları, Avcılar ve Gezinomi gibi firmaların desteğiyle düzenlenen festivalde farklı firmaların bu festivale inanarak katkı koyması kamu, sivil toplum ve özel sektörün ilçenin geleceğine katkı koyabileceği ve doğru bir stratejide birleşebileceğinin anlaşılması açısından çok kıymetli. Kuşadası Sokak Festivali’nin ilçe turizmine ve hareketliliğine koyduğu-koyacağı katkının farkında olup elini taşın altına koyma cesareti gösteren tüm organizasyon komitesine teşekkür etmek gerek. Ülkemizde sıkça örneğini gördüğümüz fikir sunma ancak iş başladığında birkaç adım geri çekilme durumları Kuşadası’nda neyse ki ortaya çıkmamış. Halktan ticari kurumlara, yerel yönetimden sivil toplum örgütlerine kadar herkes Kuşadası markasının gelişmesi, daha nitelikli ve kalıcı işler yapılması noktasında hemfikir olup birlikte iş yapabilme başarısını göstermiş. Bu nedenle Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, KUSAV Başkanı Levent Köylü, festivalin danışmanı Ayhan Sicimoğlu’na bu birlikteliğin zeminini oluşturmaları nedeniyle ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Kuşadası Sokak Festivali, bir kentin festival havasını en yüksek seviyede hissettiği ve herkesin yüzünün güldüğü, gülümsediği bir organizasyon olmuş özetle.

DOLU DOLU PROGRAM

Kuşadası’nda bu yıl ikinci kez düzenlenen Sokak Festivali, ilk gününde gerçekleşen renkli kortej yürüyüşü ve sevilen elektronik pop müzik grubu KÖFN konserinin ardından ikinci günü Tarihi Kervansaray ‘da ünlü şeflerin katılımı ile düzenlenen yemek ve tadım atölyeleri ile sürdü. Kuşadası Sokak Festivali’nin ikinci günü boyunca Tarihi Kervansaray’da gerçekleşen birbirinden ilgi çekici yemek ve tadım atölyeleri gastronomi tutkunları tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Deniz ürünleri keşkeği festival katılımcılarından beğeni görürken Maraş yöresine has ekşili çorba, zeytinyağlı kalburabastı, taze incir eşliğinde kuşkonmaz ve zeytinli orzo pasta festival katılımcılarına muhteşem bir deneyim sundu. Balıkçılar Meydanı, Barbaros Hayrettin Paşa Bulvarı, Kale Kapısı, Kasım Yaman Parkı, Atatürk Meydanı Sanat Sokağı, Kaya Şavkay Meydanı gibi kentin 11 farklı noktasında servis edilen Harput çorbası, öcce, çiğ köfte, kişir pilavı, kayısılı kavurma, beli kırık pilavı gibi yöresel yemekler dayanışmanın yaygınlaşması için bir fırsat oldu. Katılımcıların lezzet duraklarındaki yemeklerden tatmak için satın aldığı biletlerin deprem bölgesinde belirlenecek bir aşevine aktarılacak olması ilgiyi artırdı. Türkiye’de ‘sokak’ konseptiyle düzenlenen tek festival olma onurunu taşıyan Kuşadası Sokak Festivali’nde, ilçenin 9 farklı noktasında kurulan sahneler eğlencenin adresi oldu. Samos Müzik ve Dans Grubu, Rumeli Bandosu, Kuşadası Roman Bandosu, Aslıhan Parlak, Ege Kabalak Modern Meczup, Melih Gezmen ve Mete Çiftçi, Pandomim, Grafiti Wall, Ada Art Resim Atölyesi, Çınar Köy Zeybek ekibi, Aydın Büyükşehir Belediyesi Kadın Efeler, Let’s Swing, Pinions, Armillaria grupları vatandaşlara unutulmaz anlar yaşattı. Festivalin son gününde 5 tonluk dev kazandı pişirilen ve 15 bin kişiye ikram edilen aşure ise 12 saatlik bir sürede hazırlandı. Kuşadası’nda nitelikli konaklama tesisleri arasına dahil olan Seven For Life Thermal Hotel ise Kuşadası Sokak Festivali sırasında konakladığım ve Kuşadası’na oldukça yakışan bir otel olmuş. Davutlar’da bulunan otelin kısa sürede gördüğü ilgi Kuşadası bölgesinde nitelikli işlerin başarıya ulaşacağının en önemli göstergesi. Kuşadası’nda herkesin, her kurumun desteğiyle hayata geçirilen Sokak Festivali’nin önü açık. Kuşadası algısının ve markasının ‘kalite’ ve ‘başarıyla’ anılması herkes gibi benim de gurur kaynağım.

Editör: Berna Sever