Safanur ÖZTÜRK- EGE TELGRAF/ 1999 yılında Rus araştırmacı Alexander Chuvyrov tarafından Rusya’nın Ufa bölgesinde keşfedilen Dashka Taşı, tarih meraklıları ve bilim dünyası arasında büyük tartışmalara yol açtı. Taşın üzerinde, Ural Dağları’nın detaylı bir haritası olduğu iddia edilen oyma desenler bulunuyor. Bu oyuntuların, modern teknolojiyle yapılmış kadar hassas detaylar içerdiği öne sürülüyor. Ancak, Dashka Taşı’nın gizemi hâlâ çözülmüş değil.

120.000 Yıllık Bir Harita mı?

Chuvyrov ve ekibi, Dashka Taşı'nın üzerindeki haritanın M.Ö. 120.000 yılına kadar uzandığını iddia etti. Bu iddia, taşın sıradan bir doğal oluşum değil, antik bir harita olduğu yönündeki spekülasyonları artırdı. Ancak bilim camiasında bu iddia geniş çapta kabul görmedi. Birçok bilim insanı, taşın bu kadar eski olamayacağını ve üzerindeki desenlerin doğanın bir eseri olabileceğini savunuyor.

Güzelyurt'taki Yüksek Kilise, tarih tutkunlarını cezbediyor Güzelyurt'taki Yüksek Kilise, tarih tutkunlarını cezbediyor

Bilimsel Tartışmalar Devam Ediyor

Dashka Taşı, keşfedildiği günden bu yana pek çok araştırmaya konu oldu, ancak şu anda hiçbir müzede sergilenmemekte. Taşın yaşı ve üzerindeki desenlerin anlamı konusunda yapılan araştırmalar, net bir sonuç ortaya koyamadı. Bazı uzmanlar taşın üzerindeki şekillerin doğal jeolojik süreçlerin bir sonucu olabileceğini belirtirken, antik bir harita olduğuna inanan araştırmacılar da var.

Gizem Çözülmeyi Bekliyor

Dashka Taşı’nın sırları, tarihsel ve bilimsel olarak hâlâ tam anlamıyla çözülebilmiş değil. Bilim insanları taş üzerindeki desenlerin ve taşın kendisinin yaşını tartışmaya devam ederken, bu taşın gerçekten de bir harita olup olmadığı sorusu gizemini koruyor. Bilimsel olarak doğrulanmamış olan "120.000 yıllık harita" iddiası, spekülasyonların merkezinde kalmaya devam ediyor.

Dashka Taşı, tarihin karanlık köşelerinde gizemini koruyan bir fenomen olarak araştırmacıları cezbetmeye devam ediyor.

Kaynak: EGE TELGRAF