Güncel

'Bela geliyor, dedik ama dinletemedik!'

Pasaport İskelesi’nin hemen arkasında binlerce balığın deniz yüzeyine hücum edip, kendini karaya vurduğunu gören vatandaşlar gözlerine inanamadı

Loading...

Abone Ol

KAZIM ERKMEN/EGETELGRAF-Bu sabah saatlerinde Cumhuriyet Meydanı Kordonboyu’ndan geçenler, Pasaport İskelesi’nin hemen arkasında binlerce balığın deniz yüzeyine hücum edip, kendini karaya vurduğunu görünce gözlerine inanamadı. Hemen cep telefonlarına sarılan vatandaşlar, can havliyle oksijen almaya çalışan balıkların yürek dağlayan görüntülerini çekmeye çalıştı.

BAŞKANLAR DİNLEMEDİ”

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar da oradaydı. Ege Telgraf’a açıklamalarda bulunan Yaşar, “Balıkların karaya vurması beklenen bir durum. Şu an nefes almaya çalışıyorlar ve ondan yüzeydeler. Çünkü tabanda oksijen bitti. Demek ki aşağıda büyük bir sorun var ki hepsi suyun üstünde” dedi. Bugün yaşanan acı durumu 2007 yılından beri başta başkanlar Aziz Kocaoğlu, daha sonra Tunç Soyer’e anlatmak istediklerini kaydeden Doğan Yaşar, “İki başkandan da randevu istedik, mektuplar yazdık, kötü olacağını söyledik. Geçtiğimiz sene de basınla da paylaştım “Bela geliyor” dedim, ama dinletemedim” diye konuştu.

BETONLAMA İHANET”

2002 yılında Çiğli Arıtma Tesisi yapıldıktan sonra bir anda körfezin maviliğinin arttığını, ancak 2005 yılında kirliliğe geri dönüşün yeniden başladığın, basının da bunu yazdığını kaydeden Yaşar, “2008 yılına gelindiğinde körfez tekrar kokmaya başladı. Halbuki, Rahmetli Ahmet Piriştina dönemine baktığımızda Meles Deltası’nda piknik yapılıyordu ama 2007’den sonra çok büyük bir katliam yaptılar. Bu bir vatan hainliğidir. O kadar yalvarmamıza karşın bütün derelerin altı betonlandı ve körfez kimyasal olarak kirlenmeye başladı. O yıldan bu yıla defalarca anlattım daha da kötüye gideceğimizi söyledim. Bilimi dinlemediler” ifadelerini kullandı.

ESKİ MAVİLİĞİNE KAVUŞUR”

Körfezin toparlanmasının zor olmadığını, söyledikleri yapılırsa körfezin bir yıl içinde nefes alabileceğini kaydeden Pror. Yaşar, sözlerini şöyle tamamladı: “İzmir Körfezi, bütün Akdeniz’in en verimli körfezi. Dediğimizi yapıp arıtmaların hepsini çalıştırırlarsa körfez eski maviliğine kavuşur. Devlet bu çalışmaları sübvanse edebilir. Bir de derelerin altında ucube betonlar var. Bunların kırılması gerekiyor. İşin acı tarafı orta ve dış körfezde maalesef tüm zamanların en kötü dönemini yaşıyoruz. Çünkü gerek Çiğli gerek Narlıdere arıtmada eksiklikler var. Enteresan bir şekilde başkanların üçü de birbirine girmiş durumda. Herkes birbirini suçluyor ama burada iki suçlu var biri Kocaoğlu biri de Soyer.”