Terkedilen bebekler çeşitli şekillerde bir çok tehlikeye maruz kalıyor. Dünyanın bir çok ülkesinde kullanılan bebek kutularının ülkemizde de kullanılması halinde bu tür ölümlerin önüne geçilebiliceği kesinlikle aşikar.
Cahilliğin, vicdansızlığın bedelini el kadar bebeklerin ödemesine yürek dayanmıyor. “Kimi evlat sahibi olabilmek için kapı kapı dolaşıp çare ararken kimi ise 9 ay karnında taşıdığı, ancak, yokluk ya da gayri meşru doğum yapması sonucu canından, kanından yavrusunu gerek çöp kenarına gerekse kaldırım kenarına bırakarak kendi kaderine terk ediyor. Eskiden cami avlusuna bırakılan bebekler, güvenlik kameralar nedeniyle artık daha ıssız bir alana ya da çöp kenarına bırakılıyor. Hal böyle olunca da donarak, açlıktan ölmemesi, hayvanların saldırısına uğramadan hayatta kalması mucize oluyor.
Avrupa’nın bir çok ülkesinde bu tür bebek ölümlerinin önüne geçebilmek amacıyla (Bebek Kutusu) adı verilen sistem sayesinde bebekler sokağa terk edilmekten kurtulup yaşama şansına kavuştuyor. Can kurtaran sistemi şöyle: “Hastanesinin dış duvarına yerleştirilen, ancak duvarın iç tarafında da bir kapağı bulunan, konforlu ve korunaklı bebek Kutusu’na (Babyklappe) istenmeyen bebeğin konularak kutunun kapağının kapatılmasıyla içindeki alarm çalmaya başlıyor hastane personelini uyarıyor. Bebek 2-3 dakika içinde personel tarafından, bölmenin hastane içindeki tarafından alınıyor. Kutunun içinde bebeği bırakanlara hitaben yazılmış bir mektup da bulunuyor. Mektupta, bebeğin bakımının 8 hafta boyunca devlet tarafından yapılacağı ve ebeveynleri 2 ay içerinde bebeğini almaya gelmezse evlatlık verileceği hatırlatılıyor.
BM Çocuk Hakları Komitesi’nin yaptığı açıklamaya göre bebek kutularının Avrupa’da birçok ülkede kullanıldığını, fakat 99 kutuyla en yüksek rakamın Almanya’da olduğunu açıkladı. Almanya’yı, 45 kutuyla Polonya takip ediyor. Çek Cumhuriyeti, Vatikan, İsviçre gibi ülkelerin yanı sıra, Kanada ve Malezya’da da bebek kutuları bulunuyor. Bu sistemin ülkemizde de uygulanması halinde çok sayıda bebeğin hayatta kalması mümkün.