ABD'li dermatolog Heather Kornmehl, sosyal medya platformu TikTok'ta yaptığı bir paylaşımda, bazı insanların neden kötü koktuğuna dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Kornmehl, bu durumun genetik faktörlerle bağlantılı olabileceğini belirterek, vücut kokusuna neden olan bilimsel unsurları açıkladı.
‘GENETİK DEĞİŞİKLİKLER’
Ntv'nin haberine göre; Dermatolog, koltuk altı kokusunun özellikle ABCC11 genindeki değişiklikler ile ilişkilendirildiğini vurguladı. Bu genetik değişiklikler, terleme sırasında kokuya yol açan moleküllerin üretim miktarını etkiler. Bu da bazı bireylerin, özellikle yoğun egzersiz veya uzun süreli aktiviteler sonrasında kötü kokuya daha yatkın olmasına neden olabilir. Genetik varyantlar arasında önemli farklılıklar bulunduğunu belirten Kornmehl, GG ve AA gibi iki ana varyantın etkilerini inceledi. GG genotipine sahip bireyler, genellikle güçlü ve kötü kokulu terler üretirken, AA genotipine sahip olanlar ise daha az kokuya sahip olur. Yapılan araştırmalara göre, AA genotipine sahip bireylerin sayısı oldukça düşük; bir çalışmada, 6.500 kadının sadece yüzde 2'sinin bu genetik varyanta sahip olduğu tespit edilmiştir.
‘MOLEKÜLLERİN ÜRETİM MİKTARI’
Terleme sırasında vücut, ter bezlerinden bazı moleküller salar ve bu moleküller ciltteki bakteriler tarafından parçalanarak kötü kokulara dönüşür. Kokuya yol açan bu moleküller, apokrin ter bezlerinden salgılandığında bakterilerle etkileşime girerek daha belirgin hale gelir. Ancak, genetik yapı ve atalarımızın etkisiyle, bu moleküllerin üretim miktarı kişiden kişiye değişir. Örneğin, Avrupa ve Afrika kökenli bireylerin çoğunluğu GG genotipine sahipken, Asya kökenli bireylerde genellikle AA genotipi görülmektedir. Vücut kokusu özellikle koltuk altı ve genital bölge çevresindeki apokrin ter bezleriyle ilişkilidir. Kötü kokuya neden olan moleküller, bakterilerle birleşerek terlemenin etkisiyle kokuya dönüşür. AA genotipine sahip kişiler, bu molekülleri daha az üretir, dolayısıyla koku seviyeleri de düşük olur.
‘DEODORANT KULLANIMI’
Deodorantlar ise kötü kokuları engellemeye yönelik olarak bakterileri hedef alır. Alkol veya triklosan gibi antibakteriyel bileşenler, ciltteki bakteri kolonilerini azaltır ve kokuya yol açan moleküllerle mücadele eder. Yapılan bir araştırma, GG genotipine sahip kadınların, AA genotipine sahip kadınlardan 10 kat daha fazla deodorant kullandığını ortaya koymuştur. Birleşik Krallık'ta yapılan başka bir çalışmada, vücut kokusuna yol açan genetik varyantlara sahip kişilerin yüzde 5'inin deodorant kullanmadığı, kokuya daha az yatkın olanların ise yüzde 78'inin deodorant tercih ettiği tespit edilmiştir.