Erzincan'ın dağlık bölgelerinde, arıların kovanlardan ayrılarak kuru ağaç gövdeleri ve kayalıklara yaptıkları yuvalardan elde edilen özel ballar, bölgedeki bal avcıları tarafından titizlikle toplanıyor. Bu doğal bal avı, havaların serinlemesiyle birlikte başlayan bir süreç olarak dikkat çekiyor.

Bal avcıları, dere yataklarında sessizce bekleyerek su kenarlarından gelen arıları takip ediyorlar. İlk olarak arıların yuva yaptığı ağaç kovukları ve kayalıkları tespit eden avcılar, bu alanları özel işaretlerle belirliyorlar. Hasat zamanı geldiğinde ise belirlenen bölgelere giderek, arıların yuvalarından elde edilen balı özenle topluyorlar.

HURSAD'dan Son Uyarı: 2025 Hac İçin Kayıt Yenileme İçin Son Tarih 16 Eylül HURSAD'dan Son Uyarı: 2025 Hac İçin Kayıt Yenileme İçin Son Tarih 16 Eylül

Avcılar, arıların yuvalarının ağzını yapraklarla kapatıyorlar ki arılar kendilerine zarar vermesinler. Daha sonra ise balı bulundukları yerden zarar vermeden çıkarmak için ağaçları dikkatlice tıraşlıyorlar. Bu süreçte arıları da kovanlarına geri bırakıyorlar.

Bal avcıları bu işi hobi olarak yapmakta ve balın doğallığını korumaya özen gösteriyorlar. Murat, Mustafa ve Hüseyin gibi bal avcıları, bal hasadı zamanı geldiğinde ormanlık alanları dolaşıp arıları takip ederek yuvalarını bulmaya çalıştıklarını belirtiyorlar. Arama sürecinin bazen haftalar sürebildiğini dile getiriyorlar.

Bu özverili çalışmanın sonucunda elde ettikleri doğal ve katkısız balı kilogramı 4 bin liradan satan bal avcıları, bu işi "dünyanın en tatlı işi" olarak tanımlıyorlar. Şimdiye kadar en fazla 20 kilogram bal hasat ettiklerini ancak bazen tespit ettikleri ağaçlardan bal elde edemediklerini de ifade ediyorlar.

Bu öykü, doğanın sunduğu eşsiz bir ürün olan doğal balın titizlikle ve saygıyla elde edilmesini ve bu işin tutkulu yürütücüleri olan bal avcılarının özverili çalışmalarını anlatıyor.

Kaynak: İHA