Bağdat’ın tarih kokan sokaklarında, 1950’lerden kalma bir çarşının içinde, Iraklı antikacı Hasan el-Musevi’nin dükkanı ziyaretçilerini adeta zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunu olan Musevi, geçmişe olan tutkusunu antikacılık mesleğiyle birleştirerek eşsiz bir mekan yaratmış.
Musevi'nin dükkanı, Osmanlı İmparatorluğu'ndan İngiliz mandası, Krallık ve Cumhuriyet dönemine kadar uzanan geniş bir tarih yelpazesini gözler önüne seriyor. Özenle sergilenen bu eserler, Irak’ın kültürel mirasına ışık tutarken, aynı zamanda uluslararası ziyaretçilerin de ilgisini çekiyor. Antika dükkânı, gümüş işlemeli süs eşyalarından tarihi objelere kadar geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Musevi, her bir parçanın Irak’ın geçmişine dair önemli bir hikaye taşıdığını belirtiyor. Osmanlı dönemine ait bir gümüş işçiliği parçasını gösterirken, “Ülke kültürüne ve tarihine değer verenler buraya geliyor. Burası sadece bir dükkân değil, aynı zamanda kültürümüze sahip çıkmak isteyenlerin buluşma noktası” diyor.
Memur emeklisi olan ve antikacılığı bir hobi olarak sürdüren Musevi, bu uğraşıyla hem Bağdat’ın zengin kültür mirasını yaşatıyor hem de ev ekonomisine katkıda bulunuyor. Dükkânını müzeyi andıran bir atmosfere dönüştüren Musevi, yabancı ülkelerden gelen ziyaretçileri de ağırlamaktan mutluluk duyduğunu ifade ediyor. “Yabancı turistler buraya gelerek hem Irak’ın geçmişini tanıyor hem de antikalar satın alıyor. Bu, kültürümüzü dünyaya tanıtmak için güzel bir fırsat” diyen Musevi, tarihin izlerini canlı tutma çabasının kendisi için büyük bir gurur kaynağı olduğunu söylüyor.