Avrupa geleceğini mi sorguluyor?
Kovid-19 pandemi sonrasında dünya ve Avrupa değişime uğramaya başladı. Rusya-Ukrayna savaşı ile dünya ve özellik...
Kovid-19 pandemi sonrasında dünya ve Avrupa değişime uğramaya başladı. Rusya-Ukrayna savaşı ile dünya ve özellikle Avrupa ülkeleri ile Avrupa Birliği ‘savaş sonrası’ dönemi enerji konusunda şekillendiriyor. Çünkü Rusya bazı AB üyeleriyle sınır komşusu. Ayrıca AB üyesi ülkelerin önemli bir kısmı enerjide Moskova’ya bağımlı. Taraf olan ülkeler soğuk kış aylarını nasıl geçireceklerinin hesabını yapıyorlar…
Her ay olduğu gibi Brüksel’deki 705 Avrupalı parlamenter, yığınla bürokratları Strazburg’a taşınıyor. Bu rutin her ay tekrarlanıyor. Bu toplantıların en önemli maddesi Rusya-Ukrayna savaşının devam etmesi. Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin yarattığı sosyal ve ekonomik sonuçlarla nasıl başa çıkılacağı ve AB'nin harekete geçmesi ve nasıl yol izleyecekleri tartışılıyor ama bir yol bulamıyor…
Bir süredir çeşitli platformlarda tartışılan Avrupa’nın Geleceği Konferansı’nın sonuçları hakkında AP üyeleri görüşlerinde, sağlık, Avrupa demokrasisi, göç, haklar ve hukukun üstünlüğü, güvenlik, eğitim-kültür-gençlik, daha güçlü ekonomi, sosyal adalet ve istihdam, iklim değişikliği ve çevre, dünyada AB ve dijital dönüşüm
ve Rus doğal gazının Avrupa ülkelerine kesilmesi en önemli başlıklar arasında yer alıyor…
Rus gazı ile AB’nin geleceğine dair önemli bir başlık ise seçimlerle ilgili. Avrupa Parlamentosu, seçim sisteminde bazı değişiklikler önermeye hazırlanıyor. Tartışılan öneriler arasında belli sayıda parlamenterin 27 AB üyesini kapsayan ‘tek seçim bölgesi’ yöntemiyle seçilmesi de var. Buna göre her seçmenin iki oy hakkı olacak. Oylardan biri ‘ulusal’, yani vatandaşı olduğu ülkenin AP üyelerini belirlemek için kullanılacak. Diğer oy ise, AB üyesi bütün ülke yurttaşlarının birlikte seçeceği fazladan 28 parlamenteri belirleyecek. Seçimle ilgili bir diğer öneri ise, oy verme gününün Parlamento seçimleri 5 yılda bir, genellikle Mayıs ya da Haziran aylarında yapılması...
AP toplantılarında ‘gazetecilere karşı açılan taciz edici davalar’ ele alınacak. Parlamento bu konuda yürütme organı Avrupa Komisyonu’ndan yasal düzenleme talep etmişti. Bu düzenleme ile gazeteciler ve yayın kuruluşlarının özellikle politikacıların açtığı taciz edici ve yıldırmaya yönelik davalara karşı korunması hedefleniyor…
Parlamento ayıca Çin’deki organ mafyası ve Kamboçya’daki muhalefetin karşılaştığı baskıları da ele aldığı ve bu ülkelere gerekli uyarılmaları da ele alındı. AP’nin uyarı kararı alacağı ülkeler arasında iki de AB üyesi var: Macaristan ve Polonya... Demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin ihlali nedeniyle her iki ülke de AB ile uzun süredir sorun yaşıyor. AB Komisyonu, Macaristan’a yapılacak mali yardımı bu nedenle koşullara bağlama kararı almıştı…
Parlamento, ‘elektronik atıkları azaltmak ve taşınabilir elektronik cihazların şarjını kolaylaştırmaya yardımcı olmak için ortak bir şarj cihazı üzerindeki müzakerelere yeşil ışık yakmaya’ hazırlanıyor.
Bu kuralın geçmesi halinde artık her yeni cihazla birlikte bir de yeni şarj cihazı ve kablo gerekmeyecek. Başta cep telefonları ve akıllı cihazlar olmak üzere tüm küçük ve orta boy elektronik cihazlar tek bir şarj cihazı kullanabilecek…
Her ne kadar ‘AB müktesebatı askıda’ olsa da, bu kuralın bizde de uygulanması sizce de iyi olmaz mı? Şarj aletleri ve yan ekipmanları, bu cihazları kullanan insanlar ‘teknoloji çöplüğünden kurtulacaktır…