Attila İlhan, "Ben sana mecburum bilemezsin / Adını mıh gibi aklımda tutuyorum" gibi unutulmaz mısralara imza atarak Türk şiirine önemli katkılarda bulunmuştur. 15 Haziran 1925'te İzmir'in Menemen ilçesinde dünyaya gelen İlhan, "Yağmur Kaçağı," "Sisler Bulvarı," "Böyle Bir Sevmek" gibi eserleriyle hafızalara kazınmıştır.
İlk öğrenimini Karşıyaka'da tamamlayan İlhan, edebiyatla ilgisini erken yaşta geliştirdi. 16 yaşında komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklanarak, eğitimine ara vermek zorunda kaldı. Ancak, Danıştay kararıyla 1944'te okuma hakkını geri kazandı ve İstanbul Işık Lisesi'nde eğitimine devam etti.
Lise yıllarında ödüller kazanan İlhan, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu fakat eğitimini tamamlamadan Paris'e gitmeye karar verdi. Paris'te kaldığı dönemde sosyal gözlemler yaparak, ilerideki eserlerinde bu deneyimlerinden yararlandı.
Attila İlhan, Türkiye'ye döndükten sonra sinema sektöründe senaryo yazmaya yöneldi ve "Kartallar Yüksek Uçar" gibi yapımlarla dikkat çekti. 1953'te "Vatan" gazetesinde sinema eleştirmenliği yapmaya başladı ve aynı yıl ilk romanı "Sokaktaki Adam"ı yayımladı.
Eserlerinde toplumsal konulara ve yerel olaylara sıkça yer veren İlhan, "Aynanın İçindekiler" roman serisiyle Türkiye'nin tarihi olaylarını derinlemesine ele aldı. Romanları ve şiirleriyle Batı kültürünün Türkiye üzerindeki etkilerini de sorguladı.
Ödüllerle dolu bir yaşam süren İlhan, "Tutuklunun Günlüğü" ile 1974'te Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü, "Sırtlan Payı" ile de 1975'te Yunus Nadi Roman Armağanı’nı kazanmıştır. 10 Ekim 2005'te hayata veda eden İlhan, Aşiyan Mezarlığı'na defnedilmiştir.
Attila İlhan'ın edebiyat alanındaki katkıları, 2007'de kurulan Attila İlhan Bilim Sanat Kültür Vakfı aracılığıyla her yıl verilen ödüllerle anılmaktadır. Eserleri, Türk edebiyatında kalıcı bir iz bırakmaya devam etmektedir.