Çiğli’deki İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nden (İAOSB) Ağıl Deresi'ne akıtıldığı öne sürülen pis su görüntüleri, kamuoyuna yansımıştı. Konuyla ilgili İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace, konuya ilişkin açıklamada bulundu.
Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Son günlerde, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) hakkında basında yer alan ve atık sularımızın yasal kriterlere uygun olmadığı yönündeki asılsız iddialara ilişkin bir açıklama yapma gereği duyulmuştur. Öncelikle, arıtma tesisimizin deşarj edilen atık su çıkışı, 2018 yılından bu yana T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Sürekli Atık Su İzleme Sistemi (SAİS) ile 7/24 online olarak izlenmektedir. Bu sistemde arıtılmış atık sudan 1-15 dakikada bir numune alınarak analiz yapılmakta ve online olarak Bakanlık’a iletilmektedir. Bu testlerimizin hepsinde de sonuçlar uygun çıkmaktadır. Böylece arıtma süreçlerimiz sürekli ve anlık olarak Bakanlık tarafından kontrol edilmektedir.
‘YASAL KRİTERLERE UYGUN OLDUĞU TESPİT EDİLDİ’
Ayrıca, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü ekipleri tarafından üç ayda bir Bütünleşik Karşılaştırma Testi (BKT) yapılmaktadır. Bu testlerle hem SAİS sisteminin doğruluğu teyit edilmekte hem de arıtma tesisi çıkışının Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nde belirtilen deşarj standartlarına uygunluğu denetlenmektedir. Yapılan bu düzenli kontrollerde ve testlerde, arıtma tesisimizden çıkan suyun yasal kriterlere tamamen uygun olduğu tespit edilmiştir.
‘NUMUNELER ALINARAK ANALİZ EDİLMİŞTİR’
8 Kasım 2024 tarihinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Çevre Referans Laboratuvarı’nın gezici ekipleri tarafından arıtma tesisimizden alınan numuneler analiz edilmiş ve standartlara uygunluğu onaylanmıştır. 20 Kasım 2024 tarihinde, SAİS sistemimizin ve arıtma tesisi çıkışının uygunluğunu doğrulamak amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü ekipleri tarafından Bütünleşik Karşılaştırma Testi gerçekleştirilmiş ve sonuçların tüm deşarj standartlarına uygun olduğu belirlenmiştir. 22 Kasım 2024 tarihinde basında yer alan iddiaların ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü ekipleri tesisimizde tüm denetimlerde olduğu gibi habersiz bir denetim gerçekleştirmiştir. Bu denetim sırasında hem arıtma tesisimizden çıkan arıtılmış atık sudan hem de bu suyun deşarj edildiği dereden numuneler alınarak analiz edilmiştir.
Bakanlık tarafından yaptırılan analizlerin yanı sıra, şahit numuneler Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Ölçüm Laboratuvarı’nda da incelenmiş ve tüm sonuçlar, arıtma tesisimizin yasal standartlara uygun ve çevreye duyarlı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
İAOSB olarak, çevreye ve Bölgemize olan sorumluluğumuzun bilinciyle, doğayı koruma çalışmalarımızı büyük bir özenle sürdürmekteyiz. Çevresel sürdürülebilirlik anlayışımız doğrultusunda, arıtılmış atık suyun geri kullanımı projesi için tesisimizin verimli çalışmasını sağlamak ve çevresel standartlarımızı en üst düzeyde tutmak her zaman önceliğimizdir.
Bu anlayışla başlattığımız yeni ve örnek projemiz "İAOSB Arıtılmış Atık Suyun Geri Kazanımı ve Yeniden Kullanımı Tesisi" 9 ay önce başlamıştır. 1993 yılından beri 7/24 faaliyette olan Atık Su Arıtma Tesisimizden alıcı ortama deşarj edilmekte olan suyun günlük yüzde 50’si, ileri arıtma teknikleri sayesinde yeniden sulama ve proses gibi alanlarda değerlendirilmesi sağlanabilecektir. Bu sayede İzmir su şebekesine yılda yaklaşık 2 milyon m³ su temin edilmiş olacaktır. Bu önemli proje hem su kaynaklarının korunmasına hem de bölgesel tarıma ve çevresel sürdürülebilirliğe büyük katkı sağlayacaktır.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Dünya Bankası Finansmanlı Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi kapsamında, yaklaşık 350 milyon TL kredi alarak hayata geçireceğimiz "İAOSB Arıtılmış Atık Suyun Geri Kazanımı ve Yeniden Kullanımı Tesisi" inşaatımız hızla devam etmektedir.
Bu vesileyle, basın mensuplarının, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi hakkında herhangi bir haber yayımlamadan önce, doğru ve teyit edilmiş bilgiye ulaşabilmek adına kurumumuzla iletişime geçmelerinin önemini vurgulamak isteriz. Bu tür hassas konularda sağlıklı bilgi paylaşımı, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından kritik bir rol oynamaktadır. Bununla birlikte, asılsız haberlerin kamuoyunda yanlış algılara yol açması durumunda, kurum olarak yasal haklarımızı saklı tuttuğumuzu belirtmek isteriz. Doğaya olan saygımızı koruyarak, bu yüksek standartları gelecekte de sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”