Partnerlerin birbiri için harekete geçen, fedakârlık ettiren sevgi eylemleri, zamanla sevgi duygusuna dönüşür. Çoğu ilişkiyi bitiren bencillik, bir başkası için fedakârca eyleme geçmenin aksine, bir başkasından bizi mutlu etmesini beklemeyi gerektirir.
İlişkileri başarısız kılan nihai hatalar vardır. Bunlardan biri de bencilliktir. Bencilliğin çok farklı formları vardır. Bunlar; birbirinden saklanan sırlar, her şeyin kişiselleştirmesi, birbirine yatırım yapmamak, iki kişinin bir olamaması, partnerine sürekli saldırarak suçlamak, sorunun kendi payına düşen kısmını sahiplenmemek ve ilişkide büyümemeyi sayabiliriz. Ama bazı büyük hatalar vardır ki bunlar ilişkinin gerçekten ölümüne neden olur. İlişkilerin ölümüne neden olan 4 büyük hata ise kısaca; partnerin diğerine ilgisini kaybetmesi olarak tanımlanan kayıtsızlık, birbirini önceliği olarak görmemesi olarak tanımlanan ihmal, aşağılama ve şiddettir.
İlişkilerde kimse aynı fikirde olmak zorunda değildir ama söz konusu çocuklar olunca bazı anlaşmazlıkların kolayca tartışmaya dönüşmesi kaçınılmaz olabilmektedir. Evliliğin birçok konuda ortakça karar vermeyi gerektiren bir yapı olması, çiftler üzerinde baskı oluşturabiliyor ama bu çiftlerin aralarında çıkan anlaşmazlıklara nasıl yaklaştığına da bağlıdır. Eğer çiftler, aralarında çıkan anlaşmazlıkları çözmekte zorlanıyor ya da tartışmaya bir yerden sonra saygı duymadan katılmaya devam ediyorsa buradaki tartışmalar ilişkiyi büyüten bir dinamik olmaktan çok ilişkilerde derin çatlaklar oluşturan itici bir güce dönüşebilmektir.
En önemlisi de ilişkide çıkan sorunları görmezden gelmeye çalıştığımızda sorunlar büyüme eğiliminde olmaya başlar. Üzerinde yeterince durulmayan ve görmezden gelinen bu sorunlar, her iki çiftin aralarında bir türlü uzlaşma sağlayamadığı zamanla ilişkinin bozulmasına neden olan büyük sorunlara dönüşecektir.
Peki ilişkiler ölmeden önce gerçekten bozulmaya başladığını gösteren işaretler nelerdir?
Yapılan araştırmalar, ilişkinin ölmeden önce bozulduğunu gösteren 4 uyarı işareti olduğunu ortaya koymuştur. Bunlar;
-
Olumsuz etkileşim sürecini sanki olumlu bir şey yapıyormuşçasına sürdürmeye devam etmek.
-
Eleştiri, savunma, hor görme, engellemenin ilişkide normalleştirilmesi.
-
Partnerleri gerçekten yıpratan çok şiddetli tartışmaların zarar vermesine rağmen sürdürmeye devam etmek. Sorunları çözmek için ortamı sürekli bir savaş haline dönüştürme isteğinde, sorun çözme gayretinden çok güç savaşı vardır. Burada gaye sorunu çözmekten çok ilişkide güç dengesini korumaktır. Bu şekilde davranan çiftler ilişkilerinde birbirlerine karşı haklı çıkmayı ilişkilerinin refahından daha fazla önemsiyor demektir. Burada uzlaşmadan bahsedemeyiz.
-
Barışma teklifinin reddedilmesi.
Bu dört hatayı yapan çiftler, ilişkiye ve kendilerine zarar veren bu davranış kalıplarına son vermesi önemlidir. Sizler de ilişkinizi yukarıda saydığım bu 4 hataya karşı koruyabilmeniz için, aranızda gerçek bir yakınlık kurabilme yolunda ilişkinizde şefkate, duygusallığa ve uzlaşmaya yer açın. Unutmayın sağlıklı ilişkiler okyanustaki dalgalar gibidir her zaman değişir. Güçlü olan ilişki, en kötü fırtınada bile hayatta kalır.
Sevgilerle…