Tahsin Tosun, eşinin geniz kanserine yakalanmasının ardından, aronya meyvesinin sağlık faydalarını öğrenmiş ve tedavi sürecinde bu meyvenin de etkili olduğunu fark etmişti. Eşinin başarılı tedavisinin ardından, aronya bitkisini yetiştirmeye karar verdi. Sarayönü ilçesinin Kurşunlu Mahallesi'nde, 8 dekarlık bir alanda aronya meyvesi yetiştiriciliği yapan Tosun, hasat sezonuna girdi.
Tosun, "Emek veriyoruz, çalışıyoruz, üretmeye gayret gösteriyoruz, inşallah neticesini de alacağız" diyerek hasat süreci hakkında bilgi verdi. Aronya meyvesinin hasadının yeni başladığını belirten Tosun, meyveleri elle topladıklarını ve bu süreçte genel itibariyle sap kısımlarının düzenli kesilmesi için makas kullandıklarını açıkladı. Günde bir kişinin yaklaşık 40-50 kilo aronya topladığını ekledi.
ARONYA YETİŞTİRMEK ZOR VE ÖZEN GEREKTİRİYOR
Tahsin Tosun, Konya Ovası'nda aronya yetiştirmenin büyük emek ve özveri gerektirdiğini vurguladı. Kuraklık ve kıraç arazilerin en büyük zorluklar arasında olduğunu belirtti. "Aronya meyvesini organik olarak yetiştirmek bizim önceliğimiz" diyen Tosun, kimyasal gübre veya ilaç kullanmadan meyve yetiştirmeye gayret ettiklerini ifade etti. Yetiştiricilikteki amacının iri meyveler elde etmek değil, sağlık meyvesini en sağlıklı şekilde yetiştirmek olduğunu belirtti.
ARONYA'NIN SAĞLIK FAYDALARI
Aronya meyvesinin günlük 35 gram tüketildiğinde vücudun antioksidan ihtiyacını karşıladığını belirten Tosun, 100 gram taze meyvenin 16 bin küsür orac değerine sahip olduğunu ve insan vücudunun günlük antioksidan ihtiyacının 3 bin ila 5 bin orac değerleri arasında olduğunu açıkladı.
Eşinin rahatsızlığı için aronya meyvesi almaya gelen Meriç Reisoğlu, aronya meyvesini sağlık amaçlı denemek istediklerini söyledi. Reisoğlu, meyvenin yetiştirildiği yerin Kurşunlu Mahallesi olduğunu öğrenince buradan meyve aldıklarını belirtti.
YETİŞTİRİCİLERE TAVSİYE
Bahçede çalışan işçilerden Müslüme Oğuz, aronya meyvesi yetiştirmeye heveslendiğini ancak dikme imkanının olmadığını söyledi. Yine de, meyve yetiştiriciliğini tavsiye etti ve işin zorluğuna rağmen ekmek parası olarak gördüğünü ifade etti.
