Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi ve DESAM Araştırma Enstitüsü araştırmacısı Dr. Hasan Hüseyin Kazan’ın, dizayn ve yazım sürecini yönettiği “Dijital Polimeraz Zincir Reaksiyonu Temelli İnvaziv Olmayan Fetal Tarama Testi Geliştirilmesi ve Klinik Validasyonu” başlıklı proje, Gazi Üniversitesi’nden klinisyenlerle ortak yürütülüyor.

Bel ağrısının arkasında ankilozan spondilit olabilir Bel ağrısının arkasında ankilozan spondilit olabilir

Bebeğin gelişimindeki olası bozukluklar henüz anne karnındayken saptanabilecek

Gebelik sürecinin sağlıklı olabilmesi için, anne karnındaki bebeğe ve anneye birçok test yapılıyor. Bu testler doğrultusunda ise gebeliğin seyri belirleniyor. Fetal tarama testi, anne kanıyla fetüse ait hücre dışı DNA’nın taranarak, fetustaki olası anormal gelişimlerin tespitini sağlıyor. Gebeliğin erken evresinde anomalilerin tespitine imkan sağlayan test, cerrahi işlem gerektirmeyen ileri düzey bir tarama yöntemi olarak öne çıkıyor. Geliştirilen tarama testi, yeni doğan sağkalım oranlarının artırılması ve olası bir olumsuzluk durumunda ebeveynlerin psikolojik olarak hazırlanması açısından oldukça önem taşıyor.
Yakın Doğu Üniversitesinden Dr. Hasan Hüseyin Kazan’ın araştırmacı olduğu “Dijital Polimeraz Zincir Reaksiyonu Temelli İnvaziv Olmayan Fetal Tarama Testi Geliştirilmesi ve Klinik Validasyonu” başlıklı proje; cerrahi işlem gerektirmeyen fetal taramada özel bir polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) teknolojisi olan dijital PZR’nin de etkinliğini kanıtlayacak.

Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Nitelikli bir bilimsel üretim için, multidisipliner çalışmaların ve uluslararası iş birliklerinin teşvik edilmesi ve desteklenmesi hayati önem taşıyor”

Bilimsel araştırmaları, toplumun hayat kalitesini artıracak ve pek çok alanda mevcut uygulamaları iyileştirecek ürünlere dönüştürmenin önemine değinen Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Öğretim görevlilerimizden Dr. Hasan Hüseyin Kazan’ın Gazi Üniversitesinden meslektaşlarımızla birlikte araştırmacı olarak yer aldığı, bebeklerdeki olası anomalileri anne karnında iken tespit etmeyi amaçlayan tarama testi projesi de bunun en önemli örneklerinden biri” ifadesini kullandı.

“Bu tip projelerin sayısının artması için multidisipliner çalışmaların ve uluslararası iş birliklerinin teşvik edilmesi ve desteklenmesi hayati bir önem taşıyor” diyen Prof. Dr. Şanlıdağ, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının verdiği proje desteklerinin de bu anlamda çok önemli bir ihtiyacı karşıladığını vurguladı.

“Projemiz, daha düşük maliyetle ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesine olanak sağlayacak”

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’ndan (TÜSEB) destek alan araştırma projesi ile fetal taramada anne kanından fetüse ait hücre dışı DNA ile dijital PZR teknolojilerinin entegrasyonunu gerçekleştireceğini söyleyen Dr. Hasan Hüseyin Kazan, “Proje sayesinde, mevcut fetal tarama teknolojilerine alternatif üreterek maliyet ve zaman avantajı sağlamayı, böylece bu testleri yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz” ifadesini kullandı.

“Maliyet ve zaman parametrelerinin iyileştirilmesi, fetal taramaların, pahalı teknolojiler gerekmeden yaygınlaştırılmasının ve ulusal tarama programlarının oluşturulmasının önünü açacak diyen Dr. Hasan Hüseyin Kazan, “Bu proje ile sadece Türkiye’de değil aynı zamanda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de tarama programları hayata geçirilebilecektir” ifadesini kullandı.

Kaynak: İHA