‘AN’ılar mı? yoksa ‘HATIR’alar mı?
Küçük bir sağlık sorunundan dolayı ayrı kaldık ama bugün yeniden kavuşuyoruz. J
Küçük bir sağlık sorunundan dolayı ayrı kaldık ama bugün yeniden kavuşuyoruz. J
Bu haftaya pazartesi sendromu ile değil heybemizdeki güzelliklerle başlayalım istedim, haydi bakalım siz de bakın heybenizde ne güzellikler var sizi mutlu etmeyi bekleyen...
Küçüklüğümüzden beri öğrendiğimiz değişmeyen şeyler vardır hani; mesela eş anlamlı sözcükler... Yağmurlu bir günde bahçede kahvemi içerken ‘Aslında ne kadar eş anlamlılar acaba?’ diye düşünürken buldum kendimi... Bazıları ‘Evet’ti, peki ya bazıları?
Anı ve hatıra derken, yazılışları farklı anlamları aynı mıydı gerçekten? Hiç de öyle olmadığını farkettim. Yaşadığımız ve bir saniye öncesinde bıraktığımız ve bir daha aklımıza bile gelmeyecek her an ‘anı’ iken, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin aklımıza gelenler ‘hatıra’ydı aslında. Tüm yazım kurallarının, dil yapılarının ötesinde bir şey vardı ki kelimelerin anlamlarını belirlemede en yetkini oydu; duygular...
Başkalarını hissedebildiğimiz ve duygularımızı hissettirebildiğimiz kadar varız aslında bu evrende; her birimiz küçük bir nokta kadar yer kaplasak da varlığımızla kaç evren yaratabildiğimizin farkında olmadan akıp gidiyor günler... ‘Hatrı var’ denen insanlar, eşyalar, duygular hatıralarımız olurken, nefes aldığımız her saniye ise sadece bir ‘an’ı oluverdi içimde... Yaşadığınız anın içinde size haz veren, hoşunuza giden ama biri söz etmeden aklınıza bile gelmeyecek olan milyonlarca zaman parçası varken, kimse söz etmese de benliğinizin size anımsattığı ve hala aynı tebessümü ettirebilen kaç zaman dilimimiz vardı ki anı ile hatıra aynı anlama gelsindi! Çünkü; sadece hatıralar, mutlu olunan zamanları (Burada küçük bir parantez açmak istiyorum; keyif veren anlar değil, mutlu olunan zamanlar!) adeta zamanın ötesine taşıyarak tekrar tekrar sizi mutlu edebilirdi.
‘Kötü hatıralarımız ne olacak peki, onlar da aklımıza her geldiğinde mutsuz oluyoruz?’ diyenlerinizi de duyuyorum. J Nefes aldığı müddetçe öğrenmeye devam eden ve öğrenmemek için de direnen bir canlıdır insanoğlu... Kötü hatıralarından öğrenip güzel hatıralarının kıymetini bilenler için aynı anlamı taşımaz ‘anı’ ve ‘hatıra’ kelimeleri; onlar için eş anlamlı değildir bu iki kelime; çünkü asla aynı hisleri yaşatmazlar yola öğrenerek devam edenlere, değişimden korkmayanlara...
Bu hafta değişime kapısını açanlara ya da açmaya karar verenlere ‘Hoşgeldiniz’ diyorum. Hayatın içinde yürürken kendinizin ve sevdiklerinizin heybesine hatrı büyük zamanlar biriktirerek, ‘an’ın içinde yitip gidenlerden değil, ‘hatır’ denizinin içinde en güzel hatıralara açılan yelken olmanızı diliyorum...