17 Eylül 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, İletişim Başkanlığı’na iç ve dış tehditleri analiz etme, stratejik iletişim ve kriz yönetimi açısından tedbirler alma yetkisi vermekteydi. Ayrıca, manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyetlerde bulunma yetkisi de tanınmıştı.
CHP'nin başvurusu üzerine alınan kararda, Anayasa Mahkemesi, kararname ile yapılan düzenlemelerin Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile basın özgürlüğüne müdahale teşkil edebileceğine vurgu yaptı. Yüksek Mahkeme, bu nedenle kararnameyle yapılan düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmetti. Bu gelişme, İletişim Başkanlığı'nın yetkilerini yeniden düzenlemesini ve anayasa ile uyumlu bir şekilde faaliyet göstermesini gerektirecek.
